İran meclis seçimleri


İran'da 14 Mart'ta 8. meclis seçimleri yapılacak. Ben bu yazıyı yazarken listeler son şeklini almış durumdaydı. Yasalara göre seçime on gün kala gruplar listelerini açıklayabiliyorlar. Seçim sistemi, partilere değil, aday başvurusu temeli üzerine kurulu bulunuyor. Dolayısıyla partilere değil kişilere oy veriliyor. Farklı siyasal görüşlere sahip adaylar seçim tarihinden iki ay önce, seçimlere katılmaya layık olup olmadıklarına karar verme yetkisine sahip olan Seçim Yürütme Komitesi'ne başvuruyor. Bu komite uygun bulduğu adayların listesini asıl eleme konumundaki kurul olan (6 ayetullah ve 6 hukukçudan oluşan ve Türkiye'deki Anayasa Mahkemesi gibi çalışan) Denetleme Şurası'na (Şurayı Nigahban) iletiyor. Bir önceki komitenin seçime katılmaya layık bulmadığı adaylar, bu yüksek şuraya itirazlarını bildirebiliyorlar. Seçimlere katılacak adaylar konusunda nihai kararı verme konumunda olan kurum, Denetleme Şurası. Bu şura komite tarafından reddedilmiş adayları onaylayabilir ya da onaylanmış adayları eleyebilir.

Adaylarda aranan nitelikler şunlar:

1-Üniversite mezunu olmak. (Bu şart, ilk kez bu seçimlerde konuldu), ya da en azından bir dönem milletvekili olarak mecliste bulunmuş olmak.

2- İslam'a ve Velayet-i Fakih'e bağlı olmak.

Seçim sistemi, adayların elenmesindeki ölçülerdeki belirsizlik nedeniyle, özellikle reformist kesim tarafından sürekli eleştiriliyor. Çünkü, son tahlilde eleyici kurumlarda devrimin başından itibaren muhafazakarlar ağırlıklı olarak yer tutuyor. Reformist kesimde başından itibaren yüksek seviyede ayetullahların oranı hep düşüktü, mevcut olanlar da devlet kademelerinde görev almayı yeğlemekteydi. Denetleme Şurası esasında Ayetullah Humeyni'nin sağlığı sırasında şimdilerde olduğu kadar güçlü bir konumda da değildi. 80'li yıllarda yapılan seçimlerde, sonraları 'reformist' olarak adlandırılacak olan 'sol' kesimden adaylara dönük elemeler, genellikle Humeyni tarafından yapılan müdahaleyle kısıtlı bir seviyede kalıyordu.

Humeyni'nin vefatının ardından Denetleme Şurası, bir engellemeyle karşılaşmadığı için giderek güçlendi. Reformist aday adayları bu Şura tarafından çoğunlukla ikna edici gerekçeler gösterilmeden geri çevrilmeye başladılar. Hatta Hatemi'nin cumhurbaşkanı olduğu dönemlerde, meclisten çıkan birçok kanun da Anayasa'ya ve dinin esaslarına uygun olmadığı iddiasıyla bu şura tarafından geri çevrilmekteydi. Rafsancani'nin başkanlığını üstlendiği Düzenin Çıkarlarını Gözetme Şurası, meclisle Denetleme Şurası arasındaki ihtilafları çözümleme konumunda bir kurum. Denetleme Şurası'nın elemelerinde ikna edici gerekçeler gösterememesi, aday adaylarını doğal olarak rahatsız ediyor. Çünkü 'adaylığınız uygun bulunmamıştır' şeklinde bir ifadeyle geri çevrilme, bir bakıma şaibe altında bırakılmak anlamına geliyor. Eleyici kurumlar bu üslupla bir aday adayına, 'seçimlere katılmaya uygun olduğunuzu kanıtlayamadığınız için sizi eliyoruz' demiş oluyorlar.

Bu yaklaşımla geçmiş yıllarda, içlerinde bakanlık yapmış kişiliklerin de bulunduğu pek çok eski siyasinin seçimlere katılmaya ehil olmadığı öne sürüldü. Ayetullah Humeyni'nin torunu Ali Eşragi'nin geri çevrildiğine değinmiştim bir önceki yazımda. Son gelişmelere göre Denetleme Şurası bu konudaki kararını değiştirmiş; Eşragi isterse seçimlere katılabilecek

Geri çevrilen aday adaylarının oranı her zaman yüksekti, çünkü bir aday için öngörülmüş şartlar belli olsa da, herhangi bir vatandaşın aday adayı olarak başvurmasını engelleyen bir hüküm bulunmuyordu. Hemen her seçimde çok fazla başvuru yapılıyor, dolayısıyla da büyük oranda bir eleme gerçekleşmiş oluyordu.

Aday adaylığı konusunda başvurma eğiliminin nedeni, başvuruda bulunan kişilere verilen ucuz gazete kağıdı alma hakkını tanıyan bir belgeydi. Bu son seçimlerde aday adaylarına ucuz gazete kağıdı alma hakkını sağlayan belge verilmesi şeklindeki uygulama iptal edildi. Bu nedenle de aday adaylarının, dolayısıyla da seçimlere katılma konusunda yeterli bulunmayarak elenenlerin sayısında bir düşme olacağı açıktı.

Bugünkü (yani 1 Mart tarihli) gazetelerde yer alan verilere göre, bütün ülkede aday adayı olarak başvuranların sayısı 6549'u erkek, 580'i kadın olmak üzere 7129 kişi. Bu kişiler arasında şu güne kadar 5 bin kişinin liyakati kabul edilmiş ki bu da liyakati onaylananların oranının % 69 olduğu anlamına geliyor. Gerçi seçim propagandalarının başlayacağı tarihe kadar bu eleme ve onama işlemleri sürecek. Reformist gazeteler, elenenlerin arasında önde gelen reformist adayların mevcudiyetinin yol açtığı rahatsızlığı dile getirmeye devam ediyorlar.

Gelecek yazımda kısmet olursa, ülke çapında örgütlü siyasal partilerin bulunmadığı İran'da parti gibi faaliyet gösteren siyasal grupları değerlendirmek istiyorum.