Ey Azizan, bizim ulemâmız dan bazıları, Bel'am gibi, Bush'un sofrasında "iftariye"leri bel' eder, silip süpürür ve Bush'un kurtarıcılık iddiasına kavuk sallarken, hristiyan ulemasından bazılarında da ümit verici uyanış belirtileri görülüyor. ABD'deki Anglikan Kilisesi Başpiskoposu Rowan William; herhalde bu iftara davetli değildi. Davetli olsa da büyük ihtimalle gitmeyecek, gitse de herhalde kavuk sallamayacak idi. Yeni Şafak'ta (7 Ekim 2007 Pazar) bugün memnuniyetle okudum ki, birçok Bel'am-i Bâur siret ve süretli sözüm ona İslâm ulemâsının söylemediği sözü, bu Başpiskopos söylemiş: -İran'ı bombalamaktan bahseden neoconlar, potansiyel kaatil çılgınlığı içindedirler! Selâm sana ey "İslâm'a Sevgide en yakın olan" hristiyanlardan olduğunu gösteren, Hristiyan Azizan'ından zât-ı âli-kadr! Ecrini Rabbimiz versin!
Gelelim Sûret-i Hak'dan görünen Bâtıl'ın ve Şerr'in yeni bir fitnesine: Bu zümreden olanların etekleri; Bush'un Armagedon Savaşı imalı sözleri ve tasarladıkları dolayısıyla zil çalarken, Zafer'den emin olmadıkları için de suçu şimdiden; salaklaştırılmış Amerikan halkının sırtına yükleyerek temize çıkma emeliyle, "israil; İran Savaşı oyununa gelmemeli!" derler. Ardından da "Ahmedinejad'ı İsrail'in icat ettiğini, Filistinli olsalardı İran'a güvenmeyeceklerini, İran'la İsrail'in tabii müttefik olduklarını, İsrail Filistin ihtilâfının Ahmedinejad'ın zerre kadar umurunda olmadığını, yakında "coğrafya"nın konuşacağını ve Araplar'a karşı İran ve İsrail ihtilâfının, "yabancı olduk şimdi / sanki birbirimize / İstersen gel dönelim/ Şah'lı günlerimize!" "mutlu son"una bağlanacağını söyleyip yazarak, İran'a nihai darbeyi vurmadan önce "sünni ittifak"ını İran'a saldırtıp, kendi kanlarını tasarruf etmek, müslümanları da biribirine kırdırma tertiplerine girişirler. (bz. Uri Avnery'nin, 4 ekim 2007 Perşembe tarihli Radikal'de, Counterpunch internet sitesinden iktibas edilen yazısı).
İmdi ey Azizan, Bush'un iftarına çağırılmayı evlâd-u ahfâdına miras bırakacağı en büyük şereflerden sayan "Şeytan-ı Ahres" ve Bel'am-i Bâur siret ve süretli birisini görürseniz, bu iddia hakkında görüşünü sorunuz, eminim ki Bush'un iftar nutkunu dinlerken sallanmaya başlayan kavuklar, daha sür'atle sallanmaya başlayacaktır.
Ey Azizan, içinizdeki havâss-ı Azizan bu Fakıyr'den a'la bilirler ki, Kur'an-ı Kerim, Şeytân-i Ahres ve Bel'am-i Bâur siret ve suretinde ulemâ yetişerek beleş iftâriyye istihlâkine istihkak berâtı alsınlar deyû nâzıl olmuş değildir.
"Yevme lâ yenfe'u.."da Bush'un iftar davetiyesini göstererek paçasını kurtaran kimseyi bu Fakıyr duymamıştır, o gün "kalb-i selim" isterler. Kalb-i selim beratını da Yüce Sevgilimiz ve Ehl-i Beyti verir. Kalb-i Selim de "Akl-ı selim"in selâmetine, selim olduğuna berat verir. Bu sebeple ilâhi kelâm'da "Kur'an üzerinde niçin düşünmezler? Yoksa kalblerinde kilitler mi var." buyurulur. (Muhammad s.a. 47/24) Bu âyet-i kerimenin tefsirini de Pîr-i Rûmi'den dinleyelim: Men çigûne hûş dârem piş-u pes / Ger ne-bâşed Nûr-i Yârem piş-u pes? -Mevlâ'nın, Yârimin nûru önümde ve ardımda olmadıkça, ben nasıl gerçekten akıl sahibi olarak ilerleyebilirim? - Belî Pirim!
Kaynak: Yeni Şafak