İsrail'in hastalığı


 
 
Bu, tadı acı bir zaferlerden biri. Tzipi Livni'nin merkez partisi olan Kadima'nın yönetimini ele geçirmedeki hileli ve aşırı çabayla elde edilmiş olan başarısı, İsrail'deki siyasal sistem ve demokrasinin sorunlarının büyük bir bölümünü ifşa eden bir örnek oldu.  
 
Son derece hayati bir önem arz eden oylamaya düşük oranda katılım ve kliantelizm kurallarına göre işleyen "aygıtların" ezici ağırlığı, Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'nin en üst makama en kötü koşullarda ulaşmasını sağlamaktadır. Eğer ulaşıyorsa. Livni, Shaul Mofaz'ı destekleyen, Likud'la aralarındaki farkın bulunması güç olan son derece güçlü bir azınlığın karşısında parti üyeleri üzerindeki meşruiyetini nasıl sağlayacak? Bir koalisyon hükümeti kurmak için katılımlarına ihtiyaç duyduğu ama İsrail Meclisi'ndeki en büyük parti olan Kadima'nın durumunu sarsacağı kesin olan bir erken seçimin yapılması halinde büyük kazançlar elde edecek olan siyasi oluşumlar karşısında ağırlığı ne olacak?

1992'den bu yana İsrail'de hiçbir yasama dönemi tamamlanamadı. 1948'den bu yana İsrail'in siyasi hayatına egemen olan İşçi Partisi ve Likud'un sürekli güç kaybından, nispi temsile dayalı seçim sisteminden büyük destek alan, bütçeden alacakları pay için oylarını pazarlayan birçok katı, cemaatçi siyasi oluşumlar faydalandı. Ne milletvekillikleri için barajı yükseltmek ne (1999 ve 2001'de) başbakanın doğrudan halkoyuyla seçimi, kamuoyu ve temsilcileri arasındaki fayı kapatmaya yetmedi. Tam aksine, bu fay çatlağı, yolsuzluklara bulaşmış onlarca milletvekili ve bakanı bir yana bırakalım, birbirini izleyen başbakanların; Benyamin Netanyahu, Ariel Şaron, Ehud Olmert'in dâhil olduğu bazı "işler"in ritmini izleyerek genişledi. Olmert dönemi ise ahlak ve hukuka aykırı düzenlemelerle dolu hayret uyandırıcı bilançosuyla İsraillilerin kamusal olandan her zamankinden daha fazla yüz çevirmesi riskine neden oldu.

Bugün İsrail demokrasisi hastadır. Üstelik bu hastalık sadece sıradan bütçe açıkları ve emekli aylıkları finansmanı gibi sorunların kötü idare edildiği bir ülkeye değil; barış yolunu bulmak ve onun zorunlu kıldığı büyük sıkıntı verecek olan tavizleri vermek zorunda olan bir ulusa sirayet etti. Oysa İsrail'in içinde bulunduğu durum istikrar, şeffaflık ve eksikliği son derece yakıcı bir şekilde hissedilen meşruiyeti elzem kılmaktadır.
 

Kaynak: Zaman