GELECEK hafta bugün seçim sonuçları belli olacak. CNN Türk, seçim yasakları kalkar kalkmaz, pazar akşamı bütün Türkiye'nin seçim sonuçlarını ve parlamento dağılımını açıklayacak. 2002 seçimlerinde de, seçim akşamı bütün sonuçları eksiksiz ve yanlışsız olarak vermişti.
Ben biraz da 'cüretli' davranarak bir hafta sonraki seçim sonuçlarına ilişkin 'kaba' tahminlerimi yazmak istiyorum.
AKP'nin birinci parti olacağını, tek başına iktidara geleceğini, ama sandalye sayısının azalacağını tahmin ediyorum. Çünkü Meclis'e daha fazla sayıda partiler, bağımsızlar girecek; 550 sandalye hepsi arasında paylaşılacak.
CHP'nin de oyunu artıracağını ama aynı sebepten milletvekili sayısında bir miktar azalma olacağını düşünüyorum..
Meclis'e girecek üçüncü parti MHP olacaktır. DP'nin de Meclis'e girmesini temenni ediyorum.
DTP'li bağımsızların TBMM'de grup kuracaklarını tahmin etmek, kehanet olmasa gerek.
En çok sevinenler?
Sandıktan çıkan her parti sevinecek tabii ama bir kesim var ki, sandığı seyrederek çok mutlu olacak: "Önce laik, sonra liberal" yüksek burjuvazimiz!
Dış basında da çıktı; "oylarını CHP'ye verip iktidara tek başına AKP'nin gelmesini" isteyenler!
CHP'nin laikliğini, AKP'nin ekonomik programını beğenenler.
İstikrar ve ekonomi için tek başına AKP!.. Ama sandalye sayısı azalmış, artık irtica paranoyalarını depreştirmeyecek bir AKP... Ve de laikliğin teminatı olarak oy oranı artmış bir CHP... Yüksek burjuvazimizin büyük özlemi. Bakın, borsa nasıl şahlanacak!
Meclis'in ilk işi cumhurbaşkanı seçmek olacak. Referandum, ardından halkın cumhurbaşkanını seçmesi, bununla ilgili belki yeni düzenlemeler... Uzun ve karmaşık bir süreç. İktidarlar bir an önce icraat yapmak ister.
Üstelik Sayın Sezer'in uzatmalı döneminin daha da uzamasını AKP'nin de MHP'nin de isteyeceğini hiç sanmıyorum!
Yeni cumhurbaşkanımızın Meclis içinden uzlaşmayla seçileceğini düşünüyorum. Uzlaşma sadece AKP ile CHP arasında değil, AKP ile MHP arasında da olabilir. Çankaya ve YÖK gibi konularda AKP ile MHP'nin birbirlerine daha yakın durmaları pek de sürpriz olmaz!
Meclis nasıl çalışır?
Yeni dönemde AKP'nin daha uzlaşmacı olacağının işareti aday listelerinde var zaten. Tayyip Erdoğan'ın dönem sonunda cumhurbaşkanı olmak isteyeceğini, yaşanmış tecrübelerle, gerilimlerden sakınacağını sanıyorum.
Peki, Abdullah Gül? 'Harcandı' falan gibi yorumları 'miyop' buluyorum. Gül, liyakatiyle de, nefsine hâkimiyetiyle de maraton koşucusudur!
CHP de seçimlerden sonra yumuşak davranacaktır. Deniz Baykal "Yeni Sol" diye konuşurken onu ben alkışlıyordum, Cumhuriyet gazetesi yerden yere vuruyordu. Siyaset esneklik gerektirir.
Seçimlerden bir süre sonra Baykal ve Erdoğan tokalaşırsa, hiç şaşırmayın.
Yeni dönemdeki büyük kaygım, Meclis'te MHP-DTP ilişkilerinin nasıl olacağıdır. Bahçeli, gençleri çatışmadan uzak tutarak ülkede bir Türk-Kürt kutuplaşmasını önledi, bu basireti başardı. Bunun için Ahmet Türk teşekkür bile etmişti.
DTP'liler de "Ders aldık, makul olacağız" diyorlar.
İnşallah Meclis'teki MHP-DTP ilişkileri, halk tabanında gerilimleri ateşleyecek şekilde olmaz.
Türkiye, on bin dolar milli gelir eşiğini görebileceği bir dönemi başarmalıdır.
Kaynak: Milliyet