Arapların hükümet ve halk olarak karşı çıktığı Irak savaşı ile Arapların resmî kılıf sunduğu Libya'daki askerî müdahalenin arasını sadece sekiz yıl ayırıyor.Hukukî açıklama önemli, ancak bu boyutta büyük değişimi anlamak için yeterli değil. Irak ile Libya arasındaki hukukî farklılık, ilkinin BM çerçevesi dışında bir saldırıyken ikincisinin BM sözleşmesine dayanan askerî bir müdahale sayılması. ABD ve Britanya 2003 başında Irak için BM'den karar çıkarmakta başarısız olmuştu. 2011 başında ise bu iki ülke ve en önemlileri Fransa olan diğer Avrupa ülkeleri Araplardan yeşil ışık almaları sonrası harekete geçtiler.
Irak'ta askerî müdahale hazırlığı başladığında bu müdahalenin yabancı işgale götüreceği açıktı. Bu durum Libya'ya müdahaleye hazırlanan uluslararası güçleri, sivilleri koruma amaçlı insanî müdahale söylemi altında işgali uzak görmeye sevk etti. O halde ortada hukukî açıdan iki durum arasındaki farklılık açık. Bu farklılığın etkisi 2003 ile 2011 arasında Arap tutumunda yaşanan değişim açıklanırken göz ardı edilemez. Fakat kısmî açıklama bu siyasî değişimin boyutlarını kavramak için yeterli değil.
Dört Arap ülkesinin Libya'daki askerî müdahalenin önünü açan karara rezerv koymasına rağmen bu rezerve sükûnet damgasını vurdu. İçlerinden hiçbiri bu karara karşı kampanya başlatmadı. Dahası, sükûnet Arap ve İslam dünyasında yabancı müdahale kâbusunun kışkırttığı partilere, cemaat ve güçlere de geçti. Bu güçlerin Kaddafi rejimiyle kısa olmayan bir süre sağlam ilişkileri vardı. Kaddafi'nin Batı'yla uzlaşması ve kendisini destekleyen 'devrimci' söyleme ihtiyaç duymaması sonrası bu ilişkilerin çoğu koptu.
2003'ten 2011'e kadar yabancı askerî müdahaleye yönelik resmî ve halk tepkisinde yaşanan bu değişimi, bu dönem zarfında biriken gelişmelerin sonucu olarak şu an Arap sahnesinde yaşanan değişim ışığında anlamak kaçınılmaz. Halklar Tunus ve Mısır'daki 'model ' devrimlere yol açan protestolar kanalıyla iç ve bölgesel siyasî denklemin kalbine girdiler.
Libya ve Yemen'deki devrim ve ayaklanmalarda siyasî ve aşiret oluşumları iç içe. Bahreyn'dekine ise mezhepçi yapı hakim. Bu yeni unsurun İkinci Dünya Savaşı akabinde kurulmalarından bu yana Arap rejimlerine, halkları ilk defa hesaba katmasını öngören etkileri inkâr edilemez.
Bu yüzden Arap rejimlerinin bölgedeki yeni ruhu görmezlikten gelme imkânı yok. Bu rejimler, Saddam Hüseyin 1991 Kuveyt'in kurtuluşu savaşı sonrası Irak'ın kuzeyi ve güneyindeki büyük ayaklanmaları bastırmak için Kaddafi'ninkinden daha az olmayan aşırı güce başvurduğunda sessiz kalmıştı. Arap dünyasındaki partiler ve gruplar da sessiz kalmışlardı. Hatta bazıları Irak'ın bütünlüğünü koruma söylemi altında Saddam rejimini açıkça veya gizliden desteklemişti. Bu iki ayaklanmayı bastırmanın bilançosu sayı olarak daha fazlaydı. Ayrıca Libya'nın dağılma tehlikesi 1991'de Irak'ın bölünmesi tehlikesinden önem bakımından geride kalmaz. Fakat halklar o vakit denklemin dışındaydı. Halkların sokağa inmesi ve Arap rejimlerinden iki önemli ayağını devirme başarısı bu denklemi değiştirdi.
Bu yüzden Arap resmî, sistemi devrimin yaşandığı üye ülkelerden birine karşı tutum alır hale geldi. Bu durum Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin Libya'daki sivillerin korunması için Güvenlik Konseyi'nin müdahale etmesine çalışarak aldığı tutumun birkaç gün zarfında nasıl genel Arap tutumu haline geldiğini açıklıyor. Uluslararası koalisyonun Güvenlik Konseyi kararını uygulamak için yaptığı 'Odessa şafağı' operasyonuna dönük Arap desteği geri çekilse dahi bu temel bir değişimdir. Operasyonun genişlemesi Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa'nın açıklamalarında görüldüğü üzere bazı Arap çevrelerinde endişe oluşturabilir. Fakat bu türden muhtemel geri adım atışlar Arap tutumunu değiştirmez. Resmî Arap sisteminin halkların sahnede temel unsur olduğunu görmezlikten gelme imkânı yok. Arap denkleminde yaşanan değişim, resmî sistemin yanı sıra farklı güç ve partilerle öncekinden değişik bir yöntemle ilişki kurmalarını öngörmektedir. Fakat bu yöntem en azından kısa vadede tek olamaz ve çifte standartlıktan yoksun olmayan biçimde şartlara göre çeşitli şekiller alabilir.
Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi El İttihat 24 Mart 2011
Kaynak: Zaman