11 Eylül'ün ardından insan hakları savunucusu unvanını kaybeden ABD, Obama'yla eşsiz bir fırsata sahip. Yeni başkan kendi evine çekidüzen verirse, Pakistan, Mısır, Ruanda ve Kongo gibi yerlerdeki ihlallere son verilmesi için baskı yapmasını sağlayacak itibarı yeniden kazanabilir.
Dünya çapında insan haklarının gelişmesi on yıllardır dış politika ve ABD liderliği için köşe taşı oldu, ta ki ülkemize yönelik 11 Eylül 2001 saldırılarına dek. O zamandan beri, Amerikalılar özgürlük ve demokrasiyi benimsese de, hükümetlerimizin suiistimal eden uygulamaları dünyanın pek çok kesiminde özgürlük mücadelelerini baltaladı. Ebu Garib ve Guantanamo'daki muazzam istismarların gün ışığına çıkarılmasıyla ABD, insan hakları savunucusu unvanını yitirdi ve zalimlerin ayrıcalıklarını sınırlamak ya da onların birtakım tavizler vermesini sağlamak şöyle dursun ulusumuzun insan haklarına dair kelam edebilirliği ortadan kalktı. Trajik olarak, bunu şu anda istismarın hedefleri olan demokrasi ve insan hakları eylemcilerine karşı küresel çapta sert bir tepki izlendi.
Bosna'daki şiddet önlenebilirdi...
İnsan hakları ve demokrasinin gelişmesi küresel istikrar için gereklidir ve buna yalnızca adaletsizliğe ve zulme karşı sesini yükselten bireylerin yerel ve çoğu kez destansı çabaları (ABD'nin engellemesi değil, öncülük etmesi gereken çabalar) yoluyla ulaşılabilir. Eğer insan hakları eylemcilerinin erken uyarılarına kulak verilmiş ve sağlam diplomasi ve zamanlı müdahale seferber edilmiş olsaydı, Bosna ve Ruanda'da, Sudan'ın Darfur bölgesinde ve Demokratik Kongro Cumhuriyeti'ndeki korkunç, bazılarında hâlâ devam
eden şiddet önlenebilirdi.
Bugün (dün) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 60. yıldönümü. Beyaz Saray'a yeni bir yönetimin ve yeni bir vizyonun gelmesiyle birlikte dünya çapındaki insan hakları hareketinin ardındaki ahlaki itibarı yeniden tesis etmek için cesurca hareket etme fırsatına sahibiz. Ancak ilk adımlar ülke içinde atılmak zorunda.
Yeni başkan Barack Obama, Guantanamo Körfezi'ndeki gözaltı tesisini kapama ve işkenceye son vermeyi vaat etti, ki bunlar cezaevinin kapatılması yönünde yürütme tarafından verilecek talimatlarla ve FBI ve CIA ajanları dahil olmak üzere ABD'yi temsil eden herhangi biri tarafından işkence yapılmasına dair getirilen yasakların güçlendirilmesiyle sağlanabilir. İnsanların gizlice ya da belirsiz bir süre için, hiçbir yasal prosedür uygulanmaksızın alıkonulmasına son verilmek zorunda ve bu kişilerin davaları, terörizmle suçlananları yargılamaya ehil olan mahkemelerimize gönderilmeli. Bundan başka, ABD'nin haksız tutuklama, işkence, gizli gözaltı, olağandışı icra, ihzar emrinden (gözaltındaki kişinin suçunun tespiti için mahkemeye çıkarılmasını temin eden emir) vazgeçilmesi ve mevzu bahis meselelerle ilgili eylemlerinin eksiksiz biçimde incelenmesi için tarafsız bir uzmanlar komisyonu atanmalı.
Dünyaya ABD'nin de hatalar yaptığını itiraf etmek, 'daha mükemmel bir birlik' haline geleceğimiz konusunda itimat sağlayacak ve dünya çapında yankılanacak bir mesaj verecektir. Bununla birlikte, bu eylemler ulusumuzun ilkelerini yeniden tesis etmemize katkıda bulunacak ve kendi toplumları için daha yüksek ahlaki standartlar isteyen başka ülkeler için cesaret verici olacaktır.
ABD, kendi evine çekidüzen vererek ahlaki otoritesini yeniden kullanacak ve yalnızca siyasi gücünü değil, dünya barışı ve refahı için esas olan insan haklarının korunması yönünde samimi ancak saygılı iki taraflı diyaloglara girişmek için ihtiyaç duyulan güvenilirliği de elinde tutmuş olacaktır. Yıllık konferansları bu hafta Carter Merkezi'nde başlayan dünya çapındaki insan hakları savunucuları hevesle Obama yönetimini bekliyor.
ABD'nin bağımsız Yüksek Mahkeme'yi zayıflatırken eski Pakistan devlet başkanı general Pervez Müşerref'in yanında yer almasıyla sarsılan hukukun üstünlüğünün yeniden tesisi için, Pakistan'da yardımımızı bekliyorlar. Mısır'da mücadele eden demokratik hareketin savunucuları özgür ve adil seçimleri destekleme ve muhalefet adayı politikacılara yönelik tacizlere son verilmesi yönünde ABD'nin sergileyeceği sağlam duruşu gözlüyorlar. Ortadoğu'nun her tarafında Washington'ın (bölgenin ABD'nin insan haklarına bağlılığını ölçmek üzere kullandığı bir prizma olan) İsrail-Filistin çatışmasına bir çözüm getirmek için daha atak ve inatçı bir şekilde harekete geçeceği umudu var.
BM'nin etkinliği artırılmalı
Savaşla harap olmuş Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde her gün tehdit altında bulunan insan hakları savunucuları, ABD'nin müttefikleri olan Ruanda ve Uganda'ya yakıp yıkmayı sürdüren milislerden desteklerini çekmeleri yönünde baskı yapmasını umuyor. Herkes ABD'nin, BM'yi insan haklarını korumak yönünde daha etkili bir araç haline getirmek üzere bu örgütün kurumlarıyla yeniden ilişkiye geçmesi gerektiğinde (bunun küresel bir çaba olmak zorunda olduğu bilinciyle) hemfikir.
ABD'nin ahlaki ayak izi daima çok büyük oldu. Yeni başkanımız, özgürlüğe ulaşmaya çalışanlara ilham vererek ve onları destekleyip özgürlük yürüyüşünü engelleyenlere karşı sert ve etkili bir duruş sergileyerek öncülük etme yönünde emsalsiz bir fırsata sahip. Tüm Amerikalılar ona tam destek vermeli. (ABD'nin 39. Başkanı, dünya çapında barışı ve sağlığı geliştirmeyi amaçlayan Carter Merkezi'nin kurucusu, 10 Aralık 2008)
Kaynak: Radikal