Kaddafi'nin gizli patronları

Kaddafi kaçtıktan sonra bilinmeyen bir çok sırrı ortaya çıktı. Bu sırlardan birisi Reagan’ın 1986 yılında bombaladığı  Babu’l Aziziye’deki ikametgahında veya otağında üvey kızının öldüğü iddiasının  asparagas çıkmasıdır. Kaddafi duygu sömürüsü yapmak için dünya kamuoyunu iğfal etmiş ve  çeyrek asır boyunca gizlemiş.  Buradan çıkarılacak sonuçlardan birisi Kaddafi’nin ketum olması yani sır saklama özelliğidir. Kaddafi’nin, çadırından kaçmasından sonra ortaya çıkan gerçeklerden birisi de ‘Yaratıcı Kaos’ teorisinin mimarı Condoleezza Rice hayranlığıdır.  Odasında portresi çıktı. Kaddafi için yaratıcı kaos teorisiyle gitti diyenler elbette bu durumu bilmiyorlardı. Meğer Kaddafi yaratıcı kaos teorisinin mimarıyla barışık vaziyette imiş.   Bu kişisel bir takıntı mı yoksa altında daha derin ilişkiler mi yatıyor? Yoksa Kaddafi’nin güçlülere karşı mahut perestişi mi?

Bilindiği gibi Kaddafi’nin Kıbrıs harekatında bize yardımı okunduğu  efsane gibi anlatılır. Keza Butto döneminde veya sonrasında  Pakistan’ın nükleer programında mali katkı sağladığı ileri sürülür. Bunlar muhtemelen gerçek bilgiler. Lakin  bunlar Kaddafi’yi tarihi olarak aklar mı? Zira Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra, Afrika’da maceradan maceraya koşan Kaddafi kül dökmüş kedi gibi olmş ve nükleer tesislerini anahtar teslimi bir biçimde ABD’ye devretmiş ve diğer ülkelere de kendisini örnek almalarını salık vermişti.  Başkalarına da aynı yöntemi tavsiye etmişti.  Ve Abdulkadir Han ve benzerlerini de gammazlamıştı. Bu olaydan sonra Libya ile ABD arasında büyük bir pazarlığın gerçekleştirildiğini görebiliyoruz. Bu pazarlık sonucunda Libya ambargodan kurtulduğu gibi yeniden uluslar arası camiaya da geri dönmüştür. Bu pazarlığı kotaran Amerikan Hariciyesi adına Condoleezza Rice ile Yardımcısı Charles David Welch olmuştur.  Welch, Condoleezza Rice’ın Kaddafi ile görüşmesinin tertibatını sağlayan kişidir.  Dolayısıyla Kaddafi’nin duvarında asılı olan Rice fotoğrafının sembolik değil, derin anlamları olmalıdır. Rice Kaddafi’yi meşruiyete taşıyan ve giyotinden alan kişidir.
*
 Kaddafi’nin uluslar arası düzene dönüşünü sağlayan kişi hariciyenin iki numaralı ismi Charles David Welch olmuştur. Bunun karşılığında Kaddafi’den ne istenmiştir ve ne alınmıştır? Elbette büyük pazarlıkta Kaddafi’den Batı çıkarlarına ters düşmemesi ve ideolojik takıntılarından kurtulması istenmiştir. Kaddafi 2003 ile 2008 arasında Batı ile ilişkilerini yeni bir düzene sokmuştur. Milat 2003 ve Saddam’ın devrilmesidir. Bütün pürüzlerin giderildiği tarih  veya dönüm noktası ise 2008 tarihidir. 2008 dönüm noktasıdır ve  Charles David Welch veya Condoleezza Rice’dan maada Kaddafi’nin ve Babu’l Aziziye’nin eşiğini aşındıranlar arasında Berlusconi ve Blair de bulunmaktadır.  Dolayısıyla bu görüşmelerle ve pazarlıklarla birlikte Kaddafi ve rejimi yeniden uluslar arası sisteme dahil edilmiştir. Lakin Kaddafi’nin de dediği gibi Arap Baharıyla birlikte  dostları onu satmıştır. Zira dostları alternatiflerine de açık ve onlarla pazarlıkta bir beis görmemekteler. Elbette Batılıların dostları değil, çıkarları vardır. Bundan dolayı da  Kaddafi  kaybeden at olmuştur.  Charles David Welch üzerinde biraz daha durmamız gerekiyor. Kendisi Libya pazarlığını yürüttükten sonra Hariciyeden ayrılmış ve ünlü petrol şirketi Bechtel’e geçmiştir.  Lakin Ortadoğu ve Afrika’ya olan siyasi ilgisini hiç kaybetmemiştir. Bu bağlamda Kaddafi’nin kaçmasından sonra Libya İstihbarat Merkezi’nde ele geçirilen fotoğraflar ve belgeler Libya İstihbarat Eski Başkanı Abdullah Sunusi ile Welch’in 2 Ağustos 2011 tarihinde Kahire’de Four Seasons Oteli’nde görüştüklerini ortaya koyuyor. Kahire Four Seasons Oteli  çetesiyle anılan bir oteldir. Four Seasons Oteli Cemal Mübarek ve çetesiyle anılırdı. Onlara ‘Four Seasons Çetesi’ denirdi.  Bizde de Conrad bir zamanlar benzeri yapılanmalar ile ilişkilendirilmiş ve anılmıştır.
*
 İstihbarat belgelerinde Bechtel’in yeni gözdesi Charles David Welch, Abdullah Sunusi  ile baş başa görülüyor ve  aracılığıyla Kaddafi’ye  tavsiyeler yağdırıyor ve akıl veriyor.  ‘Muhalifler ile Kaide ve benzeri örgütler arasında bağlantı kurun’ diyor. Bu tam da  Dick Cheney’in Saddam ile Bin Ladin arasında yapmak istediği şeydi.  Libya misyonu bitmeyen Charles David Welch son ana kadar Kaddafi’yi kurtarmaya çalışıyor. Kaddafi ile ABD arasındaki büyük pazarlığı kotaranlardan bir diğeri de Gassan İmam’a göre Musevi asıllı Amerikan Hariciyesinin eski Hukuk Müşaviri Abraham Safir(e)’dir. Yani Kaddafi uluslar arası sisteme Yahudiler vasıtasıyla dönmüştür.

http://www.alarabiya.net/views/2011/03/01/139664.html). Kaddafi’nin sırları yeni yeni anlaşılıyor ve ortaya dökülüyor.   Kısaca en azından bugün Kaddafi’nin akıldanelerinin bir kısmının Yahudiler olduğunu biliyoruz. Elbette bir gün Kaddafi’nin bütün sırları açığa çıkacak. Bu sırların belki de en önemli bölümünü Kaddafi’nin ABD ile yürüttüğü büyük pazarlık oluşturacaktır!  Şu bir gerçek ki, sırları ne olursa olsun Kaddafi’nin şahsi ikbali için feda etmeyeceği ve gözden çıkarmayacağı bir değerin olmadığı anlaşılmıştır. Bu, türünün son örneği olan bir Kaddafi klasiğidir.