Jonathan Cook
İsrail, Gazze savaşı sırasında İsrail'in işlediği savaş suçları iddialarını Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin araştırması talebinden Filistinlilerin çekilmelerini zorlayarak BM'de elde ettiği başarıyı bu hafta sonu kutladı.
İsrail ve Amerika'nın gözü dönmüş lobi çalışmalarından sonra gerçekleşen geriye dönüş, çoğu sivil 1.400 Filistinli'nin hayatını kaybettiği savaşla ilgili olarak hazırlanan Goldstone raporunu gömmüş gibi görünüyor.
İsrailli diplomatların söylediklerine göre Filistin Otoritesiyle konuşan Washington, soruşturmanın ertelenmesine karşılık olarak Amerikan özel temsilcisi George Mitchell yarın bölgeye vardığında diplomatik süreçte ilerleme kaydedilmesi için ABD'nin Benjamin Netanyahu'ya "hatırı sayılır baskı" uygulayacağı sözü verdi.
Fakat İsrailli ve Filistinli analistlere göre Filistin Otoritesi'nin kalbini değiştiren sadece diplomatik baskı değildi. Haaretz gazetesinin geçen hafta verdiği bir habere göre Filistinli yetkililer, sahnenin ardında, İsrail'in kuşatılmış Filistin ekonomisine zarar vererek karşılıkta bulunma tehdidiyle yüz yüze geldiler.
İsrail, gsm operatörü Wataniya'nın bu ay Batı Şeria'da faaliyete geçmesine imkan verecek radyo frekansı tahsisatından vazgeçeceğine dair uyardı. Telekomünikasyon sektörü Filistin ekonomisinin temeli. Tekel durumundaki PalTel'in değeri, Filistin borsasındaki toplam değerin yarısına eşit.
Wataniya anlaşmasının çökmesi, Filistin Otoritesi'ne yüzlerce milyon dolarlık cezayla dönecek, mahalli ekonomiye yapılacak büyük yatırımı engelleyecek ve yaklaşık 2.500 yeni iş alanını yok edecekti.
İsrail'e akademik ve kültürel boykot hareketinin Kudüs merkezli kurucusu Ömer Barguti Filistin Otoritesi'nin hamlesini kınadı: "Filistinlilerin haklarını ve işgal altındaki Filistinlileri korumak gibi esaslı bir görevi şahsi kazançlarla takas etmek, işbirlikçiliğin ve ihanetin ders kitaplarındaki adıdır."
Filistin'in ikinci gsm operatörü olarak Wataniya'nın kurulması anlaşması, uluslararası câmianın Batı Şeria'nın ekonomisini canlandırma ve Filistinlilerin Mahmud Abbas yönetiminde Hamas'tan daha iyi durumda olduklarını gösterme planlarının merkezindeydi (...)
Wataniya, Abbas'ın yakın müttefikleri dâhil Filistinli yatırımcılar, Katar ve Kuveytli işadamlarının ortak teşebbüsüydü.
Ancak Netanyahu bu anlaşmayı "ekonomik barış" planlarının – Filistin devletine tercih ettiği bir seçenektir - parçası olarak selamlarken, İsrail gerekli frekans tahsisinde ayak sürüyüp duruyor.
Wataniya'nın bu yılın başlarında faaliyet geçmesi planlanıyordu ancak ötelendi ve şirket, 15 Ekim olarak belirlenen vaadeye uyulmadığı takdirde anlaşmadan çekilmekle tehdit etti Çekildiği takdirde Filistin Otoritesi aldığı 140 milyon dolarlık lisans ücretini geri ödemek zorunda ve Wataniya'nın Batı Şeria'da 350 noktaya yerleştirdiği gsm direklerinin yüz milyonlarca dolarlık mâliyetinden de sorumlu tutulabilecek.
İşgal altındaki topraklarda ticari fırsatları sömürmede İsrail ve uluslararası şirketler arasındaki bağlantıları araştıran Who Profits [kazançlı çıkan kim?] adlı bir örgüte göre Filistin gsm sektörünün başarısını sınırlandırmada ve Batı Şeria'nın Yahudi yerleşimi için istediği kesimlerde kontrolü elinde tutmada İsrail'in çıkarı var.
Mevcut tek Filistinli gsm operatörü Jawwal'a – PalTel iştirâki – Batı Şeria'nın C bölgesi denilen, alanında iletişim altyapısı kurma izni verilmiyor. C bölgesi toprağın yüzde 60'ını oluşturuyor ve İsrail'in tam denetimi altında.
Dört İsrail şirketi – Cellcom, Orange, Pelephone ve Mirs – C bölgesinde Yahudi yerleşimciler için geniş bir anten ağı ve verici istasyon şebekesi kurdu. Mirs, Motorola İsrail'in bir iştirâki ve İsrail ordusuna gsm hizmeti sunmak için özel ruhsatı var.
Batı Şeria'nın ana nüfus bölgelerinin dışına seyahat eden Filistinliler Jawwal hizmetinin ya sınırlı olduğunu ya da mevcut olmadığını görüyorlar ve dolayısıyla da İsrail şirketlerine güvenmek zorunda kalıyorlar.
Dünya Bankası'nın bir raporuna göre Filistin mobil telefon pazarının yüzde 45'i İsrail şirketlerinin elinde olabilir. Bu firmalar, Oslo Anlaşmalarının hilafına, ticari faaliyetlerinden dolayı Filistin Otoritesi'ne vergi ödemiyorlar. Filistin Otoritesi hazinesinin her yıl 60 milyon dolarlık gelir kaybı demek bu. (...)
Who Profits? Kurucusu Dalit Baum, telekomünikasyon sektörünün Filistin ekonomisi için önemi, Goldstone raporu gibi diplomatik kriz sırasında Filistin Otoritesi üzerinde kaldıraç görevi gördüğünü söyledi: "Bu vaka, İsrail'in Filistin'in ekonomik gelişimini işgal yoluyla nasıl sınırlandırdığını göstermekle birlikte bu kontrolü kendi ekonomik ve diplomatik avantajına nasıl çevirdiğini de göstermektedir."
İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi'nin, Wataniya'nın faaliyete geçmesi için gereken onaylamayı, savaş suçları mahkemesi talebinden çekilme şartına bağladığı geçen hafta bildirilmişti.
Filistin Otoritesi geçen kış Gazze saldırısı başlatıldığında destekledi ama şimdi İsrail askerlerinin suçlanması için bastırıyor diyen Savunma yetkililerinin Filistin Otoritesi'ne kızgın olduğu bildiriliyor. Haaretz'in atıf yaptığı üst düzey bir yetkili "Filistin Otoritesi, bizimle mi yoksa bize karşı mı olduğuna karar vermesi gereken noktaya ulaştı" dedi (...).
Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı