Gül: Son operasyon önemli darbe vurdu. Netice alıyoruz

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, PKK ile mücadelede izlenen yeni politikalar sonucunda sonuç alınmaya başlandığını ve daha iyi sonuçların yolda olduğunu söyledi. Dün Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ndeki Avrupa Günü etkinliğine ev sahipliği yapan Gül, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, bu bağlamda 1 Mayıs günü Kandil'deki PKK hedeflerine yönelik hava harekâtının şimdiye dek yapılan en önemli operasyonlardan biri olduğunu söyledi. Gül, bu harekâtın sonuçları ve alınacak yeni neticeler konusunda daha fazla ayrıntıya girmedi.
Ancak Cumhurbaşkanı Gül'ün bu açıklamaları 6 Mayıs akşamı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın açıklamaları ile birleştirilince, PKK ile mücadele konusunda önümüzdeki günlerde önemli bir açıklama yapılacağı üzerine beklentileri yükseltti. Orgeneral Büyükanıt, "Zor oyunu bozar. Kuzey Irak artık teröristler için güvenli bir yer değil. Psikolojik üstünlüğü ele geçirdik. Birkaç gün içinde bir sürpriz olabilir" demişti. Gül gibi, Büyükanıt da daha fazla ayrıntıya girmemiş,
"Ne olduğunu söylersem, sürpriz olmaz" demişti.
Gül, PKK ile mücadelede gelinen aşamayı memnuniyet verici buluyor ve bu durumu da izlenen yeni politikalara bağlıyor. Gül'ün şu sözleri, bu politikaların belirlenmesi ve uygulanması üzerine görüşlerini yansıtıyor:

 "Konuları geniş bir şekilde Milli Güvenlik Kurulu'nda ele alıyoruz. Bu görüşmelerde en zor meseleleri ve fikirleri konuşmaya devam ediyoruz ve bunun sonucunda bazı yeni politikalar geliştiriliyor. Hükümet de bunları uyguluyor."
 "Bu politikaları kararlılıkla uyguluyoruz. Kararlılıkla uygulama sonucu daha iyi neticeler vermeye başlayacak. Verecek, biliyorum. Bu konu bir günlük, ya da bir haftalık iş değil. Önemli olan netice alacak işleri kararlılıkla yapabilmek."
 "Bu açıdan, son yapılan operasyon, şimdiye kadar yapılan en önemli operasyonlardan birisiydi. ('Kandil'e hava operasyonu mu?' sorusu üzerine) Evet, o operasyon. ('ne açıdan önemliydi?' sorusu üzerine) darbe vurma açısından en önemlisi."
Cumhurbaşkanı Gül, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin hafta içinde verdiği 'Türkiye ile psikolojik sınırlar aşıldı' demeci ve ardından DTP heyetiyle görüşmemesi gibi gelişmeler hatırlatılınca şu yorumda bulundu:
 "Onlar da anladılar ki, Türkiye'nin niyeti sadece terörle mücadele. Türkiye bu mücadeleyi sürdürüken de sivillerin zarar görmemesine çok dikkat ediyor. Bu kadar önemli bir operasyonu yaparken sivilleri gözeten ve koruyan başka bir ülke ve bir ordu gösterin bana."
 "Bunu tabii Irak da, Barzani de gördü. Arada büyük bir güven bunalımı vardı. Son günlerdeki demeç ve tavırlarını ben de takdir ediyorum. Bu güven oluşturmak açısından önemli bir gelişmedir."
 "Hepimiz kardeşiz. Türklerle Kürtleri ölesiye düşmanmış gibi gösteren PKK belasını aradan çıkardığınızda, hepimiz kardeşiz. Umarım bu konuda demeçlerin ötesinde uygulamaya geçerler." Cumhurbaşkanı Gül, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın toplumdaki kutuplaşmaya ve bunun skaıncasına dikkat çeken sözleri hatırlatıldığında ise şunları söyledi:
 "Türkiye'nin böyle bir dünya konjonktüründe, böyle bir bölgede en kuvvetli olması gereken yıllardayız. Etrafımızda çeşitli gelişmelerin olduğu ve kararların alındığı bir dönemdeyiz. Önemli kararlar almamız gereken bir yıldayız.
2008 Avrupa Yılı diyoruz. Avrupa'nın kendi içinde siyasi ortamı değişiyor."
 "Türkiye'nin içine kapanmaması ve fırsatları değerlendirmesi lazım. Avrupa'da konjonktür değişiyor. ('Avrupa'da sağa kayış var' saptaması üzerine) Kimseye de fırsat vermememiz lazım. Kimseye de fırsat vermememiz lazım. Stratejik hedeflerimizin zedelenmemesi lazım. Ben konuştuğum herkesle, parti liderleriyle, sivil toplum örgütleriyle bu görüşleri paylaşıyorum. Beni bazı polemiklerin içine çekmeye çalışanlar oluyor.
Ona girmemeye çalışıyorum."
Gül'ün polemikten kaçınma konularının başında, kendisi için siyaset yasağı talep edilen AK Parti kapatma davası geliyor. Aslında içe kapanma ifadesiyle de, Türkiye'nin önemli bir dönemde enerjisini iç tartışmalarla sarf etmesini kastediyor. Ancak bu konuda biraz ayrıntılı sorduğunuzda, aldığınız "Konuşsam çok şey söylerim ama..." mealinde bir tebessüm oluyor.
Türkiye gerçekten çok ilginç, önemli ve bir o kadar tuhaf bir dönemden geçiyor.

 

Kaynak: Radikal