Irak'ta krizin başlangıcı mı sonu mu?

Sonunda Iraklı farklı siyasi kütlelerin liderleri sekiz aydır süren siyasi krizin çözümünde anlaştı. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani yeni dönemi için güven tazeledi.

Ayrıca Nuri El Maliki'nin yeni hükümeti kurmakla görevlendirilmesi üzerinde anlaşmaya varılırken Irak parlamento başkanlığı İyad Allavi'nin liderliğini yaptığı El Irakiye listesine verildi ve parlamentonun yeni başkanı olarak Usame El Necefi seçildi.

Görünen, siyasi krizin çözüm yoluna girdiği yönünde; ancak sorun daha da çözümsüzleşti. Zira açık Amerikan baskıları altında varılan anlaşma, Iraklı tarafların ülkelerini yeni bir istikrar dönemine götürecek bilinç ve eğilime sahip olgun siyasi taraflar olarak birlikte çalışmalarının zorluğunu gözler önüne seriyor. İyad Allavi'ye yapılan baskılar olmasaydı bu anlaşmaya varılamazdı. Kendisinden başbakanlığı Maliki'ye bırakması istendi.

Geçen aylar boyunca yaşananları hatırlayanlar, Allavi'nin hükümet kurma isteğinin boyutunu bilirler. Fakat Allavi, kendisini 'Strateji Politikaları Ulusal Konseyi' denen yeni bir konseyin başına geçme sözü veren Amerikan baskıları altında geri adım attı. Bu konseyin yakında kurulması bekleniyor. Bizler burada herkesin yerine getirmesi gereken kurucu çalışmayla çelişen siyasi 'memnun etme' operasyonu karşısındayız.

Diğer yandan başta ulusal uzlaşı dosyası ve Baas Partisi'nin kökünün kurutulmasının yanı sıra hükümet mevkilerinin farklı siyasi bloklara nasıl dağıtılacağı konusu olmak üzere bir dizi mayınlı dosya hâlâ çözülmedi. Bu durum bizleri Irak'ta eşgüdümlü ve uyum içinde olmayan bir troyka ile baş başa bırakıyor. Zira hukuk devleti koalisyonuna liderlik eden Maliki başbakan olarak kalacak ve siyasi mevkilerin dağıtımındaki eski paylaşım deneyimi tekrarlanacak. Bir yandan ulusal uzlaşıyı gerçekleştirmekte başarısız olması, diğer yandan mezhepçi ihlaller ve öldürmeler sebebiyle başbakanlığı sırasında birçok eleştiriyle mücadele etti.

El Irakiye listesi kendi milletvekili Salih El Mutlik'in getirileceği söylenen dışişleri bakanlığının yanı sıra savunma ve içişleri bakanlıkları gibi bir dizi önemli bakanlığı elde etmekte ısrar ediyor. Bu durum El Irakiye ile gelecek yıl Amerikan çekilmesi sonrası büyük etkiye sahip olacağı için bu iki bakanlığı muhafaza etmek isteyen Nuri El Maliki arasında çatışmaya yol açabilir. 'Baas Partisi'nin kökünün kurutulması' dosyası ise hâlâ mayınlı. Nuri El Maliki birçok siyasî ismin önceki parlamento seçimlerindeki adaylığının yasaklanmasına yol açan ve siyasî krizin yerleşmesine sebep olan yasanın iptal edilmesine karşı çıktı.

Son anlaşmayı siyasî krizin aşılması yolunda 'büyük bir adım' olarak ifade etmesi, ABD'nin hakkı. Fakat gerçekler siyasî kutuplaşmanın yürürlükte olduğuna işaret ediyor. Zira konu sadece mevkilerin dağıtılmasıyla değil, her tarafın diğer tarafa ödün verme gücüyle alakalı. Geçen sekiz ayın deneyimi bazı tarafların Saddam Hüseyin rejiminin düşüşünden sonraki dönemde elde ettikleri ayrıcalıklardan geri adım atmayı mutlak şekilde istemediklerini ve siyasî gruplarla tahminlerin üzerinde daha otoriter ve sert bir yöntem izlediklerini gösterdi.

İsviçre, Belçika, Hollanda başta olmak üzere birçok demokratik rejim var. Bu rejimler iktidarın ve siyasi kütleler arasındaki çıkarların karşılıklı değişimine dayanan siyasî troykanın oluşturulmasında başarılı oldular. Ne var ki bu başarı Irak'taki gibi değil, ortak yaşam ve bütün tarafların eşitliği teminat altına alan siyasî rejim altında yerel ve kabile bağlılıklarından ödün vermeyi kabul etme zemininde yaşanan siyasi anlayışlar kanalıyla gerçekleşir. Böyle bir modelin gerçekleşmesinin mucize olmadığını düşünüyorum. Bu mucize, Iraklıların bedenlerine yerleşmesi ve siyasî olarak hayata geçirilmesi gereken siyasi bir kültürdür. Umman gazetesi El Vatan, Mısırlı yazar, 13 Kasım 2010

Kaynak: Zaman