Fransa'ya 'Sarkozy bakmak'

Avrupa dışı ülkelerde Avrupa imajının en belirgin unsurlarından biri toplumsal hayata devletin müdahale etmediği, sokaktaki insanın asker ve polis baskısına/denetimine maruz kalmadığı, halkıyla devletin barışık olduğu bir resimdir. Önemli ölçüde doğru olmakla birlikte eksik bir resimdir bu tablodaki.

Polisin ya da askerin uzun silahlarıyla meydanlarda görünmemesi, olur olmaz yerde güvenlik bariyerlerinin olmaması, kimlik sorgusuna maruz kalınmaması Avrupalı devletlerin zayıf olduğu anlamına gelmiyor. Bilakis, devlet çok güçlü ancak, sözgelimi Ortadoğu'da olduğu gibi, kaba güvenlik tedbirlerine ihtiyaç duymayacak kadar potansiyel suçluyu, hatta sıradan vatandaşı takip edebilecek örgütlenme biçimine sahip.

Söz gelimi İngiltere'de polis silah taşımaz. Bu sembolik durum da, devletin vatandaşına bakış açısını, vatandaş-devlet ilişkisinde güvenlik sorununa nasıl yaklaştığını gösterir. Amerika'da polis olağanüstü yetkilere sahiptir ve ateş yetkisi hayli fazladır.

Türk Batılılaşmasının ve de modernleşmesinin kıblesi sayılan Paris'te ise durum farklıdır. Eyfel Kulesi'nin çevresinde ya da uluslararası havaalanının ışıltılı bekleme salonlarında, elinde uzun namlulu otomatik tüfeklerle, kamuflaj üniforması giymiş askerleri devriye gezerken görmek pek çok kişinin Batı algısını altüst edebilir. DEVAMI>>>