Robert Fisk
Danışıklı dövüş. Birleşik Arap Emirlikleri, Avrupa’nın İsrail’le “güvenlik işbirliğinin” çizgiyi aşıp İsrail düşmanlarını öldürsünler diye İsrail ajanlarını Körfez'e göndermek için İngiliz (ve diğer AB ülkeleri) pasaportlarının kullanılabildiği bir kanunsuzluk noktasına vardığından şüpheleniyor (mim koyun, sadece şüpheleniyor…). Dün Beyrut saatiyle 3:49’da (Londra saatiyle 1:49’da) telefonum çaldı. Arayan bir kaynaktı - kendisini çok iyi tanıyorum, Abu Dabi’de sahip olduğunu bildiğim otoritesiyle konuştu - “İngiliz pasaportları gerçek. Biyometrik mühürlerin olduğu Hologram resimleriydi. Ne sahteydi ne de belge üzerinde sahtecilik yapılmıştı. İsimler gerçekten de üzerindeydi. Eğer bir hologramın veya biyometrik mührün üzerinde sahtecilik yaparsanız ne anlama gelir bu?” demek için aramıştı.
Kim olduğunu bildiğim ses konuşmak istiyordu. “Mahmud Mabhuh cinayetine bulaşanların sayısı 18. Teşhis edilen 11 ismin yanısıra sorgulanan iki Filistinli, beş ayrı kişi ve bir de kadın var. Kadın otel lobisini gözetleyen ekibin üyesiydi.”
İki saat sonra Beyrut telefonuma Abu Dabi’den, BAE başkentinden bir kısa mesaj aldım. Aynı kaynaktı. Büyük harflerle “BİR ŞEY DAHA VAR” diyerek küçük harflerle devam ediyordu mesaj. “Operasyonun komuta odası Avusturya’daydı (hatalı, aslında bu haberdeki her şey hatalı)…zanlıların buradayken tespit edilmekten veya birbirleriyle temas kurmaktan sakınarak birbirleriyle konuşmadıkları, komuta odası aracılığıyla ayrı hatlar üzerinden konuştukları anlamına gelir… Fakat tespit ve teşhis edildi. OK?” Okey mi? Diye sordum kendi kendime.
Kaynağım hem kızgın hem de ısrarlıydı. “İsmi tespit edilen 11 kişiyi İnterpol’e ilettik. İnterpol isimleri 188 ülkeye dağıttı fakat İngiltere bu kişilerin şu şu isimler için hazırlanmış pasaportlar kullandığını diğer uluslara niçin bildirmedi?”
Söyleyecek daha fazlası sözü vardı: “Bu kişilere ait beş kredi kartı tespit ettik, hepsi de ABD’de düzenlenmiş.” Kaynak, diğer beş kişinin hangi AB ülkelerinin vatandaşları olduğunu söylemedi – iki kadını Mabhuh cinayetine bulaştıracaktır bu İngiltere dâhil AB ülkelerinin BAE ile işbirliği yaptığını ama “konuştuğumuz ülkelerin bir tanesi bile pasaportların kendi adlarına kullanıldığını İnterpol’e bildirmedi. Niçin bildirilmiyor?”
Kaynak, pasaportlardan birindeki bir isim – bu isim pasaportun kullanıldığına dair hiçbir bilgisinin olmadığını söylüyor – geçen yıl Asya’ya (muhtemelen Endonezya’ya) ve Avrupa’ya seyahat etmiş. Birleşik Arap Emirlikleri, bir Amerikalı'nın Emirlikte hapiste olan bir İngiliz vatandaşı adına düzenlenmiş bir pasaportla 2006 yılında ülkelerine giriş yaptığının kanıtlarına sahip. BAE, Ürdün’deki bir Hamas liderini öldürmek üzere gönderilen bir İsrail ajanının cebindeki pasaportun çift vatandaşlığı olan bir İsrailli adına düzenlenmiş orijinal Kanada pasaportu olduğunu iddia ediyor.
Kaynağın görüşüne göre çoğu kez akılsızlık yapan istihbarat teşkilatları, sahte pasaport kullanmaya uzun zamandır başvuruyorlar. Oliver North ve Robert McFarlane, Lübnan’daki Amerikalı rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için Atina’daki İrlanda büyükelçiliğinden daha önceleri çalınmış pasaportlarla İran’a gitmişlerdi. Ancak BAE’nin elindeki yeni bilgi, Avrupalı yönetimlerden bazılarına nefes aldırabilir - ve sorulara iyi cevaplar verseler iyi olur. Arap, İsrail, Avrupa veya ABD istihbaratları, kendilerinden bir şeyler saklamak istediklerine karşı genelde küstah bir yaklaşımı benimsiyorlar. Araplar, şayet olan biten buysa, bir Mossad cinayetini çabucak nasıl anlayabildiler? Bekleyip göreceğiz.
Danışıklı dövüş/gizli anlaşma, Arapların tanıdığı bir şeydir. Mısır’ı işgal için İngiltere ve Fransa’nın İsrail’le işbirliği yaptığı 1956 Süveyş Krizini hatırlatır. Hem Londra hem de Paris, tezgahı reddetmişti. Yalan söylüyorlardı. Fakat bir Arap Körfez ülkesi için eski efendinin (yani İngiltere’nin) ziyaret için gelmiş bir Hamas yetkilisinin öldürülmesinde dahlinin olabilmesi, işte bu artık çok fazla. Bu hikaye bu kadarla kalmaz, dahası da var. Avrupa’dan gelecek cevapları görmek için bekleyeceğiz.
Kaynak: Independent
Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı
Orjinal başlığı: İngiltere'nin açıklamaları tezatlarla dolu. Baklayı ağızdan çıkarma vakti