İsrail'le kriz?

İsrail yıllardır Konya'daki hava tatbikatlarına katılarak askeri pilotlarını eğitiyor. Araplardan bir eleştiri bile gelmiyordu.
Bu tatbikatın iptalini duyduğumda ilk tepki olarak "yanlış" diye düşündüm. Çünkü Türkiye'nin Ortadoğu'daki ağırlığının dayanaklarından biri, hem Araplarla hem İsrail'le iyi ilişkilere sahip olmasıdır. Elbette başta Suriye ve Irak olmak üzere Arap dünyasıyla ilişkilerimizi daha da geliştirmeliyiz. Bunun terörle mücadele bakımından da büyük önemi var.
Ama İsrail'e karşı tavır olarak hava tatbikatını iptal etmek bu dengeyi fazlaca bozarak lobileri tahrik edebilir diye kaygılandım.
Ermenistan maçı için Bursa'ya gittiğimde bu görüşümü Dışişleri yetkililerine ve Davutoğlu'nun danışmanlarına da söyledim.
Peki niye o zaman yazmadım?

Kararın amacı ne?
İki sebepten; gündemimdeki konu Ermenistan'la ilişkilerdi.
Daha önemlisi, ilk tepkiyle yazmak yerine, kararın siyasi rasyonelini öğrenerek yazmak daha doğru olacaktı.
Başbakan'ın "Halkımız istedi, bu kararı aldık" demesi bir 'açıklama' değildi!
Kıbrıs, Yunanistan, Ermenistan açılımlarını halk mı istemişti?!
Dün araştırdım. Görüştüğüm diplomatlar iki konuya dikkatimi çekti.
-  Türkiye İsrail'le bozuşmak için değil, 'şahin' Netanyahu hükümetini barış görüşmelerine zorlamak için bunu yapıyor.
-  Obama da Netanyahu hükümetine aynı yönde baskı uyguluyor, AB ülkeleri de...
Ve Davutoğlu da dün açıklamalar yaptı. Türkiye'nin İsrail'le Suriye'yi bile barış masasına oturtan barışçı bir ülke olduğunu hatırlattı. Ama İsrail, o gaddar Gazze saldırılarıyla "Ortadoğu'daki barış çabalarına büyük bir darbe" vurmuştu. Barış politikası izleyen Türkiye, bu durumda, İsrail'le yan yana "askeri bir görüntü" veremezdi...
Davutoğlu'nun şu sözleri, iptal kararındaki 'siyasi rasyonel'i ifade ediyor:
"Barış istikametine tekrar dönüldüğünde bu güven ilişkisi aynı ölçüde kurulur ve Türkiye kaldığı yerden bu görüşmeleri sürdürür, başka her türlü barış çabasının da içinde yer alır."
Evet, bu siyasi tabloda, tatbikatın iptali belli bir siyasi rasyonelliği yansıtıyor. Bunu kabul etmek lazım.
Kararın 'insani' duyarlıklarla ilgili yönünü de takdir etmek gerekir.

Uygulamada hata var
Fakat... Kararın 'kamu diplomasisi' yani diplomatik iletişim yönü iyi yapılamadı.
Evet Obama'nın da barış süreci için İsrail'e baskı yaptığı doğru; o halde bu iptal kararını açıklamadan önce amacımızın İsrail karşıtlığı değil, barışı desteklemek olduğunu ABD'ye, İngiltere'ye, önemsenen AB ülkelerine anlatabilirdik.
Bu yapılmadığı için mesela, ABD Dışişleri Sözcüsü Crown "son dakikada böyle bir kararın alınmasını yakışıksız" bulduklarını söyledi.
Doğan izlenim bu!
PKK'yı sıkıştırırken ABD ile böyle küçük de olsa bir 'mesafe' oluşmamalıydı.
Karar, tatbikatın tümüyle ertelenmesi biçiminde alınıp hem aynı mesaj verilebilir, hem bu kadar gürültü çıkmasına yol açılmayabilirdi.
Anketlerin Türkiye'de azınlık karşıtı güçlü eğilimler bulunduğunu gösterdiği bir sırada...
TRT'deki "Ayrılık" dizisinin de, kurumun bir siyasi tercihi olmamasına rağmen, vurguladığı görüntülerle aynı şekilde algılandığı bir dönemde...
Suriye'ye "stratejik ortak" dediğimiz bir konjonktürde...
İsrail'i tatbikattan dışlama kararı, dış politikamız hakkında amacını aşan yorumlara sebep oldu.
"One munite" krizini Başbakan ABD'de Yahudi lobileriyle görüşerek onarmıştı.
Bu kriz de, asıl amacımız iyi anlatılarak, bir türlü onarılmalıdır.

Kaynak: Milliyet