Türk ordusunun, Kürt teröristlerin peşinden Kuzey Irak'a geçmesi sadece güvenlik kaygılarına dayalı değildir. Türk paşalar, Mezopotamya'yı ve tarihini, Kürt bölgesinin ve Türkiye'nin dağlarını, kozmopolit jeopolitiğini gayet iyi biliyor.
Bu nedenle ihtiyatlı hareket edecektir. Aynı zamanda, birinci sıradakilerin birinci olduğunu da bilirler. Bildikleri bir diğer şey de, Ankara'da kendileri ile hemfikir bir hükümetin olması gerektiği. Geçen cuma, Büyükanıt insanlara teröre karşı kitlesel gösteriler düzenlemeleri çağrısında bulundu ve "Türk Silahlı Kuvvetleri Türk ulusundan terörist eylemlere karşı direnmek için kitlesel refleks göstermesini bekliyor." açıklamasında bulundu. Konuşmada, AKP'nin destekçilerini de içeren Kemalizm eleştirileri kınandı. Ordu, tıpkı 'laiklik' sloganı altında hükümete karşı yapılan gösterilerde olduğu gibi halkın sokakları doldurmasını istiyor ve Kuzey Irak'a operasyon düzenlemeye hazır olduğunu belirtiyor. Hükümet de, ordu ile hemfikir olduğunu söylüyor. Asker, bir müdahale için hükümetin onayına ihtiyaç olduğunu açıklarken, hükümet de yazılı bir talep karşısında böyle bir onayı vereceğini dile getiriyor. Bu arada, hükümetin 22 Temmuz seçimlerinden önce, Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırması beklenmiyor. Diğer yandan da, yabancı bir ülkenin topraklarına askerî operasyon düzenlenebilmesi için Meclis'in onayına ihtiyaç var. AKP, seçim sonrasında yeniden hükümeti kurma görevini almayı umuyor. Kemalist kamp ise bu konuda başarılı değil ve sağcı muhalefet karmaşa içinde. Milliyetçi hislerin kabarması ihtimali dışında, AKP'nin ideolojisi yeniden hükümet olacağa benziyor.
AKP, Kuzey Irak'a girip askerî bir operasyonu başlatarak Batı'nın desteğini felce uğratmak istemez. Politik zorunluluklar, AKP'nin Kemalistlerin ulusalcılık atına binmesini engellemesini gerektiriyor, özellikle de Amerikan karşıtlığının kullanılmasını. AKP lideri Erdoğan, teröre karşı savaş taahhüdünü hatırlatmalı ve ABD'den Kürt terörüne karşı harekete geçmesini istemeye devam etmeli. Görünen o ki, seçimlerden önce Kuzey Irak'a bir operasyon ihtimali gözükmüyor. Ankara'daki politik gücün sağlamlaşması şu anda tüm başat aktörlerin önceliği. Bununla birlikte, olayların gücünün politikacıların üstesinden gelmesi gibi bir iç tehlike de mevcut. Aslında, yeni bir durumdan bahsedilebilir. Türkiye'nin çoğu illerindeki Kürt terörizmi 10 yıl önceki şiddeti anımsatıyor. Türk ordusu ağır kayıplar veriyor. Tüm Anadolu'da kabaran bir öfke var. Diğer yandan, ordu Irak'ta ne yapabilir? I
rak'ta sıcak takip gerçekleştirebilir ki bu tam donanımlı bir askerî operasyon değildir. Zaten olan da bu. Türk askerleri sınırı geçen PKK militanlarının peşine düşüyor. Bu yıl da nisan ayında sınır bölgesinde özel güvenlik kuşağı ilan edildi. Türk topçuları, PKK mevzilerini dövüyor. Sıcak takip zaten uygulanıyor.
(Asia Times, 11 Haziran 2007)
HİNDİSTAN'IN TÜRKİYE ESKİ BÜYÜKELÇİSİ