İsrail parlamentosundaki Arap vekiller, sağcı vekillerin terör kampanyalarına maruz kalıyor. Hadaş vekili Muhammed Barekeh Batı Şeria’daki Nalin köyünün halkıyla dayanışması sırasında bir İsrail askerine saldırdığı suçlamasıyla mahkemeye çıkacak ve hapse atılabilir.
Hanin Zugbi’yse özgürlük filosuna katıldığı için birçok vekilin saldırına uğradı ve bazı ayrıcalıklarından oldu. Ahmed Tayyibi’yse tehdit mesajları alıyor. Bu tehditler, İsrail’in son Gazze saldırısında ve ablukayı kırmayı amaçlayan gemilerde işlediği katliamların ardından maruz kaldığı tecridin ve nefretin sonucunda tutucu Yahudi çevrelerinin yaşadığı kafa karışıklığını gözler önüne seriyor.
İşgal altındaki Filistin’deki İslami hareketin lideri Şeyh Raid Salah’ın Yahudileştirme operasyonlarıyla mücadelesinde maruz kaldıklarını unutmak mümkün değil. Ömrünün çoğunu cezaevinde geçiren Salah, özgürlük filosuna katılmasının ardından cezaevine dönüşüyle son bulabilecek suçlamalarla mücadeleye hazırlanıyor.
1948’de işgal edilen topraklardaki Arap vekil ve eylemcilere yönelik kampanyalar yeni
olmadığı gibi 60 yıllık işgal boyunca da durmadı. Yeni olansa kampanyaların artması; tehditler, baskılar ve saldırılar bir yana parlamentodaki bazı sağcı vekillerin öldürmeye ve kan dökmeye susamış zihniyetinin gözler önüne serilmesi.
Parlamento korumasından yararlanan seçilmiş milletvekilleri çoğu zaman bu tür tehditlere, küfürlere, sözel ve fiziksel saldırılara maruz kalıyorlarsa, sıradan Arap vatandaşların İsrail’in ırkçılığı karşısındaki hali kim bilir nasıl olur? Ölüm tehditleri ciddiye alınmalı.
İsrail parlamentosundaki Arap vekiller seçmenlerinin ulusal duygularını ifade ediyor, İsrail’in küstahlığına ve ırkçılığına karşı koyuyor, İsrail demokrasisinin zayıf yüzünün ifşa edilmesine katkıda bulunuyorlar. Bu nedenle işgal altındaki vatanın içindeki ve dışındaki bütün kardeşlerinden destek almayı hak ediyorlar. Onların sıkıntılarının boyutunu ortaya koyarak, Araplar arasındaki ve uluslararası toplantılarda ortaya koydukları direnişe ışık tutarak ve Arapları onları desteklemeye teşvik ederek bu cesur milletvekillerinin yanında durmakta bir an bile tereddüt etmeyiz. (Londra’da Arapça yayımlanan Kuds ül Arabi gazetesi, başyazı, 9 Haziran 2010)
Kaynak: Radikal