Hayatımız Kurtlar vadisi

 

Bir Türk yapımcısı ‘Kurtlar vadisi-Filistin’ adlı, onlarca milyonlarca dolara mal olacak bir film çekecek. Bu miktar Araplardan hiç birinin Filistin davası için çekilen bir filme ayırdığı bir meblağ değil. Arap filmleri içerisinde sadece fasa fiso filmlere bu kadar para ayrıldı. Araplar, Filistinle ilgili bir filme bu paraya kıyamadıklarına göre bu davayı kendisine sahip çıkılmayı hak edilecek bir dava olarak görmüyorlar demek ki..Tersine paralarını daha çok, yeni yetişen nesilleri cahil bırakmak, onları sadece belirli mevkileri ele geçirme noktasında birbirleriyle çatışan, bu uğurda birbirlerini yok etmeyi göze alan nesilleri yetiştirmek için harcıyorlar.

Bu film tabii ki bir çok Arap ülkesinde gösterilmeyecek. Zira gösterime girmeden önce filmin Yafa Araplarının maruz kaldıkları İsrail zulmünü anlattıkları için Oscar ödülünde “Acemi” filminin haksızlığa maruz kalması gibi, ABD ve İsrail’in eleştiri ve saldırılarına maruz kalacağı kesin. Ondan önce de Amerikan tarihinin en büyük hasılatını yapan Avatar filminin hiç bir ödüle layık görülemeyeceğini tahmin etmiştim, çünkü film bir halkın başka bir halkın topraklarına göz dikip onu işgal etmesini anlatıyordu ve Kızılderililerin, Afganistan’ın, Irak’ın ya da Filistin’in  Amerikalılar tarafından işgal edilmesine göndermeler içeriyordu.

Ayrıca filmin Oscar ödülü alacağından da ümidini kesmiştim zira Oscar ödülleri de tıpkı Nobel ödülü gibi Batı’nın sahip olduğu belirli ideolojik kriterler çerçevesinde ele alınıyordu. Arap ülkelerinin Batılı ülkelerin baskısına boyun eğerek bu filmi yasaklayacaklarını düşünüyorum çünkü bu film işgale karşı savaşırken Filistin halkının davasına destek olacak.

Arap sineması Arapların yaşadıkları sorunları ele alma gibi bir duyarlılık taşımıyor, zira terlik dükkanı Araplara göre bizim kaderimizle ilgili herhangi bir dükkandan daha önemlidir. Bizim kanallarımızda oynayan ve eğlence amaçlı çekilmiş filmler, Türklerin çekeceği filmden kat kat fazla çünkü onun bayan sunucusu son derece nazlı ve ona karşı cilveler yapıyor. Bu yüzden Arap halklarının en can alıcı sorunlarıyla ilgili belgeseller ve filmler  genelde soruna ilişkin sorunlu bakış açıları taşıyan yabancı taraflarca finanse ediliyor.

Araplar kendi sorunlarına duyarlı değiller. Filistin sorunu sadece İran’ın tekelinde olan bir mesele. Irak ve Filistin işgalleriyle ilgili Türkiye’nin, dini konularla ilgili filmler ise Sind ve Hind’in  ihtisas alanına girmeye başladı. Tekfir, vatan haini ilan etme, haramın helal, mübahın haram olduğunu ilan etmek ise Arap hükümetleri tarafından istihdam edilen sarıklıların, sarıklarını bu hükümetlerin ölçülerine göre saranların müftülerinin uzmanlık alanına giriyor. Cinsel konular ve kadınlarla ilgili meseleler Arap yönetmenlerinin uzmanlık alanı. Zira önemli konuların bu ülkelerde ele alınması, konuşulması ve tartışılması bile sorunludur çünkü burada Amerikan çıkarları ön plandadır. Ayrıca Tavşanlar vadisi..Arapların ülkesi” diye bir filmin çekilmesi gerekmektedir. 


Al Hayatul Cedide’den Dünya Bülteni için çeviren: Faruk İbrahimoğlu