Suriye'de Devlet Başkanı Beşşar Esad'a karşı mevcut halk ayaklanması, Esad'ın İran'ın dini lideri Ayetullah Hamaney'le olan ilişkilerini zora sokuyor. Suriye'nin İran'la ilişkileri paylaşılan ortak çıkarlardan ziyade siyasi fırsatçılığa dayalıdır. İslam cumhuriyetinin aksine Suriye, Şiilerle bağlantılı Alevi mezhebi Arap ülkesindeki Sünni Müslüman çoğunluğa hükmediyor olsa da laik bir ülke olarak idare ediliyor.
Bununla birlikte Hamaney'le ittifak, Esad'ın Arap kardeşleriyle arasını bozuyor. Arap ülkelerin çoğu İran'ı, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'yı saran hükümet karşıtı protesto dalgasıyla altlarını oymaya çalışan tahrip edici bir güç olarak görüyor. Ama bu, Esad'a siyasi bir nüfuz sağladı ve onun kendisini Batı'ya boyun eğmeyen tek Arap lider olarak konumlandırmasına imkan verdi.
İran çıkarlarını korumak
Buna karşılık Esad, Hamaney'in Arap dünyasındaki eli ve Lübnan'da, İsrail'in kuzey sınırındaki Şii milis örgütü Hizbullah'a ulaşma aracı oldu. Suriye, 1980'lerde Irak'la sekiz sene süren savaşında İran'ı destekleyen tek Arap ülkesiydi. Bölgedeki 22 Arap ülkesinden oluşan Arap Birliği, Esad'ın hükümet karşıtı protestocuları barbarca bastırmasını kınadı. Suudi Arabistan ve çoğu Körfez ülkesi Şam'daki büyükelçilerini geri çektiler. Suriye ordusunun son altı ayda protestocuları şiddetle ezmesi Esad'ı uluslararası anlamda tecrit etti. Türkiye, hatta Suriye'nin Müslüman olmayan en güvenilir dostları Çin ve Rusya bile geri çekiliyor ve Suriye’den kendi halkına karşı katliamı durdurmasını talep ediyorlar.
Uluslararası toplum Esad'ın iktidardan uzaklaştırılmasının an meselesi olduğu beklentisindeyken İran'ın Hamaney'i, bir mağlubu destekleyen tek lider olmak istemiyor. Yine de Hamaney, muhtemelen kalbindeki değişikliği açıkça ilan etmeyecektir. Çünkü bu, İslam cumhuriyetini iyi gün dostu olarak gösterir.
Hamaney, yine de, Esad sonrası döneme göre kendisini konumlandırarak İran'ın Suriye'deki stratejik çıkarlarını korumak için ne kurtarabilirse kurtarmak isteyecektir. O, Esad'a olan desteğinin İran'ın Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki itibarının aşınmasına yol açacağının şuurundadır. Arap-Amerikan Enstitüsü tarafından altı Arap ülkesinde yapılan son kamuoyu araştırması, İran’ın popülaritesinin önemli ölçüde düştüğünü gösterdi. Esad’ın güvenlik kuvvetlerinden kaçanlardan, protestoculara ateş açılması için Suriye liderinin yardımcılarının yanına İran askeri personeli ve keskin nişancılarının yerleştirildiğine dair açıklamalar da var. Hamaney’in de ittifaklarının ebedi olmadığına işaret ettiği ifade ediliyor.
Tehlike sinyalleri
İran'da devlete ait medyaya bakılırsa Hamaney ve diğer İranlı liderlerin ilk kez Esad sonrası dünyaya hazırlanmaya başladıkları görülür.
Şüphesiz İran basını Esad'a güçlü bir şekilde destek vermeye devam ediyor ve protestocuları ABD, İngiltere ve İsrail tarafından desteklenen yabancı ajanlar olarak ilan ediyor. İran haber ajansları da halen Suriye'deki şehirlerde Esad'ı desteklemek üzere sokaklarda milyonlarca insan olduğunu iddia ediyor. Ama İran medyası ilk kez, Suriye'nin resmi görüşü olan, yabancı güçler adına faaliyet gösteren El Kaide'den mülhem çetelere karşı savaş verdiği görüşünü yansıtmanın dışında, insan hakları eylemcilerine dayanarak Suriye'de silahsız protestoculara askeri saldırılar yapıldığını da bildiriyor.
Gerçekte İran medyası bunun da ötesine geçmeye başladı ve Esad'a protestocularla görüşmesi ve iç meselelerini halletmek için askeri yollara güvenmek yerine reform yoluna girme çağrısında bulundu. Hamaney'le yakın bağları olan Cumhuri İslami gazetesinde manşette "Esad'ın kurtuluşu silahların namlusunda değil reformlardadır" denildi.
Gazete, Suriye ordusunun Humus ve Dera'a şehirlerinde yüzlerce sivili öldürdüğünü bildirdi. Cumhuri İslami, Libya lideri Albay Muammer Kaddafi'nin, kendisini devirmeye çalışan isyancılara karşı verdiği şiddetli savaşa işaret ederek, şu soruyu sordu: "Esad ve danışmanlarının cevap vermesi gereken soru şudur: Silahlı mücadele ve şiddete ne kadar devam edebilirler? Kaddafi'den daha fazla şiddet kullanabilirler ve göstericileri onun gibi bombalayabilirler mi? Kaddafi'nin şiddet kullanması insanları evlerine dönderebildi mi?" Birleşmiş Milletler'in Libya'da uçuşa yasak bölge ilan etmesi ve isyancıların NATO tarafından desteklenmesi göz önüne alındığında gazetenin yorumları dikkate şayandır.
İran'ı kaybetmek Esad'ı tamamiyle tecrit edecektir. Özellikle de Suriye'de insanların öldürülmesi devam ederken Türklerin, Ankara'nın artık daha fazla sessiz kalamayacağına dair uyarılarından sonra. Suriye'nin zor durumdaki başkanı için açık bir şekilde tehlike sinyalleri var.
Kaynak: The Middle East Online
Dünya Bülteni için çeviren: Emin Arvas