Siyaset sahnesinde son gelişmelere bakıldığında, İran ABD yaşadığı gerginliği azaltmaya yönelik adımlar atmaya başlamış görünüyor. Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, İran'ın iç ve dış sorunlarının çoğunun aslında bu gerginliklerin sonucu olduğunu herkesten iyi biliyor.
İran halkı ve özellikle de aydın kesim bu gerginliğin bir an evvel ortadan kaldırılmasından yana. Ülkenin Milli Güvenlik Yüksek Konseyi'nin başkanıyla ABD temsilcisinin biraraya geldiğinde yaşandığı gibi diğer İranlı ve Amerikalı makamlar da biraraya gelebilse, hem bölge güvenliği adına hem de İran'ın ulusal çıkarları (özellikle de firmalar ve fabrikaların bazı yaptırımlardan dolayı sorun yaşamasına son verilmesi konusunda) adına iyi sonuçlar doğacaktır.
Radikallerin bahanesi kalmadı
Diğer yandan, radikal İslamcıların ABD'yle kesinlikle diyaloğa girmemesi yönündeki baskısına maruz kalan Ahmedinecad bir tür ara yol arayarak hem iç ve dış kamuoyunu, hem de radikallerin gönlünü almak istiyor.
Ahmedinecad'dan önce Muhammed Hatemi ve Haşimi Rafsancani döneminde de tanık olduğumuz gibi, halkın ve hükümetin iradesiyle milli çıkarın ABD'yle ilişkileri normalleştirme yönünde olmasına rağmen radikal gruplar bu iradeyi yok sayarak sahneye çıkıp süreci baltalamayı başarmıştı. Fakat şu an yolun sonuna gelmiş görünüyorlar; artık bu iradenin karşısında durmak için güçleri ve bahaneleri kalmadı.
Zira 30 yıl boyunca yaşanan her sorunun temelinde bu meselenin yattığının ve bu sorunun artık krize dönüşerek ülkeyi uçuruma götürme ihtimali içerdiğinin farkındalar. Dolayısıyla İran'ın saygın ülkeler arasında yer alması ve Batı'yla arasındaki buzları eritmek için bu kez son kararı muhafazakâr mollar ve radikaller değil, Ahmedinecad'ın kendisi verecek.
İran'daki sistem bu ilişkileri canlandırmak yönünde olumlu bir adım atmak isterse, öncelikle sebepsiz yere hapiste tutulan üç Amerikalı dağcının salıverilmesi ve sonra da Afganistan ve Irak'taki BM birlikleriyle sıkı işbirliye girilmesi gerekiyor. Tabii İran'la 5+1 grubunun (BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ve Almanya) arasındaki müzakerelerin devam etmesi ve olumlu sonuçlanması da gerekiyor.
Batı da bu kez daha olumlu
Bu müzakerelerden söz açılmışken söylemeliyiz ki, Batı geçmişteki oturumların aksine İran'ın önerdiği pakete ılımlı yaklaştı. Bu da Batılıların artık bu oturumların devam etmesinden yana olduğunu gösteriyor.
İran'ın Milli Güvenlik Yüksek Konseyi Başkanı'yla ABD temsilcisinin ikili görüşmesi de ikili ilişki başlatılacağı anlamına gelmese de, İran'ın milli çıkarları doğrultusunda önem arz ediyor.
(İran gazetesi Haber, Tahran Üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi öğretim üyesi/Milletvekili ve Ulusal Güvenlik Komisyonu üyesi, 03 Ekim 2009)
Kaynak: Radikal