İsrail'in amacı Gazzelileri terörize etmekti

İsrail'in herkesin sokakta olduğu saatlerde düzenlediği saldırının amacı halkı terörize etmekti. Hamas'ın dayandığı altyapıyı yok etmek için vurmak, militanlar gibi sivillerin de hedef olacağının bilindiği anlamına geliyor.

İsrail'in cumartesi günü saat 11.30'da Gazze'de Hamas'a karşı düzenlediği saldırıda kaç sivilin öldüğünü bilmiyoruz; çünkü İsrail, İsrailli gazetecilerin yanı sıra yabancı gazetecilerin de bölgeye girmesini engelliyor. Fakat hava saldırılarının, Gazze'de tek bir günde son 40 yılın en fazla ölü sayısına yol açtığını biliyoruz: 230'dan fazla Filistinli. Bu sayı dün gece neredeyse 290'a çıkmıştı;

700'den fazla da yaralı vardı. Bu, Hamas militanlarının son altı ayda attıkları ve bir İsrailli'nin ölümüne neden olan yüzlerce rokete verilen yanıttı.
Fakat denklem hep böyle kuruluyor.

Ayrıca, cumartesi günü sabah saatlerinde, yoksulluğun hüküm sürdüğü bu bölgenin sokaklarının tıkabasa dolu olduğu bir sırada saldırmayı seçmenin, İsrail'in düşmanlarına yönelik 'insan yaşamına değer vermiyorlar' tavrının aynısını sergilemek anlamına geldiğini de biliyoruz. İntihar bombacıları bu saldırıya kafelerde veya dükkânlarda yanıt verdiğinde (ki kaçınılmaz olarak böyle yapacaklardır) İsrail dehşete kapılmış halde sendeleyecek. Fakat savaş uçaklarının bu hafta sonu Gazze'de akıttığı kanı da aklına getirmeyecektir. 

100 hedefe 100 ton patlayıcı
İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, hükümetinin, roket atışını durdurmaması halinde Hamas'ı devirme niyeti konusunda yüksek sesli bir uyarıda bulunmuştu. Fakat hem o, hem de Savunma Bakanı Ehud Barak, 1.5 milyondan fazla insanın yaşadığı bir bölgede yaklaşık 100 hedefe 100 ton patlayıcı atmaktan sorumlu.

Bir çekiç darbesinin amacı terörize etmektir ve İsrail'in dün yaptığı tam da bu. Uzuvları kopmuş yetişkin ve çocuk vücutlarını gören Gazzeli akademisyen Dr. Haydar Eid, Haaretz gazetesi muhabiri Amira Haas'a şunları anlatıyordu: "Saat 11.30 gibi bir zamanı seçmek, şehirlerin merkezlerini bombalamak, korkunç.

Bu zamanlama, mümkün olan en büyük katliama yol açma niyeti taşıyordu." Hedefler Hamas'ın askeri kanadının eğitim kampları değildi (ki kamplar jetler vurduğu sırada boştu); daha ziyade polis istasyonları seçilmişti. Baskınlar Hamas'ın Gazze'deki askeri kontrolü kadar idari kontrolünü de dayandırdığı altyapıyı imha etme amacı taşıyordu. Fakat bu sadece roketleri imal eden ve fırlatan militanları değil, aynı zamanda polisleri de öldürmek demek. Muhtemelen, yargıçları, yetkilileri ve doktorları da hedef almak anlamına geliyor.

Rokete karşı askeri çözüm yok
Livni, İsrail'in Batı Şeria'daki Filistin Yönetimi'yle önde gelen müzakerecisi ve bir Filistin devleti kurulmasına diğer pek çoklarından daha fazla siyasi yatırım yaptı. Eğer bir nüfusunun yarısının liderliğini fiziksel olarak ortadan kaldırmanın ılımlı bir Filistin devletinin yolunu açtığını düşünüyorsa, fena halde yanılıyor. İsrail'in abluka politikasının sonucu olarak Gazze'de Hamas'a verilen destekte bir azalma yaşanmadı ve Hamas'a verilen destek bu hava saldırılarının sonucunda artabilir de. Filistinliler her zaman için reddiyeci bir kanata sahip oldu ki, bu çok uzun süre boyunca Fetih tarafından temsil edilmişti.

İsrail'de de, çok sayıda yerleşimci de dahil, bir Filistin devletini reddedenler var. Reddiyecileri öldürerek bir çözüm bulunabileceğini düşünmek, Ortadoğu tarihinin bütün rotasını inkâr etmek anlamına gelir. Hamas'ın dün de İsrail'e fırlatılmaya devam eden roketlerine karşı askeri bir çözüm yok. Bir kara istilasının da roketleri durdurması muhtemel değil. Belki roketleri yerlerinden edebilir. Fakat böyle bir şey olsa bile, Hamas'ın bir sonraki taktiği Doğu Kudüs'teki Filistinlileri kullanmak olacaktır.

Hamas da istediğini almış oldu...
Hamas liderliği de şu an oluşması için çabaladığı şartlara sahip oldu. Kasım ayında Mısır'ın önerdiği görüşmeleri boykot ettiler, İsrail'in bir sınır karakoluna saldırı düzenlemek için kullanmayı planladıkları bir tünel inşa ettiler ve İsrail'e yüzlerce roket fırlattılar. Taktikleri ve stratejileri direniş anlamına geliyor. Fakat söz konusu durum Filistinlileri birleştirmeyecek veya Hamas'a Filistin Kurtuluş Örgütü içinde bir yer sağlamayacaktır.

Bu durum sadece, şu an hiçbir Filistin hizibi tek başına yönetemeyeceği için, Filistin liderliğindeki krizi derinleştirir. Ayrılıklar derinleştikçe, yaşayabilir bir Filistin devleti olasılığı da uzaklaşıyor. İsrail tarzı şok ve dehşet saldırısı, hem İsrailliler hem de Filistinlilerin barış içinde var olabilmek için ihtiyaç duydukları süreci felce uğratmaktan başka bir şey yapmadı. (Başyazı, 29 Aralık 2008)

Kaynak: Radikal