Fransa'daki Türk alerjisi sinemayla azaltılabilir

 


Strasbourg'da dünyanın en eski sinema salonlarından birinde, 19 yıldır "Türk Sinema Günleri" düzenleniyor. Bu yıl benim de bir belgeselle katıldığım bu şenliğin yaratıcısı, sinemaya ve Türkiye'ye gönül vermiş bir adam:
Faruk Günaltay'a bu mucizeyi nasıl başardığını sordum.
İşte cevapları:

Yabancı düşmanlığına karşı
Strasbourg'da sinema ve felsefe okuyordum. Bir yandan da bir sinema dergisini yönetiyordum. Avrupa'nın siyasi-kültürel başkenti sayılan bu şehirde hem buradaki Türkleri Türk filmleriyle buluşturmak, hem de Türk sinemasını Fransızlara tanıtmak için bir Türk sinema gösterisi düzenlemek istedim. 1989'da başladık. Bu arada dünyanın en eski 5 sinemasından biri Strasbourg'daydı, ama kârlı değil diye kapatılmıştı. Oraya talip oldum. Belediyeyi Sosyalistler kazanınca, yabancı düşmanlığını kırmak için projemi desteklediler. Sinemayı restore ettik ve Türk Sinema Günleri'ni oraya taşıdık. 1992'de Odyssee sinemasına taşındık. Türk Sinema Günleri, Strasbourg'daki en eski sinema etkinliği; Avrupa'da da en eski Türk sinema festivali, benim bildiğim...

15 yılda 232 Türk filmi
Kaç film gösterdiniz?
1992'den beri 232 Türk filmi göstermişiz. İddiayla söylüyorum ki, Türkiye'de 15 yılda bu kadar Türk filmi gösteren bir sinema yoktur. Fakat Odyssee'de son 15 yılda 180 İtalyan, 180 İspanyol, 180 Rus, 180 Polonya filmi gösterildi. İtalya'da, İspanya'da, Rusya'da, Polonya'da da kendi sinemalarına bu kadar yer veren bir salon yok. O yüzden Odyssee, Avrupa sinemasına bir örnektir.
Hükümet katkısı alıyor musunuz?
 Türk Sinema Günleri'nin yıllık bütçesi 100 bin euro... Fransız Kültür Bakanlığı'ndan ve "Irkçılığa ve Ayrımcılığa Karşı Devlet Fonu" Acces'den 42 bin euro katkı alıyoruz. Gerisini sponsorlarla tamamlıyoruz. Ancak Fransa'da hükümet değişince bu yıl katkı, 15 bin euro azaldı.
Türk hükümeti katkıda bulunmuyor mu?
Filmlerin altyazılı kopyalarının hazırlanmasına ve diplomatik kuryeyle yollanmasına katkı yapıyor.

Özeleştiri takdir topluyor
Kaç kişi izliyor filmleri?
İki haftalık etkinliğe ortalama 6 bin seyirci geliyor. Başta seyircinin yüzde 10-15'i Fransızdı. Bugün oran yüzde 40'lara tırmandı.
Ne tür filmler ilgi çekiyor?
Türkiye'ye yönelik önyargılar ve cehalet var. "AB'ye üye olmak istiyorlar. Kim bu adamlar?" merakı da var. Mesela bu yıl Son Osmanlı ve Mutluluk büyük ilgi gördü. Sadece Türkiye'yi anlatan filmler değil, eleştiri içeren Zincirbozan, Eve Dönüş, Nazım, Beynelmilel gibi filmler de ilgi görüyor. Türkiye'de bir özeleştiri kültürünün olduğunu görmek, yabancı seyirciyi şaşırtıyor ve olumlu etki yapıyor.

Kültür Bakanlığı'na bir öneri
Strasbourg dışına taşımayı düşündünüz mü?
3 sene önce festivali Paris'e taşımıştık. Ama bu yıl bütçe sıkıntısı nedeniyle yapamadık. Aslında burada Fransızca altyazıyla gösterilen Türk filmleri gezici bir etkinlikle, Fransızca konuşan ülkelere, mesela Kanada Quebec'e, Belçika'ya, İsviçre'ye, Lüksemburg'a, Fas'a, Cezayir'e, Tunus'a taşınabilir. Yaklaşık 200 bin euro'luk bir masrafla Frankofon dünyada ciddi bir etki yaratılabilir. Bunu da bir dönem bizim Kültür Bakanlığı'na önermiştik, ama karşılık bulmadı. Oysa Fransa'yla yaşanan gerginlikte böyle bir festival ya da İspanyolların kurduğu gibi bir dağıtım şirketi, çok önemli işlev görebilir.

Kaynak: Milliyet