İran'la askeri çatışmaya karşı çıktığı bilinen Amiral Fallon'un istifa etmeye zorlanması, böyle bir saldırı için bastıran Cheney ve benzerleri için büyük bir zafer. Artık bu konuda kilit karar verici olan Gates, savaş yanlısı savları kabul ederse veya Bush'u ikna edemezse savaş çıkacak
ABD'nin İran'ı bombalaması gerektiğine inananlar, Amiral Fallon'un Ortadoğu başkomutanlığından istifa etmeye zorlandığı haberine pek sevinmiş olmalı. Aylardır İran'la savaş ihtimalinin düşük olduğunu öne sürenler, Fallon'u bunun başlıca nedeni sayıyordu. Fallon tekrar tekrar böylesine çılgın bir maceraya karşı çıkacağını açıkça söylemişti. Şimdi aniden görevini bıraktı. Bu, İran'a saldırı için bastıran Başkan Yardımcısı Cheney ve benzerleri için büyük zafer. Geçen salı Fallon'un istifasını duyururken ABD Savunma Bakanı Gates, bu istifanın İran'la savaşı daha muhtemel kıldığı spekülasyonunun 'saçma' olduğunu söyledi. Keşke doğruyu söylüyor olsa.
Üst düzey askeri yetkililer Başkan Bush'la ABD'nin Irak'taki operasyonlarının komutanı General Petraeus arasındaki yakın kişisel ilişkiden giderek daha fazla rahatsızlık duyuyor. Bu ilişkinin emir komuta zincirini bozduğunu ve Petraeus'un üst rütbesindeki subayların görevlerini doğru düzgün yapmasını engellediğini söylüyorlar. Bu yetkililer arasında, daha bir yıl önce ABD Merkez Komutanlığı'nın başına getirilen ilk donanma subayı unvanını alan Fallon da vardı.
Bush Petraeus'u seviyor, zira Petraeus ona duymak istediklerini söylüyor: Irak'taki savaşın iyi gittiğini ve asker takviyesinin işe yaradığını. Bush Petraeus'un, İran'ı suçlamak konusunda hiçbir fırsatı kaçırmayan yardımcısı Tümgeneral Odierno'ya da pek düşkün. Odierno daha geçen hafta bir basın toplantısında, Bush'un yanına oturup, İran'ın Irak'taki
'direnişçileri hâlâ desteklediğini' ve Amerikan çıkarlarına 'uzun vadeli bir tehdit' oluşturduğunu söylüyordu.
Bu sözler Bush'a doğru geliyor. Diğer görüşleri dinlemeye pek sabrı yok. O görüşlerden biri de, Fallon'un geçen sonbaharda El Cezire'ye verdiği röportajda ifade ettikleriydi. Fallon, Bush yönetiminin İran'ı hedefleyerek 'sürekli çaldığı savaş tamtamları'nın 'yararlı ve işe yarar' olmadığını vurgulamıştı. Fallon, "Savaş olmayacağını umuyorum ve uğruna çaba göstermemiz gereken de bu" diyor ve ekliyordu: "Farklı koşullar yaratmak için elimizden geleni yapmalıyız."
Esquire dergisinin son sayısında yer alan Fallon portresinde bu sözler alıntılandı. Yerinde bir ifadeyle, 'Savaş ve Barış Arasındaki Adam' deniyordu Fallon için. Fallon gittiğine göre, Gates ne derse desin, savaşa bir büyük adım daha yaklaşıldı demektir.
Bush yönetiminin, Ortadoğu'yla ilgil işine gelen haberleri cımbızlayıp abartarak ve sabit fikirleriyle çelişen haberleri görmezden gelerek yazılmış uzun bir tarihi var. Şu an bu tavır, en az Irak savaşının arifesinde olduğu kadar tehlike arz ediyor.
1953'te, Başkan Eisenhower'ın Başbakan Musaddık liderliğindeki İran hükümetini devirmeye karar vermesinin ardından, Tahran'daki CIA biriminin şefi Roger Goiran'a darbeyi hazırlama emri verilmişti. Goiran İran'a müdahalenin korkunç bir fikir olduğu yanıtı vermişti. Washington'ın buna verdiği karşılıksa basit ve doğrudandı: Goiran görevinden alındı.
Bugünkü haberler, tarihin uğursuz bir tekerrürünü işaret ediyor. 1953 darbesi Ortadoğu'yu istikrarsız-laştıran ve ABD'nin ulusal güvenliğini vahim ölçüde zayıflatan bir dizi felakete yol açtı. Bugün İran'a düzenlenecek bir saldırı daha az vahim olmayacaktır.
Ulusal İstihbarat önemini kaybetti
CIA birim şefinin görevinden alınması (ki Goiran'ın işi İran hakkında, ABD yönetimindeki herkesten daha fazlasını bilmekti), Amerika'nın İran'daki son şiddet yoluyla müdahalesinin habercisiydi. Amiral Fallon'un istifası da, aynı ölçüde trajik bir başka müdahalenin habercisi olabilir pekâlâ.
Savunma bakanlığına getirilmeden önce Gates, Dış İlişkiler Komitesi için İran'a yönelik politika seçenek-lerine dair uzun bir çalışmanın hazırlayıcılarındandı. Çalışma, 'yeni stratejik yaklaşım' tavsiyesi veriyordu. Fallon gittiğine göre, ABD'nin İran'la savaşa tutuşup tutuşmayacağı konusundaki kilit karar verici Gates haline geliyor. Savaş yanlısı savları kabul ederse veya Bush'un bunları reddetmesini sağlayamazsa savaş çıkacak. Ulusal İstihbarat birimlerinin İran'ın faal bir nükleer silah programı yürütmediği sonucuna vardığı geçen aralıktan bu yana savaş seçeneğinin masadan kalktığını söylemek moda oldu. Bu herhangi bir zaman doğru olduysa da, artık değil.
Kaynak: Radikal