Kapatılma kararı AKP'yi Türk siyasetinden silmeyeceği gibi, Türkiye-Kuzey Irak ilişkileri ve İslamcılar üzerinde olumsuz etki yaratacak
Türkiye, istikrarını tehdit etmekle kalmayıp Batı'yla ilişkilerini zayıflatabilecek ve Ortadoğu'daki istikrarsızlığı artırabilecek bir krizle karşı karşıya. Anayasa Mahkemesi AKP'nin kapatılması ve 71 üyesinin beş yıllığına siyasetten men edilmesine yönelik davayı
görüşüyor. Kanıtlar pek dişe dokunur olmasa da, Türklerin çoğu laikliğin kalesi addedilen mahkemenin AKP'yi kapatmasını bekliyor.
AKP'yi kapatmak partiyi Türk siyasetinde önemli bir güç olmaktan çıkarmayacak. Parti, selefleri Refah ve Fazilet gibi, yeni bir isimle tekrar zuhur edecek. Fakat kapatma kararının zarar verici yan etkileri olacak. Biri Türkiye'nin Ortadoğu'yla ilişkilerine dair. AKP iktidarında Türkiye bölgede önemli bir diplomatik aktör olarak ortaya çıktı -bunun son ve önemli örneği İsrail-Suriye barış görüşmelerine arabulucuk yapmasıydı. AKP'nin yokluğunda Türkiye'nin bölgedeki aktif diplomatik çabaları muhtemelen silinecek ve ABD bu hassas bölgeyi istikrara kavuşturma gayretinde önemli bir ortağı kaybedecek.
Bir diğer istenmeyen yan etki, Türkiye'nin Kürt azınlığıyla ilişkilerinde yaşanacaktır. AKP Türkiyeli Kürtler arasında güçlü desteğe sahip. Son genel seçimde Kürt kentlerindeki oy oranını ikiye katladı. AKP kapatılırsa bundan en kârlı çıkacak taraf muhtemelen, Kuzey Irak'taki sığınaklarından Türkiye içlerine terör saldırıları düzenleyen PKK olur. Dahası başlıca Kürt partisi DTP'nin kapatılması da muhtemel. Böyle bir durumda Kürtlerin kendilerini ifade edebileceği tek araç PKK haline gelir.
Dahası, Türkiye'nin Irak'a yönelik yeni yaklaşımı ivme kaybederken, Kuzey Irak'taki PKK'ya karşı daha güçlü askeri harekâtı savunanların eli güçlenir. Bu da Türkiye'yle Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi arasındaki gerilimlerin artmasına yol açıp ABD'nin iki taraf arasındaki ilişkileri güçlendirme çabalarına darbe vurabilir.
Son olarak AKP'nin kapatılması AB-Türkiye ilişkilerindeki sorunları da artırır. Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkanlar kapatma kararını ülkenin üyeliğe hazır olmadığını savunmanın bahanesi olarak kullanacaktır. AKP'nin kapatılması bölgede reformu ve demokrasiyi destekleme çabalarını da sekteye uğratır. Ortadoğu'daki birçok ılımlı İslamcı AKP'nin kapatılmasına siyasi hedeflerine demokratik yollardan ulaşamayacağının kanıtı olarak bakıp daha radikal çözümlere yönelebilir.
ABD bugüne dek taraf tutmaktan kaçındı ve hem laikliğe hem de demokratik süreçlere destek beyan etti. Ancak partinin kapatılmasından doğacak bunca olumsuz sonuç ortadayken Bush yönetimi, kriz Türkiye'nin demokratik itibarına ve uluslararası konumuna telafi edilemez zararlar vermeden ve AB üyeliği umutlarını daha da kırmadan önce, Türkleri uzlaşmaya teşvik etmeli.
AKP bunlara rağmen kapatılırsa, ABD cezalandırıcı adımlardan da kaçınmalı. Bu sertlik yanlısı milliyetçileri güçlendirmekten ve ülkenin Batı'yla bağlarını daha da zayıflatmaktan başka işe yaramaz. Amerikalı yetkililer Türkiye'yi demokrasiyi güçlendirecek ve AB üyeliğine daha hazır hale getirecek cesur reformlar yönünde teşvik etmeli. Uzun vadede bu, Batı'ya sıkıca bağlanmış istikrarlı, demokratik bir Türkiye'nin ortaya çıkmasını sağlamanın en iyi yolu.
Kaynak: Radikal