Günlük şeylerden biri olarak kaos

Olmakta olan, yaygın medyaya sürekli olarak sürprizler yapıyorsa, çeşitli uzmanların kısa vadeli tahminleri çok farklı yönlere gidiyor ve pek çok çekincelerle birlikte ifade ediliyorsa, müesses nizâm daha önce tabu olan şeyler veya sözler söylüyorsa, sıradan insanlar korku ve kaygı içinde ama ne yapacağından emin değilse bilirsiniz ki kaos içerisinde yaşıyorsunuzdur. İşte bu, dünyanın yahut hiç değilse dünyanın büyük bir kesiminin son iki yılını gayet iyi bir şekilde tanımlamaktadır.
 
Son büyük “sürprizleri”– Massachusetts’da Cumhuriyetçi bir senatörün seçilmesini,  Dubai’deki mâli çöküşü, çeşitli Amerikan eyâletlerinin ve AB üyesi dört ya da beş ülkenin iflasın eşiğinde oluşunu, dünyadaki döviz dalgalanmalarını - bir düşünün.
 
Bu sürprizler dünya basınında önde gelen siyasetçiler tarafından her gün yorumlanıyor. Olmakta olan ve hatta durumu iyileştirmek için ne yapılması gerektiği hakkında bile mutabık değiller. Örneğin ABD’deki seçim sonuçlarıyla ilgili olarak zekice yapılmış sadece iki beyânat gördüm.
 
Bir tanesini bizzat Barack Obama yaptı: “(Cumhuriyetçi) Scott Brown’ın (Massachusetts’da) rakiplerini geçmesini sağlayan o aynı şey benim de rakiplerimi geçmemi sağlamıştı. İnsanlar kızgın, hüsrana uğradılar.”
 
İkincisini ise New York Times’ın Afro-Amerikalı op-ed yazarı Charles M. Blow’dan geldi. Yazısının başlığı “Avam hâkimiyeti” (Mobs rule). Şöyle kaydetmiş: “Avam’a hoş geldiniz:  Ekonomik gerilemenin kızdırdığı, siyasi tayf boyunca yan yatmış, halen değişime hasret,  kana susamışlığı besleyen, kızgın, yaralı seçmen.” Obama’yı önce seçtiler sonra da onu reddediyorlar. Niçin? “Avam vefasızdır.”
 
California’da, Yunanistan’da, dünya yönetimlerinin birçoğunda görmekte olduğumuz şey nedir? Devlet gelirleri azalıyor, en çok da vergi gelirleri azaldığından dolayı ki buna yol açan da insanların paralarının tükenmesinden korkarak daha az tüketmesi. Aynı zamanda, dünyadaki işsizlik oranının hayli büyük olmasından dolayı devletlerden harcama talepleri arttı.
 
Dolayısıyla da devletlerin daha büyük talepleri karşılayacakları daha az paraları var. O halde ne yapabilirler? Vergi artırımına gidebilirler. Ama vergi mükellefleri ödeyecekleri verginin yükseltilmesinden yana değil. Devletler şirketlerin kaçmasından da korkuyor. Pekâlâ, – şimdiki harcamaları veya emeklilik gibi gelecekteki harcamalarda -  kesintiye gidebilirler. Ama bu kez de ayaklanma değilse de halk huzursuzluğuyla yüz yüze gelirler.
 
Bu arada, “pazar” tepki veriyor. Peki, – döviz tercihlerini değiştirerek - tepki veren pazar da hangisidir? Dünya finans sistemi için çok kısa bir süre çalışan fakat büyük kazançlar elde eden hedge fonları gibi çok büyük kurumlar ve mâli yapılar.
 
Sonuç itibariyle yönetimler imkânsız seçeneklerle karşı karşıya; bireyler ise daha bir imkansız seçeneklerle. Olması muhtemel olanı tahmin edemezler. Gitgide zıvanadan çıkıyorlar. Korumacılık, yabancı düşmanlığı veya lafebeliği (demagoji) arasında sert iniş çıkışlar yaşıyorlar. Elbette ki çok az işe yarıyor bu.

Bu noktada dünya bilginlerinin en büyüğü, Thomas I. Friedman “daha önce hiç duymadım” (Never heard that before) başlıklı makalesiyle çıkageliyor. Daha önce neyi duymamış? Amerikalı olmayanların Davos’ta ABD’deki “siyasi istikrarsızlıktan” bahsettiklerini duymuş. Geçmişteki tecrübelerine göre bu nevi ifadeler yalnızca Rusya, İran veya Honduras gibi ülkeler hakkında kullanılmıştır diyor. İnsanların ABD’nin tahmin edilemez olduğunu gerçekten düşündüğünü hayal etsenize! Thomas Friedman bunu daha önce hiç duymamış.
 
En az kırk yıldır bunu yazan, bunu açıklayan birileri var ama Thomas Friedman daha önce hiç duymamış. Duymaz çünkü ABD siyasi seçkinlerinin ve başka yerlerdeki yardımcılarının mamul kozasında yaşıyor. Bu temel gerçekliği kabul etmeleri onlar için çok kötü olsa gerek. ABD siyaseten istikrarsız ve istikrarsızlığın gelecek on yıl içerisinde azalması değil artması daha bir muhtemel.
 
Avrupa daha mı istikrarlı? Sadece bir dereceye kadar. Latin Amerika daha istikrarlı mı? Sadece bir dereceye kadar. Çin daha mı istikrarlı? Galiba bir dereceye kadar ama garantisi de yok. Dev sendelediğinde onunla birlikte pek çok şey devrilebilir.
 
Her günkü kaosun benzediği şey budur – kısa vadede tahmin edilebilir bir durum değildir hatta orta vadede bile. Dolayısıyla da iktisâdi, siyasi ve kültürel dalgalanmaların büyük ve hızlı olduğu bir dönemdir. Çoğu kişi için korkutucudur bu.
 
Dünya Bülteni için çeviren: Ertuğrul Aydın