İsrail şikayet ettiği konuları birbir yapıyor. Söz gelimi Nazi kurbanı olduğunu ileri sürerken Nazilerin yöntemlerini ve mezalimini uyguluyor. Bundan dolayı israil’e ‘Nazi israil’ damgası vuruluyor. Keza, tarihte başına gelen bütün mezalimi goyimlere yani yabancılara uygulamakta biran olsun tereddüt etmiyor ve beis görmüyor. Bunun en tipik ve en yeni örneklerinden birisini gemi baskını oluşturmuştur. Daha önce gemileri baskına uğrayan İsrail, aynı yöntemlerle başka masum gemilere çıkarma ve bindirme yapmıştır. İsrail’in modern tarihte şikayet ve propaganda aracı haline getirdiği iki gemi örneği var. Bunlardan bir tanesi Exodus(huruç) gemisidir. Hazreti Musa’dan mülhem olan bu gemi, mültecileri taşırken binbir türlü tacize ve takibe maruz kalmıştır. İsrail yıllar yılı mazlumiyetini belgelemek için bu olayı kullanmıştır. Hala da tarihi bir atıf olarak kullanmaktadır .Yıllardır bu geminin reklamını yapmaktadır. İkinci örnek de Achille Laura adlı yolcu gemisinin kaçırılması ve yolculardan sakat Leon Klinghofferr’ın korkunç bir şekilde öldürülmesi olayıdır. İsrail bu olaya adı karışan Filistinlileri cezalandırmak için yıllar yılı uğraşmış ve peşlerine düşmüştür. Bunlardan birisi de Ebu Abbas’tır. Ve bunlardan bir kısmını da fiilen cezalandırmıştır.
Buradan yola çıkarak bir kıyaslama yapacak olursak; kara korsan olarak İsrail kendi ölüm fermanını imzalamıştır. Ve bu gemide engelli ve sakat Leon Klinghofferr ‘in öldürülmesini yıllar yılı propaganda aracı olarak kullanmıştır. Hep savunmasız ve sakat birinin hunharca öldürülmesini Filistinlilerin acımasızlığına bağlamış ve örnek olarak takdim etmeye çalışmıştır. Mavi Marmara’da ise şapka düşmüş kel görünmüştür. Mavi Marmara’da yaptıkları, sanal kara propagandasının da sonu olmuştur.
Mavi Marmara’da şikayet ettiklerinin tamamını kendisi irtikap etmiştir. Birincisi, savunmasız ve silahsız insanlara koskoca bir donanmayla saldırmıştır. Üstelik, onları uluslararası kara sularında kaçırmıştır. Dolayısıyla Ebu Abbas’ın Achille Laura gemisinde yaptığını çok fazlasıyla Mavi Marmara’da yapmıştır. Lakin Mavi Marmara maskeli korsanların maskesini düşürmüştür. Mavi Marmara’ya yaptığı korkunç ve hunhar çıkarmada bir kısım yolcuları katlederken, diğerlerini de yaralamıştır.. İkincisi, yaralılara plastik kelepçe vurmaktan imtina etmemiştir.Üstelik bunlardan bazılarının kan kaybından ölmesi için müdahaleyi geciktirmiş ve tıbbi yardımı engellemiştir.
Bütün bunlar gösteriyor ki, İsrail bozuk karakteristik özellikler arz etmektedir. İnsanlık ailesi içinde zehirli bir yapıyı ve uzvu andırmaktadır, dolayısıyla kendi şerrinden kurtulmalı veya kurtarılmalıdır. Naziler muharref Hristiyanlığa dayanırken Siyonistler de kakma ve çakma Yahudiliye dayanmaktadır. Binaen aleyh, Naziler ve İsrail yöntem ve eylem olarak birbirinin tıpkısı ve kopyasıdır ve birbirlerinin özelliklerinden ve yöntemlerinden beslenmektedir.
İsrail Ortadoğu’nun canisi , Akdeniz’in ise maskeli ve kara korsanıdır.