Fransa'ya ne oldu?

Fransız dış politikasının mimarlarının zihninde yaşanan bir şeyler var.

Türkiye ile birkaç gün önce yaşananlar oldukça önemli ve üzerinde durulmayı gerektiriyor. Bu konu önemli çünkü hem Türkiye'yle hem bütün bölgeyle ilgili.

Mesele birçoklarının nazarında birçok açıdan yanlış şekilde hesaplandı ve bu noktaya geldi. Öncelikle mesele tarihi ve tarihçileri ilgilendiriyor. Siyasilerin burunlarını sokmalarını gerektirecek bir durum yok. Bizler Ermenilerin geçen yüzyılın başlarında ve tam olarak Birinci Dünya Savaşı sırasında yani yaklaşık bir asır önce Osmanlılar eliyle 'toplu soykırımdan geçirilmesi' gibi oldukça hassas bir meseleden bahsediyoruz.

Geçmişten konuşuyorsak birçok veriden konuşmalıyız. Veriler hakkında yargıda bulunmak zor. Her halk kendisi için hak iddia eder ve davranışlarını kendini savunma olarak açıklar. Bu yüzden dünya halklarının çoğunluğu kendi suçlarını tanımaz, çalışmalarına gerekçeler sunar ve hiç kimseye suçlayıcı parmakları kendisine doğrultmasına izin vermez.

Toplu soykırım ahmaklığını işlememiş tek bir süper güç yok. Yalnız bu ülkeler bu suçları tanımamakta ve yargılanmaya izin vermemekteler. Fransa bu milletlerin dışında değil. En yakın örnek kendi eliyle Cezayir'de yaşananlar. Cezayir en kötü şekilde sömürüldü, halkı soykırımdan geçirildi, barbar ve utanç verici askeri mahkemelerde yargılandı. ABD'de Kızılderililere, Vietnam ve Afrika'da ABD eliyle yaşananlar, Afrika, Hindistan ve Doğu Asya'da Britanyalılar, Portekizliler, İspanyollar ve İtalyanlar eliyle yapılanlar ortada. Yalnız bu ülkeler davranışlarını, kendini savunmak, özgürlük veya ulusal güvenlik argümanlarıyla meşrulaştırıyorlar. Tarihin alnına yazılan bu uygar olmayan yalan günümüzde dahi sürdürülüyor. Ölü sayısının 1 milyonu geçtiği Afganistan'da yaşananlar ortada. Bir o kadar kişi Irak'ta, Filistin ve Lübnan'da öldürüldü. Günümüze kadar sayısını sadece Allah'ın bildiği en kötü katliamlar işlendi. Hâlâ süper devletlerin istihbaratları petrol ve ekonomik stratejilerini savunmak için yüz yıl önceki Ermeni katliamı rakamlarının üstünde en kötü siyasi tasfiyelerde bulunuyorlar. Nihayetinde vicdan sahibi tarihçilerin kararı son karardır.

Birkaç gün önce Fransa'da bir felaket yaşandı. Fransız parlamentosunun tarih yazma ve dünya halklarından birinin tarihi hakkında bir hüküm verme hakkı var mı? Dolayısıyla dünyada hiçbir halk kendi ulusal parlamentolarına tarihi hükümler çıkarma hakkını verebilir mi? O halde Cezayir parlamentosu Cezayir'de Fransız emperyalizminin katliamlarını inkar edenlere hapis ve para cezası, kovuşturma gerektiren bir karar çıkarabilir.

İkinci mesele ise Türkiye, ekonomisi AK Parti'nin siyaseti ve deneyimi sayesinde sürekli büyüyen bir ülke. Fransa uzun zamandır Türkiye ile büyük ekonomik, askeri ve ticari ilişkileri muhafaza ediyor. Fransa'nın bir asır sonra hiçbir faydası olmayan iç bir yasa karşılığında bu önemde bir ortağı kaybetmesi akıl kârı değil. Hatta yasa Fransa siyasi partileri tarafından bile büyük tepkiyle karşılandı. Hiç kuşkusuz Fransız kararı kasıtlı alındı. Zira şayet gözlemcilerin görüşleri doğruysa yeni cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi halk desteği Fransızlar nezdinde en alt düzeye gerileyen Sarkozy, Ermeni asıllı Fransızların oyunu kazanmak için bu yasanın arkasında duruyor. Yani karar, bütün Fransa'yı çıkmaz yola girdiren ve Ortadoğu'daki önemli müttefiki kaybettiren özel ve şahsi. Hedef, Türkiye'yi sınırlamak ve dünya kamuoyu nezdinde Ortadoğu'daki büyüyen rolünü azaltmak amacıyla kanlı geçmişe sahip bir ülke olduğu şeklinde imajını lekelemek ise bu da kabul edilemez. Çünkü bu yasa zihinlere Fransa'nın Cezayir, Afrika ve Doğu Asya'daki kanlı tarihini getirdi. Türkiye birçok Ortadoğu ülkesinin güveninden besleniyor, bu bölgenin tepelerinde yer alıyor, uzun ve köklü bir tarih, bölgeyi Türklere bağlıyor.

Arap Baharı sırasında siyasi rejimi değişen birçok ülke Türk deneyimini uygulamayı düşünmeye başladı ve Fransız deneyimini kesinlikle düşünmediler. Türkiye modern laikliğine rağmen derin köklerinde bir İslam ülkesidir ve Ortadoğu yüzde yüz bir İslam satranç tahtasıdır. Acaba tarihi yapıya sahip bu yasayı kabul etmesi sonrası Fransa siyasi olarak ne kazanacak?!

Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi El Beyan 25 Aralık 2011

 

Kaynak: Zaman