İhvan ve yedek kulübesi

İhvan'ın önde gelen isimlerinden Hasan Prens'in, cemaatin ülkedeki tek siyasi kuvvet olarak kalmaması gerektiği yönünde açıklamasını duydum. Ona göre teşkilat, siyasi arenada performansını iyileştirmek ve daha iyi çalışmak için kaybolan rakiplerden sonra "sırlar dükkanı" olarak kalacak. Bu sözlerin İhvan'ın tekelci zihniyetini ve idarede tek güç olma hevesini bertaraf etme adına doğru bir görüşü yansıttığı kanısındayım. Bu görüş, ne şu an çalım atarak şımarık bir şekilde ilerleyen teşkilatın ne de tek bir cemaat veya siyasi görüşün yönettiği Mısır devletinin çıkarlarına uygun düşmez.

Aslında ulusal eğilimlerin varlığı siyasi bir lüks değil ihvanın değişimi için acil bir ihtiyaçtır. Hatta mantık sınırlarını aşmadan bu akımların ulusal güvenlik için bile gerekli olduğunu söyleyebilirim. 25 Ocak devrimi tek bir siyasi anlayıştan köklü bir kopuşu simgeledi. Neticede devrim, son altmış yılda Mısır'a hakim olan tek taraflı faşist sistemlerin geride bıraktığı acılardan dolayı ortaya çıkmıştı.

Belki de ihvana karşı duyulan korku her ne kadar tartışmalı boyutun üzerine kurulan duruşun bir parçası olsa da -mutlak anlamda- hareketin ideolojik pozisyonuna dayanmıyordur. Zaten bu, siyaset sahnesinde kendisini göstermek isteyen diğer akımlarla arasındaki karşıtlığı etkisiz hale getirmenin bir yolu olamaz. Ancak sorun, gerçek anlamda biriken acıyla bağlantılı. Aynı şekilde asker ve hükümete itaat ederek bir anlamda "nişanlı" olan diğer kurumlarla bağlanan "cemaatsel" düğümlerle beraber Mısır'ın son altmış yılda mahvolmasına yol açan ve Burkina Faso'dan daha bile daha az değeri olmasına yol açmış olan sürü psikolojisinin de etkisi var.

Bazısı kardeşliğin şu an geçerliliğini yalanlıyor ve Mübarek'in başlattığı devletin kuraklaştırma sürecinin tamamlandığını düşünüyor. Bunda gerçek ölçüt ve deneyimler yoluyla diğer ulusal güçlerin intibalarına yerleşen ihvan mantığı sebebi yatıyor. Yani ihvanın seçimlerine göz atıldığında gerek idari pozisyonlarda elde ettiği konumlarla gerekse geçmişte parlamento ve sendika içlerinde kendisine yardımcı olan ekiplerle olan bağlantısında bağımsızlıktan ziyade itaat arayışı içinde olmasından kaynaklanıyor.

Umarım ihvan iktidardaki varlıklarının atış poligonu olacağı anlayışına kızmaz. Bu aslında onların kaderi. Yani siyasi performanslarına güven duyan kamusal denetimin görevlerinden biri değil. Ayrıca ustalık övgü almak için değildir. biz Muhammed Mursi'yi hata yapması için değil ustalık etmesi için seçtik. Cemaatin konumu muhaliflerin baskısı veya kendisiyle rekabet edecek olan ulusal eğilimlerin oluşumuyla ortaya çıkar. Aslında bu durum, ihvanın hazır alternatiflerle dolu olduğu bir yedek bir kulübesi olduğunu bilmek için alternatif bir gerçeklik seviyesinde algılanacaktır.

Dünya Bülteni için tercüme eden: Tuba Yıldız