Filistin meselesiyle ilgilenenler için, şu an İsrail hapisanelerinde tutulan Fetih üyesi Mervan Barguti tanınmış bir isim. Barguti Beytüllahim'de olamamasına rağmen, Fetih'in burada yapılan yönetim kurulu seçimlerinde aday gösterildi ve Filistin Yönetimi'nin eski başbakanı Ahmet Kurey'in aksine güvenoyu aldı. Çoğu yorumcuya göre, Barguti, Muhammed Dahlan, Saib Erekat ve 14 başka yeni üyenin Fetih merkez komitesine seçilmesi, Filistin halkının siyasi görüşünün radikallerden yana değiştiğini gösteriyor.
Fetih'in eski üyeleri 20 yıl boyunca sürekli skandallara ve yolsuzluklara karıştığı için, Fetihli gençler bu defa kendilerini düşünen ve maddiyat peşinde koşan eskilerin yerine Filistin ideallerine inanan, sadık kalan ve gönül veren gençlere oy attı. Yönetim kurulu hepten yeni yüzlere teslim edilmedi ama bu kişiler yine de ağır bastı. Fakat tüm bunlara rağmen halkın Fetih'e yönelik olumsuz bakışı sürüyor. Birçokları için Fetih'in eskisi yenisi yok, hareketin içi çürümüş ve sorumluluklarının farkında olan gençler bile onu çürümüşlükten kurtaramaz. Dolayısıyla halk gençlerin de kullanıldığına inanıyor.
Ancak halk ne kadar olumsuz bakarsa baksın, genç radikallerin Fetih'in 6. genel kurultayı sonrası yapılan merkezi komitesi ve devrim konseyi seçimlerini kazanıp yönetim kurulunda yer alması hem gözlemcileri şaşırttı, hem de Filistin davasına gönül verenleri umutlandırdı. Nitekim daha göreve başlamadan tarihi bir karar alarak, 'işgal altındaki topraklarda bulunan Yahudi yerleşimlerinin durdurulmasının' İsrail'le barışın ön koşulu olduğunu ilan ettiler. Bu seçimlerde eski yöneticilerden sadece Ebu Mahir Ganim ve Mahmud el Alul oy alabildilmeyi başardı. Geri kalan 15 üyenin hiçbiri seçilemedi ve böylelikle merkezi komitenin toplam 18 koltuğundan sadece üçü eski yöneticilerde kalmış oldu.
Bu arada direnişin ana hareketlerinden Hamas'ın tutumu da önemli. Hamas liderleri seçimle iktidara gelmelerine rağmen Fetih hükümet kurmalarını engelledi. Nihayetinde Gazze yönetimini ele geçirerek kendilerine oy veren halka layık bir hükümet kurdular. O tarihten bu yana iki hareket arasındaki gerilim devam ediyor. Hamas'ın Fetih'in merkez komitesinin 15 üyesinin değişmesi karşısındaki ilk tepkisi, değişimin sevindirici olduğuna ve Fetih'in yeni yönetimiyle uzlaşabileceklerine dair yaptıkları açıklamalardı.
Hamas sözcüsü Fevzi Berhum, eskimiş ve işbirlikçi grupların Fetih'i yok olmaya götürdüğünü, ancak son kurultayın hareketi güçlendirdiğini ve eskisinden daha kararlı biçimde düşmanlarının karşısında durmalarını sağladığını belirtti. Berhum, Fetih liderlerinin yanlışlarını bir bir söyleyip artık hata yapma şanslarının olmadığını belirtti ve eskiden düştükleri kuyulara bir daha düşmemelerini tavsiye etti.
Barguti gibi radikal isimlerin Fetih merkezi komitesine seçilmesi hareket içinde aşırılıkçıların etkili olduğu ve Fetih'in kökten değişimin eşiğinde durduğu gözlemini uyandırdı. Gerçi Mahmut Abbas liderlik koltuğunda kaldığı sürece ABD'nin barış projesi devam edebilir. Ancak İsrailliler Fetih'ten umudu şimdiden kesti. İsrail, Fetih mültecilerin dönüşü ve Doğu Kudüs'ün Filistin devletinin başkenti olması yönündeki önkoşulları bırakmadıkça barış sağlanamayacağını düşünüyor.
İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman Fetih'i barış fırsatlarını kaçırmakla suçluyor ve barış için en azından bir kaç yıl daha sabretmeleri gerektiğini söylüyor. Haaretz'e konuşan Liebermen şunları söylüyor: "Bizimle radikal Filistinlilerin arasında uçurum var, bu uçurumu doldurmak imkânsız."(Afganistan gazetesi Haber, 20 Ağustos 2009)
Kaynak: Radikal