Gebele'nin önemi

"Gebele, Rusya için son derece stratejik bir üs... Daryal sınıfı ufuk ötesi radar ve diğer donanımları balistik ve seyir tipi füzeleri 6000 km uzaktan bile tespit edebiliyor.

Başka bir ifadeyle, Gebele üssü, Kuzey Afrika, İran, Irak, Suudi Arabistan, Hindistan, Pakistan, Çin, Avustralya, Hint ve Atlas okyanusları ve tabii Türkiye'yi stratejik anlamda izleyen, özellikle bu bölgelerden atılacak füzeleri hemen tespit edebiliyor. Amerika'nın Afganistan operasyonunun başlangıcında gemi ve uçaklardan attığı seyir füzelerini anında tespit ettiği de söyleniyor.

1988 yılından bu yana faaliyette olan üs, Azerbaycan'ın bağımsızlığını kazanmasından sonra da faaliyetlerine devam etmiş. Azeri tarafı bugüne kadar üssün faaliyetlerini durdurmamış, Rusya ile üssün statüsü konusunda anlaşmaya varmaya çabalamıştı. Rus lider Putin'in geçen ocak ayında Bakü'ye yaptığı resmi ziyaret sırasında üs anlaşmasının imzalanması beklenmiş; ancak Aliyev, Gebele çevresinde ekolojik çalışma ve araştırma yapılacağı gerekçesiyle anlaşmayı ertelemişti.

Aliyev ve Putin'in geçen cuma günü nihayet imzaladıkları anlaşma ile Gebele, iki taraf arasında artık bir problem olmaktan çıktı ve üs hukuki bir statüye de kavuştu.

Öğrendiğim kadarıyla anlaşmada şu hususlar yer alıyor: 'Gebele, Azerbaycan'a aittir; bu ülkenin mülküdür. Rusya, bu mülkün kullanımı karşılığında Azerbaycan'a belli bir kira bedeli ödeyecektir. Yıllık kira bedeli 7 milyon dolar olup, bu zamana kadar biriken kira bedeli olan 31 milyon doları da Rusya 5 yıl içinde taksitler halinde ödeyecektir. Azeri tarafı üssü askerî bakımdan denetleyemeyecek, üsse asker sokamayacaktır. Azerbaycan, sadece ikili ekolojik komisyon çerçevesinde ekolojik açıdan üste inceleme yapabilecektir. Rusya üste en çok 1.500 askerî personel bulunduracaktır. Rusya, Gebele üssünden en çok 10 yıl faydalanacak, anlaşmanın süresini hiçbir şekilde geçemeyecektir. Gebele'nin statüsü bundan böyle 'Bilgi-Analiz Merkezi' olarak kabul edilmiştir. Rusya, merkezin faaliyetlerinin doğrudan ya da dolaylı olarak Azeri egemenlik ve menfaatlerini hedef almayacağını taahhüt eder. Merkez, 'sadece bilgi-analiz amaçlarını gözeten bir şekilde faaliyette bulunur ve bu faaliyet tarafların karşılıklı menfaatlerine göre yürütülür.' Rusya, merkezle ilgili olarak, Azeri tarafın rızasına gerek görmeden üçüncü bir tarafla da anlaşma yapabilir. Azeri taraf, üssün fonksiyonel amacının muhafazasını denetleme hakkına sahiptir ve isterse üsten elde edilen bilgilere de sahip olabilir. (Anlaşmanın bu kısmı da Azeri tarafın kendisini ilgilendiren bilgileri Rusya'dan isteme hakkını garanti altına alıyor tabii.)

Paha biçilmez stratejik özelliklerini ve önemini anlattığım Gebele probleminin çözümüne en çok katkıyı İran'ın yaptığını da burada belirteyim. İran, geçen yıl haziran ayında Hazar'daki Azeri petrol-sondaj gemilerini havadan ve denizden taciz ettiğinde Azeri Başbakan Yardımcısı Abiyev, gizlice Moskova'ya gitmiş, Putin'den İran karşısında destek istemiş, destek karşılığında Gebele'nin çözülebileceğini ima etmiş, sonuçta Putin, Azeri tarafa gereken desteği vermişti.

Gebele problemi tahminen işte bu yolda çözüldü ve 11 Eylül sonrasında önemi daha da arttı.''

Önemini 5 yıl önce bu köşede bu şekilde anlattığım Gebele radar istasyonu, bu hafta Putin'in Amerika'ya yaptığı bir teklifle dünya gündeminin ilk sıralarına yerleşti. Rus lider, Amerika'ya 'füze savunma sistemi çerçevesinde Gebele'yi ortak kullanalım' teklifini yaparken Azerbaycan da teklifi destekliyor.

Teklif karşısında şaşıran ve teklifi enine boyuna inceleyeceğini açıklayan Amerika, sonuçta neye karar verecek, bilmiyoruz; ama bu arada Gebele'nin daha da önem kazandığı aşikâr.