İran'ı daha da zorlamalı

 

BM Güvenlik Konseyi’nden İran’a yönelik yeni yaptırım kararının çıkması en başta Obama yönetimi için diplomatik bir başarı. Başkan ve yardımcıları Rusya ve Çin’in ilk başta gösterdiği katı direnişin üstesinden gelmeyi başardı ve İran’ın Brezilya ve Türkiye’yle bir yan anlaşma yaparak BM tasarısını rayından çıkarmayı hedefleyen son dakika çabasına kulak asmayıp bertaraf etti.

Bu önemli kararın daha önce benzerleri olsa da (Bush yönetimi Güvenlik Konseyi’nden İran’a dair beş tasarı geçirmeyi başarmıştı ve bunların üçü yaptırım kararıydı), ABD yönetimi Tahran’a baskıyı artırmak yönünde bir koalisyon inşa etmek bakımından etkili olduğunu kanıtladı.

Enerji sektörü yaptırım dışı
Soru, baskının İran rejimini nükleer silah gayretlerini yeniden düşünmeye sevk edecek kadar güçlü olup olmayacağı - diğer bir deyişle yönetimin zaferi diplomatik olmanın ötesine geçecek mi geçmeyecek mi? İşte bu noktada kuşku duymak için sebepler var. Başkan Obama yeni yaptırımların İran’a karşı bugüne dek kabul edilenlerin en serti olduğunu söylerken haklı, fakat ilk başta ortaya koyduğu çıtanın (‘felç edici’ olacağı söylenmişti) altında kaldığı da ortada.

Hedefte 40 İran şirketi var, ki bu mevcut sayının iki katından fazlası, fakat hiçbiri enerji sektöründe değil. Rusya’nın inşa ettiği nükleer tesis devam edecek, keza Çin’in petrol yataklarına ve rafinerilere yaptığı dev yeni yatırımlar da. İran’a ağır silahların satılması yasaklanıyor, fakat Rusya’nın halihazırda tedarik sözü verdiği ileri hava savunma füze sistemi buna dahil değil.

ABD yönetimi tasarıda enerji, sigorta ve finansal işlemler hakkında var olan kapsamlı ve bazen de muğlak dilin AB’yi ve diğer dost hütümetleri daha katı önlemler almaya teşvik edeceğini umuyor. Fakat İran’ı dört yıldır direndiği uranyum zenginleştirmeyi dondurmaya, hatta ciddi müzakereleri kabule razı olmaya mecbur etmek kafi gelecek mi? Obama çarşamba günü Beyaz Saray’da, “İran hükümetinin tavrını bir gecede değiştirmeyeceğini biliyoruz” dedi. Bu arada, İran’ın nükleer silah elde etmek yönündeki istikrarlı ilerleyişi muhtemelen devam edecek.

Hamaney ciddiye almayacaktır
Ayetullah Ali Hameney’in rejimi Obama’nın ‘temas kurma’ önerilerini kesin bir dille reddediyor; bu yaptırımları da kaale almayacak çok büyük ihtimalle. Fakat yönetim, ilk başta benimsediği iki uçlu stratejisini (müzakereler ve çok taraflı ekonomik baskı) genişletmekte yavaş davranıyor.

Obama’nın geçtiğimiz cumartesi İran’daki hileli cumhurbaşkanlığı seçiminin yıldönümünde bir açıklama yaparak rejimin seçim sonrasında ‘muhalifleri acımasızca ezdiğinden ve masumları öldürdüğünden’ söz etmesi cesaret verici. Sokakları terk etmek zorunda bırakılmış olsa da, Yeşil hareket İran’da anlamlı bir değişimi zorlamak açısından son kabul edilen BM yaptırımlarından daha büyük bir şansa sahip. Obama yönetiminin BM’de oy toplamanın yanı sıra İran muhalefetini desteklemeye dönük bir stratejiye daha fazla dikkat hasretmesi son derece iyi olacaktır. (Başyazı, 10 Haziran 2010)

 


Kaynak: Radikal