İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği ve Hamas mensubu en az 20 kişinin şehit olmasına yol açan büyük katliam sonrası, ABD'nin ve Ramallah'taki Filistin yönetiminin nihai barış görüşmelerinden söz etmesi uygun olmaz.
İsrail güçlerinin Gazze'ye girip halkını öldürmesi, İsrail'in Filistin halkına karşı soykırım savaşına başladığını gösteriyor. Barış sağlamak ve bağımsız bir Filistin devleti kurmak amacıyla bölgede bir geziye çıkan ABD Başkanı Bush ise katliama dair yorum yapmadı. Çünkü, İsrail'in Yahudi kimliğini teyit ederek ve yerleşimlerinin güvenliğini sağlamak için aldığı önlemleri anlayışla karşılayarak katliamlara yeşil ışık yakmıştı zaten. Hamas, böyle bir müdahalenin hedefi olacaktı. Zira İsrail'in istediği tanınma ve mültecilerin dönüş hakkının ortadan kaldırılmasına yönelik ödünleri vermeyi reddediyor, ulusal değişmezlere tutunuyor. Diğer Filistin direniş grupları da aynı nedenle hedef alındı.
Bu katliamın Hamas'ı işgale direnmekten vazgeçirmeyeceği, aksine bir oğlunu daha şehit veren Hamas liderlerinden Mahmud Zahar'ın da dediği gibi direnişi sürdürme ve yoğunlaştırma ısrarını artıracağı kesin. Zahar'ın iki oğlunu Filistin davası için feda etmesi, Hamas liderlerinin, kurban vermekten söz eden ancak kurbanlar hep başkalarının çocuklarıyken kendi çocuklarını Filistin halkının ekmeğinden kesilen yüz binlerce dolarla ABD ve Avrupa'da okutan başkalarına benzemediğini gösteriyor. Hamas liderlerinin oğulları, babalarının nüfuzlarını kullanarak ticarete atılıp on milyonlarca dolar kazanan Filistin Yönetimi liderlerinin evlatları gibi değil.
Hamas bu nedenle çoğu Filistinlinin güvenini kazandı, tüm dünyanın özgür ve adil olduğunu düşündüğü seçimlerde meclisteki koltukların çoğunu elde etti.
Büyük Arap ülkeleri Bush'un altına kırmızı halılar seriyor, onu hediyelere ve onlarca milyar dolarlık silah anlaşmalarına boğuyor; sanki onu, İsrail'in Filistin halkına yaptığı katliamlara desteğinden dolayı ödüllendiriyorlar. İsrail'in Bush hâlâ Arap topraklarında Arap prensleriyle 'dans ederken' bu katliamı gerçekleştirmesi Arap rejimleri için sıkıntı oluşturuyor. Bu rejimler, Müslümanların savaşması gereken en büyük düşman olarak İsrail'i değil İran'ı görüyor.
Kaynak: Radikal