Havada uçan bir ayakkabının marifeti

Gazeteci Durgam el Zaidi'nin ABD Başkanı George W. Bush'a fırlattığı ayakkabı Irak'ta hâlâ gündemin ilk sırasında. Kimileri bu hareketin gazeteciliğin saygınlığına gölge düşürdüğünü savunurken kimleri de eylemi destekliyor.
 
"2006'da Nasrallah kırılan onurumuzu tamir etmişti. El Zaidi ise Bush'a olan nefretimize tercüman oldu." Türkiye'de tıp fakültesini bitirip Gazze'ye dönen doktor Muhammed dünyada bir ikon haline gelen El Bağdadi Televizyonu muhabiri Durgam El Zaidi'nin eylemini böyle değerlendiriyor.
2006'daki Lübnan-İsrail savaşında Hizbullah'ın direnişinden sonra Ortadoğu yeni bir moral kaynağı bulmuş gibi. 2006'da birçok Arap kentinin sokaklarına Hizbullah'ın lideri Nasrallah'ın posterleri asılmıştı. Beyrut'taki ruh halini telefonda dile getiren gazeteci ise El Zaidi'nin ayakkabı fırlattığı fotoğrafın ya da sadece ayakkabı afişlerinin çoğaldığını, Lübnan Basın Federasyonu'nun da Zaidi'ye destek yürüyüşü düzenlediğini söylüyor.
Arap basını gazetecilik ilkeleri çerçevesinde eylemi farklı değerlendirse de Ortadoğu sokaklarındaki sevince dikkat çekiyor ve "Kahvelerde, evlerde insanlar televizyonlardaki bu görüntüyü defalarca izleyip keyifleniyor" diyor Michael Eytan.
 
Arap 'demokrasisi'
Irak'ta yayımlanan gazeteler bu konuda ikiye bölünse de herkesin gündeminde "pabuç eylemi" var. Düstur gazetesi, olayı milliyetçi duygularla yapılmış bir eylem olarak değerlendirirken hükümet yanlısı El Sabah gazetesinin yorumu "basın özgürlüğünü istismar eden kabul edilemeyecek bireysel bir çıkış" olduğu yönünde. Malum Başbakan El Maliki işgal gibi ayakkabıdan da Bush'u cansiparane savundu.
Bağdat'ta hemen herkesin ciddi ya da espri düzeyinde eylemi desteklediği görülüyor. Özellikle, sokaktaki insanlar "hafızalardan uzun yıllar silinmeyecek" yorumunu yapıyor. Tartışma ise basın özgürlüğü, etik ve demokrasi çerçevesinde ele alınınca faklı görüşler ortaya çıkıyor ki Arap dünyası açısından önemli bir gelişme. Coğrafya Ortadoğu olunca basın özgürlüğünden söz etmek çok zor. Hem her ülkede medya ve gazeteciler üzerinde baskı büyük. Üstelik, bu ülkelerde yönetim aleyhine haber yapmak da her babayiğidin harcı değil. Bu tabii ki ABD işgalinin Irak'a özgürlük özellikle basın özgürlüğü getirdiği anlamına gelmiyor. Böyle bir eylemin Saddam Hüseyin döneminde yapılamayacağını söyleyenler mevcut. Lakin o dönemde zaten basın toplantısı yapıp soru sorulamadığını da hatırlatmak gerekiyor.
 
Yalınayak gazeteciler
Irak Kürt bölgesinde yayımlanan Hewler Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rebwar Kerim'e konuyu nasıl işlediklerini soruyoruz. Kerim, herhangi bir kişinin bu eylemi düzenlemesi halinde destekleyebileceklerini ama bir gazeteciye yakışmadığını savunuyor. Kerim, "Biz bu gazeteciyi Arap dünyasının kahraman ilan etmesini şu cümleyle özetledik: Bu tür bir protesto bir Arap lidere yapılsaydı hoş karşılanabilir miydi? Bir gazeteci bir Arap ülkesi liderine ayakkabı fırlatsaydı ne olacaktı? Zaidi o zaman kahraman olabilir miydi? Dünya liderleri bundan sonra Irak'ta basın toplantısı düzenleyebilecek mi?"
Kerim'e "Herhalde gazetecileri salona yalınayak alacaklar" diye espri yapıyorum. Ayrıca, sadece Arap liderler değil Kürt bir lidere ayakkabı fırlatıldığında sonucunu tahmin etmek zor değil.
Benzer kaygıları Londra merkezli Şark-ül Avsat gazetesi de paylaşıyor. Tarık Alhomayed bir hatırlatma yapıyor: "Bir dönem Irak'ta yöneticilik yapan ve sömürge valisi olarak anılan Paul Bremer, Saddam Hüseyin'in yakalandığını 'Ladies and gentelmen we got him' sözleriyle açıklamış ve ardından bazı gazeteciler sevinç çığlıkları atmıştı". Alhomayed'e göre o hareket de basının etik kurallarına ve tarafsızlığına gölge düşürmüştü. Medya konuyu bu açıdan tartışırken 7'den 70'e herkes eylemi destekliyor.
 
Bush'un eseri
Pabuç eylemi meslek ilkeleri açısından sakıncalı olmakla birlikte Irak'ın işgalinin hemen her kesimde, hatta gazetecilerde yarattığı travmayı da hesaba katmak gerekiyor. Ayrıca Arap dünyasında büyük aşağılama sayılan ayakkabı fırlatmanın yarattığı sevince neden olan süreç de önemli. Irak'ın işgali, Ebu Gureyb'de yaşananlar, Gazze'ye uygulanan ambargo, Güney Lübnan'da yaşananların hepsi Bush'un yönetimi sırasında olanlar. Tüm bu gayri insani süreç insanların nefretini doruk noktasına çıkardı. "Belki de tüm bunlar Zaidi'nin gazeteciliğini unutup bu eylemi gerçekleştirmesini ve Arap dünyasında Zaidi'ye yapılan kahramanlık muamelesini açıklayabilir." Beyrut'ta yayımlanan önemli gazetelerden Daily Star'ın yorumuna katılmamak elde mi? Peki siz bilgisayar oyununda Bush'a kaç ayakkabı isabet ettirebildiniz?

Kaynak: Referans