ANADOLU’ya çıkınca daha berrak görünüyor...
Hatta birkaç partinin esnaf gezmesi veya kaldırım üstü seçmen çalışmasını uzaktan izlediğinizde her şey gün gibi açıktan yapılıyor.
İttifaklar sanıldığı gibi ittifak içinde gözükmüyor.
Her biri farklı nedenlerle birbiriyle iç mücadele yaşıyor.
En berrak olanı da Cumhur İttifakı’nda yaşanıyor.
Nitekim MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Kayseri’deki konuşmasında AK Parti adaylarına uyarısı da bunun yansımasıydı.
Neden de geçmişte MHP’de olan ve son dönem teveccühünü AK Parti’den yana kullanan ülkücü kesimin, ittifak içinde olan partisine gönül bağını göstermek istemesi.
Nasıl olsa her ikisi de ittifak içinde hareket ediyor, bundan böyle de devam edeceğini varsayıp oyunu “Üç Hilal”den yana kullanmak istemesi.
Seçim sathında bunu söyleyenlerin sayısının arttığını gören AK Parti adayları ister istemez karşı tedbiri almaya başladı.
Seçmen ziyaretlerinde, “Meclis’te güçlü olmazsa Reis iş yapmakta zorlanır; MHP’nin zaten baraj sorunu kalmadı, AK Parti’ye vermemezlik etmeyin” söylemini tekrar etmeye başladı.
Hatta doğrudan gidip, “MHP’ye vermeyip Cumhurbaşkanı’mızı yalnız bırakmayın” diyen aday sayısı da arttı.
AK Partili adayların “Cumhur İttifakı”na hiçbir şekilde atıf yapmayıp, “Onlar sahada çalışmıyor, bizden geçiniyor” söylemi de MHP’de tepkiyle karşılanıyor.
BİR ONA BİR BİZE
MHP tarafı da buna karşı boş durmamış...
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’a oy vereceklerini belirten MHP teşkilatı, seçmene şu propagandayla yaklaşıyor:
“Bir onlara, bir bize... Her şey eşit olsun, mühür hakkını versin... Cumhurbaşkanlığında Erdoğan’a, milletvekilliğinde MHP’ye...”
Hatta AK Parti teşkilatından seçmene yapılan “Oyunuzu farklılaştırmayın” söylemlerine karşı da Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması halinde MHP’ye ihtiyaçları olacağını anımsatıyor.
Bu da AK Parti teşkilatının daha fazla tepkisine neden oluyor.
Sahada birlikte çalıştıklarına neredeyse rastlanmıyor...
Yazının tamamı için TIKLAYIN