İlhan Kesici'nin CHP'de ne işi var?

Bana birisi İlhan Kesici'yi sorsa “Türkiye'nin kesinlikle istifade etmesi gereken bir sima” olduğunu söylerdim. Bugüne kadar onun hep, doğru bir siyasi kadro içinde yer almasını, bir yerlerde Türkiye'ye hizmet etmesi gerektiğini düşündüm.

Şimdi CHP'ye adaylık başvurusu yaptığını öğrendiğimde içimde bir burukluk hissediyorum.

Hayır, kesinlikle orası değildi İlhan Kesici'nin yeri...

Hele Türkiye'nin yaşadığı ve CHP'nin bir tarafını oluşturduğu şu gerilim ortamı içinde...

Yeri orası değildi İlhan Kesici'nin...

Genel Sekreterliğe kadar yükselmiş bir Ertuğrul Günay'ı içinde barındırmayan bir CHP'de İlhan Kesici'nin işi olur mu?

İlhan Kesici'nin, yıllar önce Cumhuriyet gazetesine verdiği bir demecini hatırlıyorum. Orada yetişme yıllarında buluştuğu manevi iklimi anlatıyordu, kendisi ile yaptığımız görüşmede bana “Bunu Cumhuriyet'te söylemek önemli”, demişti. Cumhuriyet gazetesine Cumhuriyet ağzıyla konuşmadığını anlatmak istemişti.

Bence Kesici ile CHP arasında doku uyuşmazlığı var.

Kemal Derviş'in bile sol ile içli dışlı bunca mazisine rağmen CHP ile yaşadığı doku uyuşmazlığı ortada iken...

Sonra insan, isminin bazı insanlarla yanyana geçmesini istemez. Bazı insanların size sahip çıkmasından rahatsız olursunuz.

Yaşar Okuyan da gidiyor CHP'ye, İlhan Kesici de...

Hangi ilke yanyana getiriyor bu isimleri?

Türkiye'nin şu an yaşadığı gerilimde CHP'nin stratejisini okuyamayacak bir insan değildir İlhan Kesici...

Bu gerilim stratejisinin daha önce muhafazakar, demokrat siyasi kadrolara karşı nasıl “Yokedici” bir misyon üstlendiğini de bilmez değildir.

Bugünkü gerilimin bir ucunda elektronik bildiri var. O CHP'nin stratejisine monte olmuş bir hadise... Mitingler, Cumhuriyet'in ve bayrağın ucuz bir istismarına dönüşmüş durumda...

Bütün bunlar bana göre İlhan Kesici ile CHP'nin arasına girmesi gereken etik özürlü siyasi atraksiyonlar.

Acaba İlhan Kesici'ye “İktidar olacağız, hadi gel sana önemli görevler düşecek” mi dendi?

22 Temmuzdan sonra CHP'nin sandıktan iktidar olarak çıkacağını kimse düşünmüyor, ama bir CHP iktidarı da, bir yığın planlanmış kombinezonla birlikte zikrediliyor.

İlhan Kesici herhalde sade bir CHP milletvekili olmak için aday oluyor değildir. Böyle değilse, öteki uçta, o planlanmış kombinezonlara dair hesaplar olmalıdır.

Böyle midir?

Eğer böyleyse, ben İlhan Kesici'nin tarihi bir yanlış yaptığını düşünürüm.

Kendisiyle konuşmuşuzdur, 28 Şubat'taki Demirel duruşunun nasıl sakil bir duruş olduğunu ve demokrat toplum tabanına ters düştüğünü, hatta Demirel ailesine damat olmanın İlhan Kesici'ye bile olumsuz yüklemeler yaptığını....

Şimdi 27 Nisan bildirisi, onun etrafındaki mitingler dahil diğer gelişmeler, arkasında emekli askerlerin at koşturduğu mitinglerin CHP'ye toka edilmesi... ve

İlhan Kesici'nin CHP'den adaylığı...

Toplum, DYP – ANAP'ın, Cumhurbaşkanlığı seçimi için meclis'e girmemesini bile CHP'ye ve planlanmış kombinezonlara monte olmak olarak görüyorken, CHP'den aday olmak...

Rakidal makas değişimi...

Hoş, CHP'den bir tek kişi seçilecekse o da mesela Kemal Anadol olacağına İlhan Kesici olsun demek var.

Ama İlhan Kesici şu an için sağlıklı duruş sergilememiş oluyor. Demokrat çizgiden gelip CHP'de karar kılmak anlaşılır gibi değil.

Bu asla Ertuğrul Günay'ın tercihine benzemiyor.

Ertuğrul Günay'ınki, yanlış durduğu yerden doğru yere gelmiş gibi okunurken, İlhan Kesici'ninki, “Onların içinde ne yapacak?” tepkisini üretiyor. Beni İlhan Kesici tanır, şu adaylık anaforunda beni en çok şaşırtan hadisenin bu olduğunu söylemek isterim.

İlhan Kesici AKP'ye gelmezdi. Tayyip Erdoğan'la rakip olmuştu. Bunu anlarım.

Acaba girmesine kesin gözüyle bakılan DP yöneticileri ile aralarında ne geçti?

Acaba öfke midir CHP'ye yönelmesine sebep olan şey?

Türkiye tehdit altında ve süreci en iyi CHP yönetti!” diyor İlhan Kesici...... “Baykal başbakan adayı” diyor... “CHP iktidar!”

28 Şubat'ta Demirel forma değiştirmişti...

27 Nisan sürecinde Kesici!

Bana göre Demirel hayatının yanlışını yapmıştı, şimdi de Kesici aynı yanlışı yapıyor.

Ne diyelim?