'Hayırlı tartışma': Çarşaf...


CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, çarşaflı yeni üyelere rozet takmasının ardından ortaya çıkan tartışmayı yorumlarken TBMM grubunda şunları söyledi: "Bence fevkâlâde yararlı ve hayırlı bir tartışmayı yaşıyoruz. Yeni üyelerin katılımında hiç tereddüt yaşamadım. Ben çarşaflıya gelince 'Siz elbisenizi değiştirin öyle gelin' demiş olsaydım; demokrasiye inanmayan ve insani duygulardan kopmuş biri haline gelirdim."
Türkiye gerçekten de Baykal'ın deyimiyle 'hayırlı' bir tartışma yapıyor. Örneğin Baykal'ın partisine katılım için gelen kadınlara 'Siz elbisenizi değiştirin öyle gelin' diyebilir miyim? şeklinde bir soru soruyor. Partisine katılanların çarşafı siyasi amaçlarla takmadığı değerlendirmesinde bulunuyor
Konuşmasının bir yerinde de kendi tutumunu savunurken şunları belirtiyor:  "'Benim
devletle, laiklikle problemim yok' diyorsa 'kıyafetini değiştir gel' mi diyeceğiz, Hiçbirimizin kıyafet dayatmaya hakkı yok. Eğer sistemi tehdit etmiyorsa niye dayatalım."
Baykal değerlendirmesine devam ediyor: "Biz yemeniye yazmaya düşman değiliz. Önemli olan onu kim niçin kullanıyor, ona bakmak lazım. Bu uygulama insanidir, sosyal demokrasiyle ters düşmez. Bu Türkiye'nin laikliği ile ilgili hiçbir çelişki yaratmaz. Siyasi hesapla yapılan bir iş değil."
***
Baykal'ın sözlerini değerlendirelim.
"Kimseye elbiseni değiştir gel demeyiz..." Üniversite kapılarındaki genç kızlara böyle söylenmesini bizzat Baykal istemedi mi? Bu nedenle giyim kuşamları nedeniyle birçok
genç kız eğitiminden olmadı mı?
Baykal, "Benim devletle, laikle problemim yok diyorsa" değerlendirmesinde bulunuyor. Üniversitelerin kapılarından döndürülen kızların laiklikle, devletle problemi olup olmadığını sordu mu acaba? Onlar da sorduğunuz zaman 'Bizim laiklikle, devletle sorunumuz yok' diyorlardı. Onlar da gidip CHP'ye üye olabilirlerdi. Baykal bu ayrımı hangi kriterlere dayanarak yapıyor ki!
'Önemli olan kim ne için kullanıyor?' sorusunu da soruyor Baykal... CHP'ye üye olanlar 'iyi amaçlar'la çarşafı kullanıyorlar, üniversite kapısındaki kızlar ise kötü niyetle başörtüsü ya da türban takıyorlar. Baykal bunu demek istiyor. Türkiye'yi yıllarca kamplara ayıran bir konuda bu kadar keyfi bir değerlendirmeyle sonuca varmak inandırıcı olabilir mi?
Baykal da, yıllarca başörtüsü/türban serbestliği savunanlar da bu konuda öznel yani keyfi değerlendirmelerde bulundular, bulunmaya devam ediyorlar. Üniversite kapılarında bu konuya çözüm üretemeyen ve bundan nemalananlar kişisel değerlendirmelerle binlerce genç kızın hayatıyla oynadılar. Türkiye, başörtüsü gerginliği yüzünden aylarca başka bir konuyla uğraşamaz hale geldi. Siyaset bu konu üzerinden tıkandı, neredeyse darbenin eşiğine geldik. Hâlâ da çözülememiş bir sorun olarak önümüzde duruyor.
***
Yanlış anlaşılmasın Baykal'ın ve CHP'lilerin bu girişimini ülkemizin demokratikleşmesi açısından yararlı bir girişim olarak görüyorum. Baykal'ın bu konuda yaptığı değerlendirmeleri de makul buluyorum. Ancak sorun, doğru yorumları kendi partisine üye olanlar üzerinden yapıyor. Aslında aynı değerlendirmeler üniversite kapılarından döndürülen kızlar için de yapılabilirdi, hâlâ da yapılabilir.
Baykal, bunun bir siyasi hesapla yapılmadığını söylüyor. 'Velev ki siyasi amaçla' yapsa da bir sakıncası yok. Sonuç olarak yapılan iş doğru. Türkiye'de anlamsız bir noktaya kilitlenen gerginliğin aşılmasına yardımcı olabilir.  Bu girişimin, başörtüsü/türban konusundaki kilitlenmeyi çözme yolunda da bir adım olmasını diliyoruz.   
Tabii, Türkiye'yi geren yalnız türban değil. Kürt sorunu, Türkiye'nin demokratikleşmesiyle ilgili atılması gereken birçok önemli adım için de CHP'nin harekete geçmesinde yarar bulunuyor.
AKP'nin kilitlendiği koşullarda CHP'nin ve Baykal'ın çözüm üreten bir tutum içine girmesi mümkün olabilir mi? Baykal, böylesine cesur atakları yapabilir mi? Demokratikleşmeye katkıda bulunacak yeni bir siyaset anlayışı içine girebilir mi?
Çok mu şey istiyorum?

 

Kaynak: Radikal