İkinci raunt yaklaşırken

İran ile P5+1 Grubu arasındaki nükleer müzakerelerin bu ayın 23'ünde Bağdat'ta yapılacak ikinci ve kritik raundu yaklaşırken taraflar bu raundu etkileyebilecek çeşitli hamleler yapıyorlar.

Müzakerelerin resmi tarafı olmasa da İsrail de raunt öncesi nabız yokluyor, P5+1'in bu rauntta hangi stratejiyi izleyeceğini, bunun kendisi bakımından uygun olup olmayacağını şimdiden anlamaya, gerektiğinde de stratejiyi değiştirmeye gayret ediyor.

Bu çerçevede İsrail Milli Güvenlik Danışmanı Yakov Amidror bu hafta başından itibaren bazı Avrupa ülkelerini ziyaret ediyor, muhataplarıyla görüşüyor. Pazartesi AB Dış Politika Temsilcisi Catherine Ashton'ın Yardımcısı Helga Schmid, salı da başka AB'li yetkililerle görüşen Amidror, Alman muhatabı Christoph Heusgen ile P5+1'deki Alman Temsilci Hans Lucas ile biraraya geldi.

İsrailli yetkililere göre Amidror'un görüşmeleri 'son derece' hassas bir çerçevede gerçekleşiyor ve İsrail böylece en azından AB'nin niyetlerini, planlarını ve stratejisini öğrenmeye çalışıyor. Amidror aynı misyon çerçevesinde iki hafta önce de Moskova'ya gitmiş, Rusya'nın bilinen stratejisinde değişiklik olup olmadığını anlamaya gayret etmişti. Haberlere göre, Rusya İran'ın nükleer programı konusunda İsrail'in stratejisine uzak bir noktada bulunuyor. Bunun değişmesi de pek mümkün görünmüyor. Rusya, ikinci raunttan umutlu, İran'ın olumlu yönde hareket ettiğini düşünüyor.

Diğer yandan, Amerika ise ikinci raunt konusunda pek fazla konuşmuyor, ihtiyatı elden bırakmıyor, İran bakımından lafa değil eyleme bakıp ona göre karar vereceğini söylüyor. Bu arada Amerikan basınında İran'a karşı askeri tercihe başvurma ihtimalinin azaldığı yolunda yönetim yetkililerine dayandırılan haberler de çıkıyor. Ne var ki, Amerika'nın son haftada aldığı askeri tedbirler, yeni konuşlandırmalar ise bu tezin pek doğru olduğuna işaret etmiyor. Nitekim Amerikan Hava Kuvvetleri Sözcüsü Phil Ventura'nın da açıkladığı gibi Pentagon en modern ve radarlara yakalanmayan F-22 Raptor savaş uçaklarından sayısı açıklanmayan bir miktarı Güney Asya'daki bir üsse göndermiş bulunuyor.

Pentagon açıklamasa da bu üssün, Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki El Dafra askeri havaalanı olduğu kuvvetle tahmin ediliyor. Esasen, bu havaalanı bir süredir Amerikan KC-10 tip tankerlerine ve U-2 casus uçakları ile Global Hawk adlı insansız keşif araçlarına ev sahipliği yapıyor. Buna ilaveten Pentagon, adı açıklanmayan bir bölge hava üssüne (bunun El Udeyd hava üssü olduğu söyleniyor) geçen ay F-15 savaş uçağı filosu da konuşlandırmıştı. Bazı kaynaklar F-22 ile F-15'lerin muhtemel bir askeri operasyonda İran'ın hava savunma ve radar sistemlerini hedef alacaklarını, bunların imhasından sonra kapsamlı hava saldırılarının yolunun açılacağını söylüyorlar. Bu uçaklar aynı zamanda bölgede bulunan USS Abraham Lincoln ile USS Enterprise adlı uçak gemilerinde bulunan yaklaşık 150 uçakla birlikte muhtemel bir hava operasyonunun kilit hava unsurları olacaklar. Söylenenler böyle.

Amerika, fazla ilan etmeden sessizce İran'a yakın bölgede artırdığı hava gücü varlığını aynı zamanda deniz gücü varlığını da artırarak takviye ediyor. Amerikan donanması bu çerçevede bölgedeki mayın arama-bulma gemilerinin sayısını yakında sekize çıkarmış olacak. Buna ilaveten helikopter varlığını da takviye ediyor. Açıklanmayan başka tedbirler de alıyordur mutlaka. Amerika bu askeri hamlelerle şüphesiz ikinci raunt öncesi İran'a güçlü bir askeri mesaj vermeye, psikolojik olarak etkilemeye çalışıyor. Buna hiç şüphe yok. İran da zaten bunları psikolojik savaşın bir parçası olarak görüyor. İran da muhtemelen bunlara karşı kendi askeri tedbirlerini mutlaka alıyordur. Nitekim son günlerde sınır koruma birlikleri ile Fecr adı verilen geniş çaplı bir askeri tatbikatı başlatmış bulunuyor. Böylece taraflar birbirlerinin hamlelerine karşı hamlelerle cevap veriyorlar.

Amerika'nın mevcut hamlelerine ek olarak ikinci raunttan sadece üç gün önce 20 Mayıs'ta NATO'nun Chicago Zirvesi sırasında Amerikan destekli Avrupa Füze Savunma Sistemi'nin ilk safhasının tamamlandığını açıklayacağı, bununla İran'a ve füzelerine karşı güçlü bir mesaj vereceği de söyleniyor.

Bu arada 1 Temmuz'da da AB'nin İran'dan petrol alımı yasağı ile merkez bankasına yönelik ağır müeyyidelerin devreye gireceğini de hatırlatalım. İkinci raunt yaklaşırken bunlar oluyor ve İran'a karşı hem askeri hem de ekonomik baskılar giderek artıyor, bunlarla İran'ın programı konusunda çözüme dönük nihai kararını vermesi hedefleniyor. Kısacası, İran artık kararını vermek zorunda; kimse artık daha fazla beklemek, oyalanıp durmak istemiyor.

Kaynak: Zaman