Hem iktidara hem muhalefete ders olsun

Bu seçimin kaybeden kazanan değerlendirmesinden daha öne çıkan özelliği, özellikle muhalefet açısından yürütülen kampanyadaki dil değişimidir. Mahalli seçimleri bile bir rejim sorunu haline getiren, buyurgan ideolojik tavrın görece terkedilmiş olması önemlidir.

Özellikle CHP'nin, ülkenin tüm hassasiyetlerin yok sayarak, laiklik, başörtüsü, irtica üçgeninde yürüttüğü gerilimli seçim kampanyasını terk etmesi dikkat çekiciydi. Bu açıdan bakılınca umutlu olmayı gerektiren bir hususla karşı karşıyayız. CHP'nin resmi söylemin toplumsal tabanının ne kadar temelsiz olduğunu fark etmiş olduğunu umuyoruz. Yani, halkın değerlerini yok sayarak, halktan oy talep etmenin aklı zorlamak olduğunu keşfettiğini ya da CHP'nin batıcılık, laiklik, Kemalizm yorumlarının ne kadar marjinal kaldığının nihayet farkına vardığını ummak durumundayız.

Yine umuyoruz ki CHP  marjinalliğini fark ederek söylemsel düzeydeki değişikliği zihniyet değişikliğine dönüştürür.

İktidarın görece oy kaybı, her uzun iktidar dönemleri için geçerli, öngörülebilir bir kayıp gibi görünse de temelde bir siyaset yapma anlayışı sorunuyla karşı karşıya olduğu ortaya çıktı. AKP, üzerinde yükseldiği kitlelerden uzaklaşıp, Türkiye'nin partisi olmak yerine merkez partisi olmaya  evrilen bir partiye, halkın verdiği ihtar olarak okumalıdır, sonuçları.

Saadet Partisi'nde görülen yükselme trendi, nasıl bir muhalefet dili geliştirilmesi gerektiği konusunda yeterince ipucu veriyor. Daha önce kişiselleştirilen muhalefet dilinin, ilkeler düzeyine çekildikçe daha da yükseleceği açık.

CHP, ilkeler adına dayattığı doğmaları terk edip toplumun sorunlarına eğildikçe, toplumun değerleriyle barışma sinyali verdikçe oy topluyor. Saadet ise ilkelerine dönüş yaptığı sürece yükselecek demektir.