Irak ileriye doğru büyük bir adım attı

Irak'taki yerel seçimlerden kolayca çıkarılabilecek pek çok sonuç var. Geçen cumartesi yapılan ve sayımı devam eden oylama, kayıtlı seçmenlerin yarısından biraz daha fazlasını sandığa çekti. Bu, umut edilen yüzde 60'lık katılım oranının hatırı sayılır ölçüde altında. Ayrılıkçı hissiyatı yükselteceği korkusuyla kilit Kürt eyaletleriyle tartışmalı Kerkük bölgesinin dahil edilmediği ve sadece eyalet görevleri için yapılan seçimde yüzde 51 oranında katılım gerçekleşti.

Fakat bu manzaranın önemini inkâr etmek de yanlış bir tavır olacaktır. Bu, Irak hükümetinin Amerikalı yetkililerle Amerikan işgalinin 2011'e dek sona erdirilmesini öngören bir anlaşma imzalamasından bu yana düzenlenen ilk seçim. Bunun yanında, Irak güvenlik güçlerinin barışçı bir ulusal seçimin yapılmasını sağlama kabiliyeti de ilk kez sınanmış oldu. Sınanan bir başka mesele de, Amerikalı ve Britanyalı güçlerin ülkeden ayrılması yönündeki anlaşmanın tarafı sıfatıyla Irak Başbakan Nuri el Maliki'nin otoritesiydi.

En azından şu bir gerçek: Barışçı bir seçim yapılabilmiş olması, söz konusu anlaşmanın faydalı olduğunu gösteriyor. Yabancı güçlerin çekilmesinin ülkedeki düzen ve asayişin çökmesiyle sonuçlanacağını söyleyenler, en azından şu ana kadar haksız çıktı. Ve bu Basra için de geçerli; Britanya birliklerinin sayısının azaltılması hiçbir maraza yol açmamış gibi görünüyor.

Siyasi açıdan bakarsak seçim, daha aleni dindar partiler ve onlara bağlı milislere karşı güçlü bir milliyetçilik ve güvenlik zemininde kampanya yürüten Maliki'nin ve müttefiklerinin konumunu güçlendiriyor. Sünniler 2005 seçimlerindeki boykotun aksine, büyük oranlarda oy kullandı ve aralarında epey bağımsız ve laik ismin de bulunduğu oldukça renkli bir aday yelpazesi söz konusuydu.

Irak'ın başarılı bir demokrasi olarak adlandırılabilmesi için daha kat etmesi gereken epey uzun bir yol var. Kürt meselesinin bir kenarda bırakılabilmiş olması bilhassa dikkat çekici. Bu yılın ilerleyen günlerinde yapılacak parlamento seçimleri, ülkenin şu ana dek tanık olduğundan çok daha keskin bölünmelere sahne olabilir. Fakat Irak'ın tiranlığın ve işgalin travmalarından kurtulduğunu görmeyi uman herkes için bu seçimler cesaret verici bir işaret oldu: Kim bilir belki de Iraklılar nihayet kendi kaderlerinin efendisi haline geliyorlar. (Başyazı, 3 Şubat 2009)

Kaynak: Radikal