5 Şubat günü AFP Ajansı, abonelerine çok ilginç bir haber geçti.Bu haber, ertesi gün Hürriyet'in dış haberler sayfasında tek sütundan verildi.
Öteki gazeteler nasıl verdi, bakmadım.
"Kudüs Medya ve İletişim Merkezi" adlı bir kuruluş; son İsrail saldırısından sonra Gazze ve Batı Şeria'da bir anket yapmış.
Anketi yapan bir İsrail kuruluşuydu.
Anketin sorularından biri şuydu:
"Gazze savaşını kim kazandı?"
Batı Şeria'da yaşayanların "yüzde 53.2"si, "Savaşı Hamas kazandı" cevabını vermiş.
Peki Gazze'de yaşayanlara göre savaşı kim kazandı?
Şimdi sıkı durun:
Gazze halkının sadece "yüzde 35.2"si, "Savaşı Hamas kazandı" cevabını veriyor.
İlginç değil mi, arada neredeyse 20 puan fark var.
Savaşı bizzat yapan, acılarını bizzat yaşayan bölge insanının ancak üçte biri "Savaşı biz kazandık" derken, tek bomba düşmemiş, tek çocuğunu kaybetmemiş Batı Şeria'nın yarıdan fazlası, "Savaşı Hamas kazandı" diyor.
* * *
İnsan bu sonuçlara bakınca ister istemez düşünüyor.
"Savaşı kazanmak" ne demektir?
Ankete bakarsak, "savaş kazanma" duygusunun anlamı herkes için değişik.
İki tarafta yaşayan insan da Filistinli.
Ama başına bomba düşen, çocuğunu, evini barkını kaybeden insan için, "Savaşı biz kazandık" demek daha zor oluyor.
Her ne kadar sokaktaki insanla konuştuğunuzda, "Olsun biz direndik, bu fedakárlığı yapmak gerekir" diyorsa da, iş hasar tespitine gelince durum farklı oluyor.
* * *
Aynı ankette bir başka ilginç sonuç daha var.
Her iki tarafta da Filistinlilere, "Bugün seçim olsa kime oy verirdiniz" sorusu sorulmuş.
Şimdi o sonuçlara da dikkat:
Gazze'de yaşayanların yüzde 28'i Hamas'a oy vereceğini söylüyor.
El Fetih'e oy vereceğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 33.6'ya çıkmış.
Yani son "savaşı kazanan" Hamas, Gazze'de El Fetih'in altına düşmüş.
Peki Batı Şeria'da durum ne?
Orada da tam tersi bir gelişme söz konusu.
El Fetih'e oy vereceğini söyleyenler yüzde 24'te kalırken, Hamas diyenler yüzde 29'a çıkmış.
Yani Hamas, üzerine bombalar yağan Gazze'de gerilerken, tek bomba düşmeyen Batı Şeria'da El Fetih'i geçmiş.
Davos'ta Hamas çıkışı yapan Erdoğan'ın da Türkiye'de oyları arttı deniyor.
Yani İsrail saldırısı, başına bomba düşmeyen herkesin oyunu yükseltmiş.
Ama Gazze'deki Hamas'ınkini düşürmüş.
O anketi yapan İsrail kuruluşuydu.
Bazıları güvenmeyebilirdi.
Dün önümüze bu defa bir Filistinli araştırma şirketinin anket sonuçları geldi.
Buyurun o sonuçlar.
Barışçı El Fetih'e olan destek yüzde 40.6'ya çıkarken, Hamas'ınki yüzde 31'e düşmüş.
Bu destek geçen kasım ayında yüzde 51'e kadar çıkmış.
Gazze şeridindeki Filistinlilerin yüzde 56'sı Hamas'ın kendilerini yanlış yola sürüklediğine inanıyor.
* * *
En önemli sonuç ise şu:
Bütün Filistin halkının yüzde 88 gibi ezici çoğunluğu barış ve ateşkes istiyor.
Yani ne İsrail saldırsın, ne de İsrail'e füze atılsın.
Savaşın ne olduğunu, insanın başına gelebilecek en acı tecrübelerle yaşamış.
Bu sonuçları nasıl değerlendireceğiz?
Evini barkını, çocuğunu kaybeden Gazze halkı, Hamas'a, bizim verdiğimiz destek kadarını vermiyor.
Tam aksine, Hamas'ın yanlış yolda olduğunu söylüyor.
Davos'ta o "tarihi çıkışı" yapan Erdoğan'ın oyu burada artıyor deniyor, Hamas'ın kendi halkı gözündeki desteği azalıyor.
Bu durumda kimin politikası doğru ve daha yararlı?
Olaya daha sakin bakan Mısır gibi Arap yönetimleri mi?
Yoksa Davos'ta masayı yumruklayan Türkiye mi?
* * *
Eğer bu anketler gerçeği yansıtıyorsa, Gazze'nin acılı Filistin halkı olaya tam da bizim gibi bakmıyor.
Onlar, kahramanlığın en büyüğünü yaptılar.
Artık başkalarının onların yerine kahramanlık menkıbeleri yazmasına gerek yok.
Şimdi belagat gücünün akıl üzerindeki etkisini gösterme zamanı.
Bir de şu sorunun samimi cevabını verelim.
Bugün Filistin halkının gerçek hissiyatını sakin ve tarafsız bir şekilde duran Hüsnü Mübarek mi, yoksa Davos'ta masaya yumruğunu vuran Başbakan Tayyip Erdoğan mı daha iyi yansıtıyor?
Hürriyet