2017 Yılına hepimizi üzen bir terör saldırısı ile merhaba dedik. Gözünü kan bürümüş hainler Boğaz’da bir eğlence yerinde insanları taradılar ve herkesin içine ateş düşürdüler. Bu olayda ülkemizde misafir durumunda ve can emniyeti bize emanet olan çok sayıda kişiyi de katlettiler. Sonraki günlerde İzmir'de yapılan menfur saldırı ve kahraman polisimiz Fethi Sekin'in şehadeti. İnşallah bunlar son olur, diye dua ediyoruz.
Bu menfur olayların bir eğlence merkezinde, bir ibadethanede, bir çarşıda veya bir futbol maçı sonrasında cereyan etmesinin esasında pek fazla önemi yok. Mühim olan bu kötü niyetli kişilerin vermeye çalıştıkları mesaj. Akılları sıra; ‘Biz bir fenalık yapmaya niyetlendiğimizde bunu her yerde uygulayabiliriz’ demek istiyorlar..
Zikri geçen olaylar karşısında ülkemizin sağduyulu insanları hemen tepkilerini veriyorlar. Kişiler ve kurumlar bazında birlik ve beraberlik mesajları yayınlanıyor. Son eğlence merkezi saldırısının akabinde Diyanet İşleri Başkanının verdiği beyanat da kötü niyetli bir çok kişinin uyandırmak istediği menfi havayı dağıtan güzel bir gelişme oldu.
Bu tür olaylarla birlikte tahrik edici, moral bozucu ve saldırıyı yapanların amaçlarına hizmet eden bir çok mesaj da görmüyor değiliz. Bunları da belki şöyle değerlendirmek gerekebilir. Fesatlık düşünenlerin bu beyanatları iyinin kıymetinin daha fazla ortaya çıkmasına, onun daha belirgin hale gelmesine imkan tanıyor. Kötü niyetli beyanatlar, sahiplerinin pozisyonlarını da hemen açığa çıkarıveriyor ve adeta suçüstü yakalanıyorlar
Öncelikle şu konuya da değinmeden geçmemek gerekiyor sanırım. Ülkemizde ve dünyanın muhtelif köşelerinde kötü ve fesat, bazen farklı şekillerde karşımıza çıksa da her daim olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Fakat ülkelerin güvenlik güçleri ve istihbarat birimleri bunlara karşı öncelikle tedbir almak zorundadır. Ülkemizde de bu alanda hizmet veren kuruluşlar, kendilerini her defasında biraz daha fazla iç değerlendirmeye tabi tutmalıdırlar diye düşünmekteyiz
Vatandaş olarak bizler bu olayları lanetleyebiliriz, bunlara karşı gösteriler, yürüyüşler yapabiliriz veya beyanatlar verebiliriz. Fakat sade vatandaşlar olayları vuku bulmadan önce engelleyemez veya vuku bulduktan sonra da failleri yakalayamazlar. Bu hizmetleri yapacak kişi ve kurumlar bellidir ve bunların da kendi vazifelerini bihakkın yapmak mecburiyetleri vardır.
Ülkemizin bu konularda çalışan tüm birimlerine başarılar diliyor, bu uğurda şehit düşen veya yaralanan tüm vazifelilere de şükran hislerimizi ifade etmek istiyorum.
Dünya Bülteni, İngilizce yayınımız World Bulletin ve kültür sitemiz Dünya Bizim olarak yeni takvim yılında da başlangıç ilkelerimize ve hedeflerimize bağlı olarak yayın hizmetlerimize devam ediyoruz. Teknolojik imkanların çok hızlı bir şekilde geliştiği bir dünyada ve insanların habere çok kolay ulaştığı bir zeminde habercilik yapmanın zorluğunu sanırım hepiniz takdir ediyorsunuzdur. Bir olay vuku bulduğunda bazen birincil haber ajanslarından bile yayınlanmadan sosyal medya mecralarında o olayın ne olduğu ve nasıl cereyan ettiği ile ilgili bilgi sahibi olunabiliyor. Bu gerçeğin ışığında bizler de haberin hızlı ve doğru verilmesinin yanı sıra o haberlerle ilgili ufuk açıcı yorum ve analizlere yayınlarımızda daha fazla yer vermeye gayret ediyoruz. Sadece Türkiye’den değil, dünyanın hemen her köşesinden özellikle ‘bizi’ ilgilendiren her konuya duyarlı davranıyoruz. Dünya Bültenini farklı kılan biraz da bu yaklaşımı.
Dikkat ederseniz Haber Analiz bölümümüzü son dönemde biraz daha genişlettik. Seçilmiş yazılar bölümünde çok farklı alanlarda okunmasını önemli bulduğumuz yazıları tercüme ettirip sizlerin istifadesine sunuyoruz. İzleyenlerin fark ettiği gibi bu yazılar çok özgün ve ilk defa sitelerimizde yer alan çalışmalar. Tabii arada başka yerlerde de yayınlanmış ve sitelerimizin kriterlerine uygun yazıları da iktibas ediyoruz. Değer verdiğimiz ve emek ürünü gayretlerin daha fazla kişiye ulaşabilmesini önemsiyoruz.
Dünya Bülteninde köşe yazarı uygulaması bu yılbaşı ile birlikte sona erdi. Son olarak değerli Ahmet Mercan da köşesine veda etti. Uzun yıllar nitelikli yazıları ve seçtiği önemli konuları ile Ahmet ağabeyimiz bizlerle beraber oldu. Bundan sonra kendisinden haber analiz ve seçilmiş yazılar bölümlerinde yazı bekleyeceğiz inşallah.
Bizi yakından izleyenler sitelerimizde çok usta kalemlerin yanında genç ve istikrar vadeden, zaman içinde de değerli yazılarıyla gündeme gelen isimlerin ortaya çıktığını fark ediyorlardı. Gerek Dünya Bülteni gerekse de Dünya Bizim bu açıdan hem bizleri hem de beraber olduğumuz insanları yetiştiren bir okul oldu. Bu okula bugüne kadar birçok kişi katıldı. Katılanlar olduğu gibi zaman içinde başka mecralara gidenler, kendilerine ait siteler kurup orada hizmetlerini sürdüren arkadaşlarımız da oldu. Önemli olan beraber çalışırken de ayrılırken de insani münasebetleri olması gerektiği gibi muhafaza edebilmek.
Son olarak uzun yıllar Haber Müdürümüz olarak sitemize hizmet eden Ahmet Sezer kardeşimizi önemli yayın kuruluşlarımızdan birine doğru yolcu ediyoruz. Ahmet bey kardeşimiz bu site için hakikaten çok değerli idi. İnşallah yeni yerinde de güzel hizmetler yapacağına inanıyoruz. Ahmet beyin bıraktığı boşluğu sizlere hissettirmemek için, Hamit Kardaş liderliğindeki editör ekibimiz canla başla çalışıyorlar.
Değerli Dünya Bülteni dostları
2017 Yılı ile birlikte dünyanın farklı noktalarında farklı dengelerin oluşacağını tahmin etmekteyiz. ABD’nin yeni Başkanının verdiği mesajlar, Avrupa Birliğinde İngiltere’nin durumu çerçevesinde ortaya çıkacak gelişmeler, Rusya’nın uluslar arası siyasette almaya başladığı yeni pozisyon, Uzak Doğudaki güç mücadeleleri ve Orta Doğu’daki kanlı savaşların nerelere doğru evrileceğini sağ olduğumuz müddetçe beraberce izleyeceğiz.
Bu arada Türkiye de yeni bir siyasi zemine doğru yol alıyor. TBMM’de görüşülen Anayasa değişikliği paketinin kabulü ve sonrasında vuku bulacak bir referandumla ülkemizde de farklı bir yapı ortaya çıkacak gibi görünüyor. Bu yapının tezahürlerini inşallah önümüzdeki dönemde daha net bir şekilde hep birlikte yaşayacağız.
Meydana gelebilecek muhtemel tüm gelişmeler içinde bizlere düşen daima Hakkın ve doğrunun yanında yer almak ve kötülüklerin karşısında olmaktır.
Tüm bu gelişmelerin ülkemiz, İslam dünyası ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyoruz.