Türkiye de küresel iklim değişikliğini ciddi bir ulusal güvenlik sorunu olarak tanımlamalı ve kapsamlı bir strateji geliştirmeli. Bu amaçla iklim ve güvenlik uzmanları birlikte çalışmalı.
ABD'de CNA adlı düşünce merkezi dört emekli orgeneral, dört emekli oramiral, bir emekli korgeneral ve iki emekli tümamiral tarafından birlikte hazırlanan 'Ulusal Güvenlik ve İklim Değişikliği Tehdidi' başlıklı bir rapor yayımladı. Raporun başlığından da anlaşılacağı üzere ABD'nin seçkin emekli askerleri iklim değişikliğini, ulusal güvenliği tehdit eden yeni ve çok farklı bir güvenlik sorunu olarak tanımlamaktadır.
Rapora göre, atmosferdeki karbondioksit seviyesi, geçmiş 650 bin yılda rastlanamayan bir seviyeye yükselmiş durumda, küresel ortalama ısı artmaya devam ediyor; ısı artışı ciddi bir iklim değişikliğine neden olabilecek, bu da yıkıcı etkiler ortaya koyabilecek. Emekli general ve amiraller söz konusu raporla ABD yönetimini ve Savunma Bakanlığı'nı konunun ciddi bir şekilde ele alınması ve karşı tedbirlerin gecikmeden geliştirilmesi hususunda uyarmaktadır. Raporda, iklim değişikliğiyle ulusal güvenlik arasındaki ilişkiyle ilgili olarak şu tespitlere yer verilmektedir. İklim değişikliği:
ABD için ciddi bir ulusal güvenlik sorunu oluşturmaktadır;
Dünyanın sorunlu bazı bölgelerinde istikrarsızlığı artıran bir tehdit çarpanı oluşturmaktadır;
Dünyanın istikrarlı bazı bölgelerinde bile gerilimlere neden olacaktır;
Ulusal güvenlik ve enerjiye bağımlılıkla birlikte, birbirleriyle ilişkili küresel sorunlar bütünü oluşturmaktadır.
Emekli ABD general ve amiralleri, sonuç bölümünde, aşağıdaki önerileri getiriyor:
İklim değişikliğinin ulusal güvenliğe etkileri, bütünüyle ulusal güvenlik ve ulusal savunma stratejilerine entegre edilmelidir; ABD, ilklim değişikliğinin, küresel güvenliğin ve istikrarın ciddi bir şekilde çöküşünü önleyebilecek bir seviyede stabilize edilmesini sağlama gayretlerine yardımcı olmak için ulusal ve uluslararası alanda daha güçlü bir rol üstlenmelidir; ABD, gelişmemiş ülkelerin, iklim değişikliğinin etkilerini daha iyi yönetebilmeleri ve felaketlerden kurtulabilmeleri için bu ülkelerin yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla küresel ortaklıklara katkıda bulunmalıdır; Savunma Bakanlığı, enerjinin verimli kullanılmasını ve ABD savaş gücünün etkinliğinin artırılmasını amaçlayan, geliştirilmiş çalışma yöntemlerini benimseme ve yaratıcı teknolojileri geliştirme sürecini hızlandırarak harekât yeteneğini artırmalı.
ABD'nin tedbirleri
ABD Savunma Bakanlığı, önümüzdeki 30-40 yıl içinde, yükselen su seviyelerinin, aşırı iklim olaylarının ve diğer mümkün iklim değişikliği etkilerinin denizaşırı bölgelerdeki ABD askeri tesisleri üzerinde yapacağı etkileri tespit etmek için bir inceleme yapmalıdır. Rapordan anlaşılacağı gibi küresel iklim değişikliği sadece muslukları kısarak, tuvaletlere plastik şişe koyarak, ampulleri değiştirerek başa çıkılacak bir sorun değildir.
Türkiye de küresel iklim değişikliğini ciddi bir ulusal güvenlik sorunu olarak tanımlamalı ve bu amaçla kapsamlı bir strateji geliştirmelidir. Çünkü, Ortadoğu'da iklim değişikliğinin (küresel ısınma) etkileri şimdiden görülmektedir. İklim değişikliği Ortadoğu'da tarım üretiminde düşüşe, sağlık sorunlarına, susuzluğa, göçlere, gerilimlere ve çatışmalara neden olabilecek; su kaynaklarını ve verimli tarım alanlarını hedefe dönüştürerek bölgesel jeopolitiği yönlendirebilecektir.
Ortadoğu'da durum
Küresel ısınmanın Ortadoğu'daki potansiyel etkilerinin belirlenmesi, Türkiye'yi de içine çeken gerginliklerin asıl nedeninin anlaşılmasını da kolaylaştırabilecektir. Bu nedenle de küresel iklim değişikliğinin Türkiye coğrafyasındaki, Ortadoğu'daki ve yakın çevremizdeki etkilerini belirlemek için öncelikle ayrıntılı senaryolar geliştirilmeli; bu senaryolara dayanarak, bölgedeki potansiyel istikrarsızlıkların ve gerginliklerin Türkiye'nin güvenliğine olası yansımalarına karşı alınacak tedbirleri de kapsayan bir eylem planı hazırlanmalı; bu amaçla iklim ve güvenlik uzmanları birlikte çalışmalıdır.