Bu yıl haziran ayında eski Kazak toprakları onurlandırılacak zira Astana'da ilk defa İslam Konferansı Örgütü Dışişleri Bakanları Konseyi'nin (İKÖ DİBK) toplantısı yapılacak ve Kazakistan bundan sonraki bir yıllık bir dönem için bu siyasi organın başında bulunacaktır.
Bu önemli göreve zor zamanlarda başlıyoruz. Yirmi birinci yüzyılın ilk on senesinde ??İslam dünyası ciddi bir sınavdan geçirilmiştir. Mali kriz, gıda ithalat bağımlılığı, gençler için perspektiflerin eksikliği ve diğer problemler Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki birçok ülkede benzeri görülmemiş kargaşaya neden olmuştur. Tunus ve Mısır'da siyasi rejimin değişikliği, Libya'nın karşı karşıya kaldığı insani felaket yüz binlerce mülteci ile sonuçlanmıştır.
Bu olayların etkisinde diğer İKÖ üye ülkelerde kamu duyarlılığına keskin bir radikalleşme oluştu, bu ise genellikle dinler ve etnik gruplar temelinde de dâhil olmak üzere iç çelişkilere yol açmaktadır. Ortadoğu ve Afrika'daki çatışmaların tırmanma tehdidi büyüyor, uluslararası terörizm ile ilgili tehlikeler gerçekleştiriliyor, Güney ve Orta Asya ülkelerinden bazıları istikrarsızlık tehdidi altında bulunuyor.
Bazı ülkelerde mevcut olan azgın istikrarsızlıktan dolayı bütün İslam dünyası ciddi zarar görüyor. Sadece kendi ulusal ekonomileri değil ülkeler arası geniş bir ticari ve ekonomik ilişkilere büyük zarar verilmiştir. Küreselleşme şartları altında bir ülkedeki kriz diğer ülkelerin refahı üzerine olumsuz etki yaratmaktadır. Müslüman toplumun ve tüm dünyadaki ekonomik sorunlar buğday, pirinç, şeker, et ve diğer ürünlerin fiyat artışı ve gıda krizi ile daha da derinleşir. Bir buçuk milyar aç insan -bu İslam dünyası dâhil olmak üzere modern dünyanın gerçeğidir. Bu koşullar altında, her zamankinden daha fazla, İKÖ'nün içindeki işbirliğinin büyük potansiyelinin kullanılması önemlidir. Eminim ki, bu tür karmaşık ve sorumlu tarihsel bir dönemde bile konsolidasyon ve entegrasyondan başka bir alternatif yoktur.
Bu sene bağımsızlığının 20. yılını kutlayacak olan yeni ülkenin lideri olarak her zaman dünya devlet liderlerini açık diyaloğa, küresel barış ve güvenliği artırmak için ortak yolların aranmasına çağırdım. Bağımsız Kazakistan'ın kuruluşundan beri bu çağrıyı ısrarla tekrarlıyoruz. Yirmi yıl önce kendi isteği ile dünyadaki dördüncü nükleer füze cephaneliğinden vazgeçip Semipalatinsk nükleer test poligonunu kapattık ve Orta Asya'da nükleer silahlardan serbest bölgenin oluşturulması ile ilgili fikri hayata geçirdik. 2010 Nisan ayında Washington'daki Nükleer Güvenlik Global Zirvesi'nde Ortadoğu'nun hassas bölgesi de dâhil olmak üzere dünyanın nükleer silahlardan arındırılmış bölgeler sayısının artırılma sürecinde bu deneyimden yararlanılmasını önerdim.
Kazakistan İKÖ'nün genç üyelerinden biridir. Fakat bu İKÖ içinde işbirliği için büyük potansiyel görmemizi engellemez. Ümmetin toplam ekonomik potansiyeli bitmez tükenmezdir. Ve biz, her üye ülkenin çıkarları için ekonomik işbirliği, karşılıklı yardım ve kalkınmanın teşvik edilmesi konusunda gerçekten etkili mekanizmaların ortaya çıkarılması için çabalarımızı birleştirmeliyiz. Benim görüşüme göre, her şeyden önce, bizim örgütümüzün temel bir ilkesi olarak İslami dayanışma etkili ticaret ve yatırım, teknolojik, sosyal ve diğer programlarda kendini göstermelidir. Ticari ve ekonomik ilişkilerin genişletilmesi, transit taşımacılık potansiyelinin geliştirilmesi, bölgeler arası pazarların yaratılması ve uluslararası iş dünyasının küresel ekonomiye İslam dünyasının daha fazla entegrasyonu için İKÖ üyesi ülkelerin ortak çabaları örgütümüzün omurgası olmalıdır.
Bu bağlamda, Avrasya kıtasının kalbinde, Kazakistan'ın başkenti Astana'da, 7-9 Haziran 2011 tarihinde 7. Dünya İslami Ekonomik Forumu'nun gerçekleşmesi İslam dünyası ve Batı iş dünyası arasındaki ortaklığı güçlendirmek için benzersiz bir fırsat sunuyor. Özellikle dünya finans piyasalarının istikrarsızlık koşulları ortada iken son on sene içerisinde kalkınma ve etkililik hızı gösteren İslam finans sistemine ilgi günden güne artmaktadır. Biz İslami bankacılık ilkelerini teşvik etmek için kapsamlı önlemlerin alınması gerektiğine inanıyoruz. Bu küresel yatırım toplumda onlar hakkında farkındalığı artıracaktır. Bu amaçla, Kazakistan her sene Uluslararası İslami Bankacılık Konferansı'nın yapılmasını önermektedir. Biz İslami borsa endeksinin kurulmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Gelecekte Kazakistan Sukukun ve diğer İslam menkul değerlerin emisyonu ve yerleştirmesinin yapılmasını planlıyoruz. DEVAMI>>>