Arap Birliği Zirvesi geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad?da gerçekleştirildi. Medyanın bir kısmı zirveye hiç ilgi göstermezken, bazı gazeteciler iyisi ile kötüsü ile zirveyi değerlendirdi. Kimisine göre zirve tamamı ile Büyük Ortadoğu projesi gölgesinde geçti, diğer bazı gazetecilere göre ise yüzümüzü Doğu?ya çevirmemiz açısından önem arz etti. Netice itibari ile zirvenin gerçekleştiği dakikalar da bile İsrail katliamlarına devam etti. Zaten şimdiye kadar da ne BM ne de başkası İsrail?i durduramadı ya da durdurmak istemedi. Birkaç gün önce bile İsrail askerleri, Filistin?de evlere baskın düzenledi. Bir ev vardı ki, o eve girdiler ve 16 yaşında ki Ahmed İbrahim?in ailesine çocuklarının arananlar listesinde olduğunu söyleyerek zavallı çocuklarını zorla dışarı çıkardılar. Daha sonrası malum. İsrail?e yakışır biçimde küçücük çocuğu ailesinin gözleri önünde kurşuna dizdiler, Tıpkı zavallı Filistin?li kadının üzerine saldıkları köpeğin vahşiliğine kahkahalar ile güldükleri gibi küçücük çocuğa bu eziyeti reva gördüler. Gerçekleştirdikleri bu vahşetten sonra da hiçbir şey olmamış gibi olay yerini terk ettiler. Yine tam Arap Birliği zirvesinin gerçekleştiği günler de İsrail Nablus'da ki çatışma sırasında yaralanan Filistinli direnişçilere sağlık ekiplerinin ulaşmasını engellemişti. Onlardan biri olan 20 yaşında ki Sami Ahmed Ebu Verde?de kısa bir süre önce kaldırıldığı hastane de yaşamını yitirdi. Halen küçücük çocuklarla çatışmaya giren İsrail, bir yandan işgal ettiği topraklar da Filistin halkının yaşam hakkını yok saymaya devam ederken, öbür yandan utanmadan onlara terörist diyebiliyor. İsrail Başbakanı Ehud Olmert?in, insanı çileden çıkartan açıklamaları ise insanın akıl dünyasını yerle bir ediyor. Olmert, Filistin Başbakanı Heniyye hakkında öyle ifadeler kullanıyor ki insan bu kadar da arsızlık olmaz diyor. Amerikan Time dergisine demeç veren Olmert, Heniyye'yi Filistin hükümetinin eline geçen tüm paraları İsrail'e karşı saldırı düzenleyen teröristlere aktaran bir terörist lider olarak itham etmekten hiç çekinmiyor. Tabii hiçbir anlaşmayı kabul etmediği gibi Filistin Milli Birlik Hükümeti ile ilişkiye girmeyeceklerini de söylüyor. Zaten aslına bakacak olursak Olmert?in şimdiye kadar farklı bir tutum içerisine girdiği ve Ortadoğu?da barış istediği görülmemiştir. Şimdiye kadar yapılan açıklamalar ışığında Olmert?in,"Heniyye, İsrail vatandaşlarına yönelik terör eylemlerini düzenleyen teröristlere bir milyon dolardan fazla para aktardı. O bir terörist. Filistin yönetiminin Başbakanı artık bir terörist " demesine karşı Filistin Hükümeti sözcülerinden Gazi Hammad bir açıklama yapıyor ve Olmert?in açıklamalarını "Sorumsuzca ve dengesizce bulduklarını ve Filistin Milli Birlik Hükümetine olan desteğin Olmert'i kızdırdığını, çılgına çevirdiğini söylüyor. Hammad konuşmasın da? Siyonist Olmert de iyi bilir ki asıl terörist, çocukları, masum sivilleri öldüren, köyleri ve mülteci kamplarını basan, toprakları gasp ederek Siyonistler için yerleşim merkezleri inşa edendir. Elbette ki bunları yapan İsmail Heniyye değil bizatihi kendisidir."diyerek Filistin?de ki durumu özetliyor. Evet Hammad?ın da dediği gibi Filistin Milli Birlik Hükümetine destek var. Her ne kadar yeterli değilse de bu konuda girişimler mevcut. Arap Birliği Zirvesi?nde Başbakan Recep Tayip Erdoğan?da Filistin Başbakanı İsmail Heniyye'yi Türkiye'ye davet etmişti. Başbakan önce Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelmiş, daha sonra da Filistin Başbakanı İsmail Heniyye ile görüşmüştü ve davetini yapmıştı. Şimdi hemen aklıma Halid Meşal?in ziyareti geldi. Meşal?de Türkiye?ye gelmişti.O zaman da Türkiye, hem Halid Meşal'ı davet etmiş hem de bu davetin gerekleri yerine getirmemişti.Nedeni ise bir türlü açıklığa kavuşmamıştı.Başbakan Erdoğan Meşal ile görüşmemişti.Bunun üzerine bazı gazeteciler, Heniyye neden davet edilmedi ona Filistin'de Başbakanlık görevi verildi, o zaman siz de tepkilere dönüp 'Filistin-İsrail sorununda yapıcı rol oynamak istiyorum. Ben Türkiye'nin başbakanıyım. Filistinli muhatabım odur' diyebilirdi ?demişti. Sonuç da 16 Şubat 2006'da Halid Meşal ile gerçekleştirilen görüşme de kendisine İsrail'i tanı, silahı bırak, şiddeti kına barış sürecini kabul et önerileri sunulmuştu.Meşal ise, Türkiye'ye, "önerilerinizi değerlendireceğiz" yanıtını vermişti. Bu sürpriz ziyaret tabii ki birilerini çok rahatsız etmişti. Ziyarete İsrail ve ABD yoğun tepki göstermişti. Bu yaşananların yanı sıra tekrar Arap Birliği zirvesinin gerçekleştiği zamana dönecek olursak değişen bir şeylerin olmadığı görmüş oluyoruz. Zirve de Ortadoğu barışı nasıl gerçekleştirilir derken İsrail vahşete devam etti, her zaman olduğu gibi biz yeni hükümeti tanımayız dedi ve küçücük çocukları kurşunlarken Heniyye?ye terörist demekten de çekinmedi. Bunlar yaşanırken Başbakan Erdoğan Filistin Başbakanı Heniyye?yi Türkiye?ye davet etti. Peki, bu gelişmelerin ardından eğer Haniye bu davete icabet eder de Türkiye?ye gelir ise daha önce Halid Meşal?in ziyaretini eleştirip Heniyye Türkiye?ye gelsin diyen gazeteciler halen aynı şeyi düşünüyor olacaklar mı? Bir yandan küçücük çocuklar ile çatışmaya giren ve Filistin hükümetini tanımıyoruz diyen İsrail ve merhamet insanı karıncayı bile öldürmeye kıyamayan Başbakanları Olmert ve Sevgili dostu Bush bu ziyaret için ne diyecek.? En önemlisi bu ziyaret de eleştirilir ise daha önce Halid Meşal?in ziyaretin de olduğu gibi Heniyye?yi kimin davet ettiği mi tartışılacak.? Her şey bir yana en azından şu an Filistin Başbakanı Heniyye?yi kimin davet ettiğini biliyoruz. Benim asıl merek ettiğim bu sefer Haniyye?nin ziyareti gerçekleştiğinde Filistin?de kurşunlanan, tokatlanan, işkence yapılan çocukları, İsrail zindanların da tutulan bakanları, milletvekillerini, Filistin?li kadının üzerine salınan köpekleri, basılan evleri, örülen duvarları, yaralılara ulaşmasın diye engellenen sağlık ekiplerini ve Filistin?de devam eden vahşeti bir yere bırakıp Heniyye?ye ne diyeceğiz? Bilinmez?Bilinen şu var ki herkes isterdi ki İsrail işgal ettiği topraklardan çekilsin, küçücük çocuklar taşlarla kendilerini savunmak zorun da kalmasın. Filistin?e önerilenler İsrail?e de önerilsin. Filistin'i tanı, silahı bırak, şiddeti kına, barış sürecini kabul et. Daha önce bu önerileri Filistin?e yapmıştık. Filistin?de ki katliamları düşünüp şimdi bu önerileri İsrail?e yapacak mıyız.Yoksa Filistin Başbakanı Heniyye?yi de Türkiye?ye geldiğinde sessiz sedasız uğurlayacak mıyız??