Haremüşşerif patlamak üzere

Dün Haremüşşerif'in bulunduğu alana giren İsrail polisiyle taş atan Filistinliler ve tahrikçiler arasında yaşanan çatışmalar serinkanlı biçimde sona ermiş görünüyor. 'Sadece' üç polis hafif yaralandı. Olayın boyutunu anlamak için yaralı sayılarını ölçü olarak alırsak, Haremüşşerif'le ilgili önceki olayların aksine dün yaşananlar neredeyse rutindi. Ancak tam da o rutin hal, Haremüşşerif'in faal, kaynayan bir volkana benzediğinin göstergesi.

Bir sonraki büyük infilakının zamanını kestirmek imkânsız. Bu olayları İsrail'le Filistin arasındaki bir başka çatışma alanından ibaret gören hükümetin yaklaşımı, bütün Ortadoğu'yu tutuşturacak şiddetli bir patlamayı tetikleyebilir.

Filistinlilerin, Arapların ve Müslümanların 'Kudüs'ün Yahudileştirilmesi' ya da 'Yahudilerin Haremüşşerif'i ele geçirmeleri' diye andıkları durumdan duydukları dehşet hafife alınamaz. Arkeolojik kazılar, eski Küdüs'te Yahudi mahallelerinin inşası ve halka açık alanlara Yahudi meskenleri inşa etmek için el konulmasının, İsrail hükümetinin yürüttüğü tümüyle hesaplı kitaplı bir politika olduğu açık. Ancak Doğu Kudüs'teki yapılaşmaya dair mücadele İsrail'le Amerika arasında söz dalaşıyla sınırlı kalırken, Haremüşşerif'e yönelik mücadele sokakta veriliyor.

Bu İsrailli Müslümanların dünya çapındaki dindaşlarıyla omuz omuza verdikleri bir mücadele; hepsi kendisini İslam'ın en kutsal mekânlarından birinin muhafızı olarak görüyor. Filistinlilerle Arap dünyası arasındaki anlaşmazlıklar, dinsel bir mücadele söz konusu olunca önemini yitiriyor. İsrail, Ürdün ve Mısır gibi dost devletlerin bile, Müslüman dünya homurdanırken durup seyredemeyeceklerini çoktan gayet iyi anlamış olmalı.

Haremüşşerif'e ziyaretleri denetleyip güvenliği sağlamaktan sorumlu olan kurum sıfatıyla İsrail polisi taş ile zor bir görev arasında kalıyor. Haremüşşerif ve çevresinde Yahudi kontrolünü güçlendirmeyi siyasi ve diplomatik bir hedef olarak gören bir hükümetle, bu hedefler karşısındaki duvarı tahkim etmeye çalışan Filistinliler arasında sıkışıyor. Ancak tam da görevin hassasiyetinden dolayı, polis daha hoşgörülü bir tutum ve mantıklı bir muhakeme benimsemeli. Polisin başarısı güç gösterisiyle ölçülmeyecek.

Başarı ölçüsü tam tersine, polisin çatışmayı önlemek için Müslüman muhataplarla uzlaşmaya varma kabiliyeti olacaktır. (İsrail gazetesi, başyazı, 26 Ekim 2009)

Kaynak: Radikal