Siyonistlerin foyası ortaya çıktı. Savunma Bakanı Yardımcısı Vilnai, Gazze'deki Filistinlilere 'soykırım' yapacaklarını açıkça dile getirdi ve Holokost'u ifade etmek için kullanılan kelimeyi kullandı. İşgalci oluşum skandalın farkına varınca, işgal ordusu ve dışişleri bakanlığı ifadeyi
hafifletmeye çalışan birer açıklama yayımladı. Amerikan medyası da açıklamayı hafifletmek ve skandalı kelime oyunlarıyla bertaraf etmek amacıyla azımsanmayacak bir çaba harcadı.
Suç teşkil eden bu açıklamanın, bir halka karşı soykırım yapmaktan başka tanımı olamaz. İsrail uçaklarının, Gazze üzerinde çocuk ve kadınlara bomba yağdıran görüntüsü, suçun boyutunu ve Siyonistlerin sivillere gösterdiği 'ölü vicdanı' gözler önüne sermeye yetti. Bu kahramanlık değil, korkakların işlediği bin insanlık suçu. Ordular veya hafif silahlı gruplarla karşılaştıklarında kaçarken veya kolayca esir düşerken, silahsız sivillere karşı aslan kesiliyorlar ve aldatıcı kahramanlıklar gösteriyorlar.
Beni dünyanın, özelikle de ABD, Britanya, Almanya ve Fransa gibi devletlerin bu suç karşısındaki sessizliği dehşete düşürüyor. Herhangi bir
başkentte birkaç kişi öldürüldüğünde bu ülkeler dünyayı ayağa kaldırıp terör, suç ve faşizmden söz etmekte yarışıyor. Fakat
onlarca hatta yüzlerce çocuk ve kadının soykırıma uğramasına, soykırımın görüntülerinin uluslararası medya tarafından yayımlanmasına rağmen
sessizliklerini koruyorlar.
Onlar açısından, İbrani devleti kendini savunuyor. İçlerinden birisi kendisinin ve ülkesinin utancını ortadan kaldırmak
istediğindeyse, utanç verici bir sükunet içinde, Siyonistlerden operasyonların şiddetini hafifletmelerini istiyorlar.
Sanki ortada bir asker ve savaş varmış gibi. Tel Aviv veya
Hayfa'da büyük veya küçük bir patlama yaşansa, bu sakin seslerin küstahlaştığını görürsünüz. Böyle bir durumda, sivilleri
hatırlatıp terörden söz ederler. Oysa terörü teşvik eden, terörü gerçekleştiren ve herkesi kışkırtan kendileri. Siyonistler bu vahşetin ve suçun Filistin halkının iradesini kıramayacağını biliyor. Bütün bu öldürme ve yıldırmalar, aslında hem düşman hem de dost tarafından silahsız bırakılan ve kuşatma altına alınan taraf karşısında yenilginin ve ümitsizliğin ilanı.
Kaynak: Radikal