Gazze saldırısının hazırlığının tam altı ay sürmesi, İsrail'in Hizbullah yenilgisinin tekrarından ne kadar korktuğunun göstergesi.
İsrail yönetimi Hamas'a yönelik kapsamlı savaşında, sanki Hamas muazzam büyük bir orduya, ürkütücü silahlara, savaş uçaklarına ve radara yakalanmayan bombardıman uçaklarına sahip bir süper devletmiş gibi hareket etti. Ayrıntılar bu durumu teyit ediyor. Bu duruma sadece İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Savunma Bakanı Ehud Barak ve Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'nin basının karşısına normal kıyafetleriyle -Olmert ve Barak'ın kravatsız, Livni'ninse makyajsız- çıkmaları değil, aynı zamanda Barak'ın saldırıyı planlamak için altı aya ihtiyaç duymuş olması da açıklık getiriyor. Bilgi toplanması, hedeflerin belirlenmesi ve operasyon zamanlaması için altı ay...
Dikkat çeken nokta şu: İkinci Lübnan Savaşı şoku, başbakanlık görevine o sıralarda yeni başlamış olan Olmert'in peşini bırakmıyor. Olmert şimdi görevini, güney cephesine yönelik savaşla sonlandırıyor. Lübnan savaşı şoku Barak'ın da peşini bırakmadı:
Barak, lideri olduğu İşçi Partisi'nin gerileyen halk desteğini yükseltmek ve partiyi eski konumuna getirmek için, ilk andan itibaren Hamas'a yönelik savaşı kullanma kararı almıştı.
Hamas'ı bilerek şaşırttılar
Barak'ın son aylardaki tavır ve açıklamalarını takip edenler, şüphesiz tereddüt içinde olduğunu gözlemler. Fakat tereddüdü hava kuvvetlerindeki sorunlarla değil, Hizbullah düğümüyle ilgili. Zira Hamas'a yönelik savaşın seyrinde yenilgi tekrarlanırsa ne olacak? Hamas, Gazze saldırısının bir sürecinde, özellikle de bu savaş önümüzdeki günlerde kara harekâtıyla taçlandığında onlarca İsrail askerini öldürürse ne olacak?
Hava harekâtının açıklanmış hedefi, Hamas'ı zayıflatmak ve İsrail açısından BM Güvenlik Konseyi üyeleri arasındaki pazarlıklar kanalıyla belirginleşecek daha iyi şartlarla sınıra yeniden ateşkes getirmek. Saldırıya şu anki şeklinin verilmesinde, uzun hazırlık, bilgilerin titizlikle toplanması, gizli görüşmeler, çarpıtma ve yalanlar nihai rol oynadı. İsrail kaynaklarının ifade ettiği üzere, kin tutmasıyla tanınan Barak hazırlığa altı aydan uzun bir süre önce başladı ve aynı zamanda, 19 Aralık'ta süresi dolan ateşkesin yenilenmesi için Mısırlı arabuluculuğunda müzakereler yürütülüyordu.
Olmert başbakanlığını Hamas'a karşı ses getirecek bir zaferle sonlandırmak istiyorsa, Barak da, sadece Gazze operasyonu Filistin halkına karşı işlenen en kötü katliamlardan biri olarak niteleneceği için değil, aynı zamanda kendisini aşırı sağın gözünde kahraman yapacağı ve seçimlerde şansını artıracağı için mutlu olacaktır.
İsrail kabinesi geçen çarşamba toplandığında, oturumun 'uluslararası düzlemde İslami cihat' konusunu ele alacağı söylenmişti. Fakat bakanlar kurulu üyeleri üçlünün planını biliyordu, ayrıntıları gördükten ve muhtemel senaryoları tartıştıktan sonra planı kabul ettiler. İsrail'in Gazze girişlerini açması, Livni'nin Kahire'ye gönderilmesi ve Gazze'nin vurulmasına yönelik kararın pazar günü alınacağını açıklaması -ki harekât saati olarak cumartesi sabahı saat 10:30 olarak belirlenmişti- Tel Aviv'in izlediği saptırma araçlarındandır.
Hamas, 'çarşamba toplantısı' sonrası binalarını boşaltmış, ama saldırı kararının pazara ertelendiği açıklaması doğrultusunda her şeyi kendi haline bırakmıştı. Dolayısıyla cumartesi darbesi ağır can kaybı verdirmekte başarılı oldu. (Katar gazetesi Vatan, 29 Aralık 2008)
Kaynak: Radikal