Gürcistan Çatışması, İran ve Türkiye

Rus-Gürcü askeri çatışması bitmesine rağmen bu çatışmanın sonuçları uzun bir süre hissedilecektir özellikle de bu iki ülke arasındaki politik kriz çözümsüz kaldığı sürece. Ortadoğu'daki iki önemli ülke Türkiye ve İran son olaylardan doğrudan etkilendiler. Rusya ve Gürcistan anlaşmazlıklarını çözmezlerse Türkiye kaybedecek ve İran kazanacak gibi görünüyor.  
 
Batı tarafından sıkıştırılan güç durumdaki Rusya, NATO üyesi Türkiye'yi asla unutmayacaktır ve sonuç olarak Rus-Türk ilişkileri dibe vuracak ve muhtemelen Rusya, Türkiye'ye doğal gaz vermeyi durdurabilecektir. İttifaklar için bahane aramada Rusya, iki ülkenin ilişkilerine stratejik bir boyut kazandırmak için benzer şekilde izole edilmiş İran'ı stratejik ittifak için uygun bulabilir fakat bunu sadece politik ve ekonomik ayrıcalıklar karşılığında yapar. Böylelikle Rus-Gürcü krizi ironik bir şekilde Ortadoğu'daki güç dengelerini değiştirebilir.  
 
Hem Rusya hem de İran, Batı'nın petrol arayışında kendilerini bypass etme girişimleriyle artan bir şekilde telaşa kapılmış durumdalar. Moskova, dünyanın ikinci en uzun boru hattı olan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının Rusya üzerinden geçmesini istedi. Rusya bu yolla sadece finansal olarak çıkar sağlamayacaktı aynı zamanda güneydoğu Rusya'dan Avrupa'ya akan dünyanın en uzun boru hattı Druzba ile sağladığı kadar batıya petrol sağlama üzerinde biraz daha fazla kontrol elde edecekti. Rus devlet başkanı Dmitry Medvedev'in son zamanlarda, "Rusya hesaba katılması gereken bir devlettir" derken ifade ettiği gibi Gürcistan istilası sırasında Rusya, dolaylı bir şekilde BTC boru hattını tehdit edebileceğini gösterdi. 
 
Bu arada petrolünün büyük bölümünün Asya'ya aktığı İran, uzun zamandan beridir çoğu kez batılı yaptırımlar tarafından engellenen batıya bir petrol boru hatları döşeme arayışındadır. Batı ile çatışmasında Rusya'yı desteklemekle Tahran, gelecek bir ekonomik ve politik bedelden kurtulmuş olabilir. Eğer İran, Batı'ya karşı ortak bir petrol stratejisini tasarlamak için Rusya'dan bir taahhüt alırsa bu durum özellikle doğru olacaktır.  
 
Ancak bu ihtimal olmadan da İran'ın, Rus yanlısı politikasının bir sonucu olarak kazanabileceği çıkarların birkaç göstergesi var. Örneğin Birleşik Devletler ve İsrail'i büyük dış kırıklığına uğratacak şekilde İran'ın (ve Suriye'nin) sofistike füze savunma sistemi isteği Moskova'da ciddi ciddi düşünülüyor. Rusya'nın desteğiyle inşa edilen İran'ın Buşehr nükleer reaktörünün 2009'da faaliyete geçmeye aday olduğu hatırlandığında İran'ın bölgesel ve uluslararası konumunu geliştirmenin eşiğinde olduğu daha net bir şekilde ortaya çıkmaktadır.  
 
İran bölgesel güç statüsüne yönelik iddia bulunurken, Türkiye nerdeyse bütünüyle kazara Rus-Gürcü krizini çözmede anahtar olabilecek ülke olarak ortaya çıktı. Gerçekten de Türkiye, arabulucu olmak için çok iyi bir konumdadır. Türkiye bu rolü hâlihazırda biraz ilerleme kaydettiği Suriye ve İsrail arasında ve daha az başarılı olduğu İran ile Batı arasında oynamaktadır. Rusya, Türkiye'nin en büyük ticari partneridir. Türkiye, Rus doğal gazına bağımlıdır. Türkiye aynı zamanda, Türkiye'nin stratejik bir üyesi olduğu NATO'ya katılmayı arzulayan Gürcistan ile güçlü ekonomik ve askeri bağlarını sürdürmektedir. Türkiye, Rusya ile ilişkilerinin bozulmasına izin veremez -Amerikan gemilerinin boğazlardan geçip Gürcistan'ın Batum limanına demirlemesiyle iki ülke zaten gergin- fakat Batı'nın Gürcistan'ı destekleme çağrısına cevap vermezlik de edemez. Sonuç olarak hâlihazırdaki çatışmaya arabuluculuk rolü, sadece Türkiye2yi önemli bölgesel bir oyuncu olarak merkeze itmez aynı zamanda Türkiye'nin ekonomi-politik zorunlulukları düşünüldüğünde bir mecburiyettir. 
 
Eğer Türkiye bu meydan okumayı karşılarsa ek karları da olabilir. Petrol ve doğal gaz endüstrisi için büyük bir önem taşıyacak olan Türk-Ermeni ilişkileri yumuşayabilir. Hazar Denizi'nden Türkiye'ye doğrudan karadan gelecek bir petrol boru hattı Azerbaycan'da başlayacak ve Ermenistan'dan geçecektir. Fakat şimdiye kadar böylesi bir boru hattı siyasi istikrarsızlıktan dolayı inşa edilemedi. Türkiye'nin Ermenistan sınırı 1993'ten beri Azerbaycan ile dayanışma içinde kapalı tutulurken Azerbaycan ve Ermenistan Dağlık Karabağ için savaştılar ve hala birbirleriyle kavgalılar. 
 
Rus-Gürcü çatışmasının BTC boru hattının geçtiği Gürcistan'ın zayıflığını göstermesiyle birlikte Ermenistan'ın önemi arttı. Geçen hafta Türkiye-Ermanistan futbol maçı dolayısıyla Erivan'a gerçekleştirdiği tarihi ziyarette Türk devlet başkanı Abdullah Gül, istikrarı geliştirmek için Kafkas ülkelerinin beraber çalışmasına ihtiyaç olduğundan bahsetti. İstikrarı sağlamak için Türkiye, Rusya, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye'nin bulunduğu bölgesel bir işbirliği grubunun oluşturulması çağrısında bulundu.  
 
Rus-Gürcü çatışmasının önümüzdeki bir kaç ayda yörüngesi, Ortadoğu'da ne olduğunu belirlemek için önemli olabilir. Eğer arabuluculuk, iki tarafı bir araya getirip krizi aşmada başarılı olursa Rusya, İran'a yönelmeye gerek duymayacaktır. Eğer bu başarılı arabuluculuğu Türkiye gerçekleştirirse, Türkiye, Kafkaslara istikrar getirme, Suriye-İsrail barış görüşmelerine aracılık etme ve İran ile Batı'yı uzlaştırma gibi eşsiz bir yetenek ortaya koyacaktır.  
 
Öte taraftan eğer çatışma devam ederse Rusya'nın Batı ve Türkiye ile olan bağları kaçınılmaz bir şekilde bozulacaktır. Diplomatik izolasyon hatta muhtemel yaptırımlarla karşılaşan Rusya, İran ile stratejik bir ittifak kurup İran'ın Ortadoğu'daki nüfuzunu büyük oranda arttırabilir.  

Dünya Bülteni için çeviren: Ali Karakuş