İran'ın yeni bir nükleer tesisin varlığını ilan etmesinin ardından işlerin ne yöne gideceği konusunda endişe söz konusu. Bu endişe tesisin neden şimdi ifşa edildiği, uluslararası tepkinin nasıl olacağı, İran'ın başka neyi gizlediği ve Batı'ya nasıl yanıt vermeyi planladığıyla ilgili. Yeni tesisin ortaya çıkarılması, İran'la Batı arasında müzakerelerin beklenenden bir hafta önce başladığının göstergesi.
Zira Batı kendi istihbaratı kanalıyla tesisten haberdardı, ancak daha fazla bilgi edinmek, İran'ın inanılırlığının altını oymak ve dolayısıyla müzakerelerde daha fazla baskı yapabilmek için bu bilgiyi açıklamayı erteledi. Tesisin bilindiğinin farkına varan İran'sa 'önleyici vuruş'la açıklamayı kendisi yapmak istedi fakat geç kaldı. Bu gecikme onu hem daha zayıf kıldı, hem de bazılarının savunduğu üzere şeffaf davranmadığını gösterdi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından İran rejiminin meşruiyeti eksildi. Ruhani lider şu an Devrim Muhafızları'nın taleplerine uymak zorunda. Bu kadar zayıf bir Tahran'la müzakere etmek tehlikeli sayılabilir. Zira büyük baskı altındaki rejim 'ileriye kaçmak' için risk alabilir. Bütün bunlar da Arapların İran'ın ne yapabileceği konusundaki endişelerini haklı çıkarıyor. Özellikle de Tahran Batı'yla nükleer sorunu görüşmek yerine Filistin, Lübnan, Irak ve Afganistan'ı görüşmeye hazır olduğunu açıklamışken... İran Batı baskısından kaçmak veya nükleer tesislerini vurabilecek olan İsrail'in yolunu kesmek için bölgeyi kullanmaktan çekinmeyebilir.
Araplar Tahran'ın bölgedeki en önemli uşağı olan Hizbullah'ı takibe almalı.
Hizbullah İran üzerindeki Batı veya İsrail baskısını hafifletmek için Lübnan cephesini kızıştırmaya çalışabilir. Hamas açısındansa, hareketin bir üyesinin söylediklerine dikkat çekmek önemli: Bu kişi, Mısır'ın daha tarafsız hale geldiğini ve Filistinliler arasında uzlaşı sağlamasının yakın olduğunu ifade ediyor. Tüm bunlar geçen hafta yazdıklarımı, yani üst düzey bir Hamas üyesinin bir Arap yetkiliye, Mısır ve Suudi Arabistan'a başka ülkelerden daha fazla önem verdiklerini ve Fetih'le uzlaşmaya hazır olduklarını belirttiğini teyit ediyor. (Londra'da Arapça yayımlanan Şark ül Evsat gazetesi, 27 Eylül 2009)
Kaynak: Radikal