Jeff Gates
2005 yılı Nobel Ekonomi ödülü, Hebrew Üniversitesi Center for Rationality kurucusu, İsrailli matematikçi Robert J. Aumann'a verilmişti. Kudüs'te ikamet eden bu kişi şöyle diyor: "Burada, İsrail'de geliştirdiğimiz düşünce okulu, İsrail'i bu sahada otorite mevkiine taşıdı."
İsrailli stratejisyenler, sahneye konan kışkırtmalara ve manipüle edilen krizlere istenen tepkilerin gelmesini sağlama almak için oyun teorisi modellerine güveniyorlar. Oyun teorisi algoritmalarının kullanılmasıyla, bu tepkiler tahmin edilebilir hatta önceden bilinebilir hale geliyor – kabul edilebilir bir ihtimal dâhilinde. "Aldatma yoluyla savaş açmak" artık matematiksel bir disiplin oldu.
Böylesi "ihtimalci" savaş planlaması, İsrail nüfuzunu küre çapına yansıtmada güç çarpanı olarak, Tel Aviv'e kışkırtma dizilerini ve iyi zamanlanmış krizleri sahneleme imkanı veriyor. Kabiliyetli bir ajan provakatör için hedef bir kişi olabilir, şirket, ekonomi, bir yasama organı, bir ulus veya tüm bir kültür – mesela İslam - olabilir. İyi modellenmiş bir kışkırtmayla elde edilecek tepki, İsrail cephaneliğindeki güçlü bir silah haline gelebilir.
Örneğin, kabiliyetli bir oyun teorisyeni, 11 Eylül benzeri kitle katliamına tepki olarak, hedefin (Amerika'nın) bu saldırının intikamını almak için asker konuşlandıracağını önceden bilebilir. Önceden belirlenmiş bir amaca sabitlenmiş düzmece istihbaratla, bir oyun teorisi algoritması bu kuvvetlerin – 11 Eylül'ün intikamı için değil de genişlemeci Büyük İsrail amaçları için - yeniden Irak'ı işgale yönlendirilebileceğini tahmin edebiliyor.
Bu işgali kışkırtmak için kanun yapıcıları ve halkı kafesleyip inandırmak, bunun için de sıkıcı bir gerçeğin ortadan kaldırılması (Irak'ın 11 Eylül olaylarında hiçbir rolü yoktu) gerekirdi. 11 Eylül'ün duygusal olarak iç burkan özelliği, Amerikalıları rasyonel analizden uzak tutmak ve düzmece istihbarata inanmalarını sağlamak için esastı.
Amerikalılar, (tahmin edildiği üzere) kitlesel cinayetle kışkırtıldılar. Beklenen tepki – şok, kahır ve aşağılanma – yüz karası Iraklı Günahkârın suçlu olduğuna inanmalarını kolaylaştırdı. Gerçeklerin inançlarla yerinden edilmesi, dünyanın önde gelen oyun teorisi otoritesi İsrail'in kendi savaşlarını açsınlar diye diğer ulusları kafalamasının esasıdır.
Asılsız ama akla yatkın
İnandırıcı bir kurguyla gerçekleri yerinden etmek "zihinleri hazırlama" sürecine ihtiyaç duyar ki hedef, sahnelenmekte olan hikayenin konusuna inanabilsin. Suça iştirak eden medyanın esas rolü: a) akla yatkın mevcut bir tehlike (Irak'ın kitle imha silahları) b) akla yatkın bir kötü adam (eski müttefik Günahkâr olarak piyasaya sürüldü) ve c) Ulusal güvenliğe karşı Soğuk Savaş sonrası bir tehdid (Medeniyetler Çatışması ve "İslamo-faşizm") tanıtımı yapmaktı.
İsrail istihbaratının içinden gelen haberler, 2003 Irak işgaline yol veren savaş planlamacılarının psikolojik harekâtlarına, 1986'dan önce başladıklarını telkin ediyor; Mossad'ın yürüttüğü bir operasyon (Trojan Operasyonu), Libya liderliğini, büyükelçilikleri aracılığıyla dünyaya terörist tâlimatlar geçiyormuş gibi göstermiş, çok geçmeden, Berlin'deki bir diskotekte iki Amerikalı asker öldürülmüştü. On gün sonra da Amerikan, İngiliz ve Alman savaş uçakları Libya üzerine 60 ton bomba bırakmışlardı.
Aşağıda, bir Mossad ajanının 1986 operasyonu hakkında yaptığı bir değerlendirme var (1994'te yayınlanan kitabın adı The Other Side of Deception) ve Trojan Operasyonu, .Körfez Savaşı'ndan beş yıl, II. Körfez Savaş'ından 15 yıl önce yapılmıştı:
"Dostumuz Kaddafi Libya'nın bombalanmasından sonra bir süre resmin dışında kalacak şüphesiz. Irak ve Saddam Hüseyin ise bir sonraki hedef. Onu kötü adam olarak tanıtmaya başlıyoruz. Biraz zaman alacaktır fakat eninde sonunda şüphe yok ki işe yarayacaktır."
Eski bir Mossad görevlisinin, Victor Ostrovsky'ın bu açıklaması doğru olabilir mi? Eğe öyleyse, Tel Aviv'in Irak operasyonu, nispeten basit Libya aldatmacasından çok daha önce sahneye konulmuş olmalıdır.
Hedef Amerika
Oyun teorisi açısından, yarım asırdan daha fazla bir zamandır yürütülen İsrail kışkırtmalarından sonra Ortadoğu'da, Amerika'nın (yerinde bir ifadeyle) Siyonist devletinin dostu ve hâmisi olarak teşhis edildiği bir muhitte, şiddet dolu bir tepki ihtimali nedir?
1967 Savaşı sırasında, Amerikan savaş gemisi USS Liberty'de 34 Amerikalının İsrailliler tarafından öldürülmesi göstermiştir ki Amerikan Başkanı (Demokrat Lyndon Johnson) İsrail'in cinayetlerini bağışlayabilir. Yirmi yıl sonra, Trojan Operasyonu göstermiştir ki bir ABD Başkanı (Cumhuriyetçi Ronald Reagan), İsrail'in düzmece isithbaratıyla bir Arap ulusuna saldırabilir.
Amerika, altmış yıldan fazla bir süredir, Siyonizmi silahlandırıyor, mâli destek veriyor, dostça yardım ediyor ve savunuyor." Bu "özel ilişkiler" İsrail politikalarını eleştiren BM kararlarına Amerikan vetosunu da içeriyor. Oyun teorisi açısından, 1.3 milyardan fazla bir nüfusu olan İslam dünyasından 19 kişinin, İsrail'in Araplara ve müslümanlara bilhassa da Filistinlilere kötü muamelesine tepki olarak câni bir eyleme girişebileceğini tahmin etmek ne kadar zor olabilir?
İsrailli oyun teorisyenleri Ahlak Merkezi'nde veya Adalet Merkezi'nde değil Rasyonalite Merkezi'nde çalışıyorlar. Siyonist savaş planlamacılarının modellediği üzere, oyun teorisi değerlerden yoksundur, bir şey hâriç: Kabul edilebilir bir ihtimâliyet dâhilinde, "hedefin", kışkırtıldığında nasıl tepki vereceğini tahmin kabiliyeti. İyi planlanmış kışkırtmalar ve iyi zamanlamış krizlerle savaş yürütenlerin elinde güç çarpanı olduğunu görüyoruz böylelikle.
İsrail'in davranışları gayri ahlâkidir ve adaletsizdir fakat bu, onun irrasyonel olduğu anlamına gelmiyor. Genişlemeci bir gündeme bağlılıklarını muhafaza eden Kolonici Siyonistler nezdinde, en câni kışkırtmalar bile rasyoneldir çünkü tepki, matematiksel olarak hesaplanabilirdir. Tanrı'nın seçtikleri olarak, bir halkın kendilerinde hukukun üstünde hareket etme hakkını görmesi için yeterlidir bu.
Dünya Bülteni için çeviren: Eruğrul Aydın