Mısır'da Isam el Aryan'ın aldığı % 32,7'lik oya karşılık Doktor Saad el- Ketatni'nin % 67,1 oy oranı ile Hürriyet ve Adalet Partisi'nin yeni liderliğini kazanmasından sonra, kongreye katılan gözlemcilerin çoğundan, bu oranın aynı zamanda İhvan'ın ve partinin içindeki güvercin ve kartalların oranı olduğunu duydum.
Eğer bu tanımlama doğruysa, iyi haber. Çünkü bu durumda güvercinlerin yani ılımlıların oranı üçte birden üçte ikiye çıkmış olacak. Ama şahsi kanaatime göre bu oran partideki güvercin ve kartalların oranını tam olarak yansıtmıyor. Aslında böyle bir oranı sormak bile yanlış olabilir. Çünkü partinin içinde kimin güvercin kimin kartal olduğunu bilmeye ihtiyacımız var öncelikle.
İkinci soru ise şu: Ketatni'nin kartal, Aryan'ın güvercin olduğunu kim, nereden çıkardı?
Aslında bu kategori, İhvan'ın Hüsnü Mübarek döneminde bastırıldığı zamanlarda ortaya çıkmıştı. Isam el-Aryan o dönem başkanlık için medyayı kullanıyor, yaptığı konuşmalar nedeniyle de birçok kişi tarafından güvercin yani ılımlı olarak nitelendiriliyordu. Ancak, cemaat ve Hürriyet ve Adalet Partisi iktidar olduğundan bu yana standartlar değişti. Bu nedenle Aryan'ı bazen " kartalların kartalı" olarak görebiliyoruz. Öyle ki bu katılık şimdiye kadar Ketatni'de bile görülmemişti.
Bana göre, çoğumuz İhvan mutfağında neler pişirildiğini bilmiyor. Bu durumdan yararlanan bazıları ise hem doğruluğundan emin olunmayan hem de safça ve saçma analizler yapabiliyor.
Devrimin başarısında rol alan İhvan grubunun arkasından birçokları, gençler artık eski kafalı nesilleri ve yaşlıları alaşağı edecek diye düşünüyordu, ama maalesef bu gerçeklemedi.
Bir takım analistler ise Abdul Munim Ebu'l Futuh'un cemaatten ayrılışını büyük bir deprem olarak yorumluyordu. Çünkü bu kopuş beraberinde büyük bir kitleyi de sürükleyecekti. Ancak bu yorumun da başkanlık seçimleri sonucunda yanlışlığı görüldü, belki gelecek parlamento seçimlerinde geçerli olabilir.
Şimdiye kadar cemaatin Hayrat Şatır liderliğindeki geleneksel kolunun baskın olduğu ortada. Ve büyük ihtimalle de bu gruba temel anlamda karşı çıkabilecek kimse yok.
Cevabını asla bilemeyeceğimiz soru ise şu: Eğer bu geleneksel taraf, Isam el- Aryan'ı aday gösterseydi diğeri red mi edilecekti? Veya Isam el-Aryan'ın Hayrat Şatır grubuyla çatışmak için elinde belirli bir program veya yöntem mi var mı?
Soruyu daha belirgin bir şekilde soralım: Eğer bu geleneksel eğilim varsa ve güvercin olarak nitelendirilecek kadar ılımlıysa biz neden göremiyoruz? Neden aleni bir şekilde ortaya çıkmıyor ve düşüncelerini ifade etmiyor. Böylelikle biz de parti ve cemaat içindeki başkanlık seçimi kurallarını test edebiliriz.
Benim değerlendirmeme göre Hürriyet ve Adalet partisinin karanlıktan çıkıp herkesin görebileceği bir ışık altında eylemlerine devam etmesi partinin içinde bir kanada yerleşmek için kendiliğinden ön ayak olabilir.
Bu kanatlar bölünmeyi temsil ermiyor. Sadece doğal vizyon değişimlerini açığa çıkarıyor. Bu şekilde her partide hâkim olan sağ, sol, ılımlı, merkez sağ ve merkez solu rahatlıkla bulabilecek.
Cemaatin gelecek parlamento seçimlerindeki üstünlüğü devam ederse bu durum parti içindeki farklı yönelimlerin kristalleşmesine de yol açacak. Bundan sonra doğal olarak ta hiçbir muhafazakâr, kutupsal ve ya sistematik eğilim sonsuza kadar istediğini yapmak hakkına sahip olamayacak.
Bizim İhvandan tüm beklentimiz - Muhalefette veya iktidarda- partisinin penceresinden ve kapısından içeriye saf ve temiz havanın girmesi. Ancak bu şekilde Hürriyet ve Adalet partisinde şeffaflı ve demokrasinin varlığını garanti edebiliriz.
Tüm Mısır'ın çıkarı, demokrasi ve çoğulcu anlayışın partinin köklerine kadar sızmasıyla alakalı. Bunu da ancak partinin fiillerini açıktan yapmasıyla görebiliriz. Aksi takdirde cemaatte var olacak diktatörizm büyük bir felaketi kabul etmemiz gerektiği anlamını çıkarır.
Kaynak: Imadüddin Hüseyin / Shorouk News
Dünya Bülteni için çeviren: Tuba Yıldız