Rahmetli Orgeneral Eşref Bitlis’in kaza raporu değiştiriliyor. Emekli bir Albay, Bitlis’in ölümünden 17 yıl sonra, hazırladıkları kaza raporunda idarenin yüzde 40 hatalı olduğunu anlatıyor. Raporu yazdıktan sonra Genelkurmay’a çağrılıyor. Önüne bir başka rapor koyuyorlar. Bakıyor. Bu rapor, kendi yazdığı rapor değil; idari hata oranı yüzde 40’tan yüzde 5’e indirilmiş. İtiraz ediyor hemen. Masanın karşısında oturan dört general, “sert bir ifadeyle” “rapor bu; imzalayın!” diyor. Karşı çıkıyor albay. Bunun bir istek değil, emir olduğu yanıtını alıyor!
Neyse, uzun süren baskılar sonucunda albay, şerh koyarak imzalıyor. “Eğer rapor değiştirilmemiş olsaydı, o gün birçok komutanın görevden alınması gerekirdi... Tam on yedi yıl boyunca konu ne zaman açılsa, eşim çok gerilir ve üzülür...” Ama sonunda vicdanının huzur bulmasını istiyor eşi, konuşmasını söylüyor kocasına. “Bizi öldürürler!” diyor albay ama sonunda dayanamayıp anlatıyor... Rahmetli Turgut Özal ölüyor. Zehirlenerek öldürüldüğü inancı yaygın toplumda. Savcılık onca yıl sonra soruşturma başlatıyor. Eşi, kardeşi, oğlu açık açık Turgut Bey’in öldürüldüğünü söylüyor; kanıtların yok edildiğini anlatıyor. Dönemin Başbakanı Demirel, “ecel” diyor! Bizse, elimiz böğrümüzde savcılık soruşturmasının sonucunu bekliyoruz...
Rahmetli Özal’la rahmetli Bitlis’in, farklı yollardan da olsa, Kürt sorununu çözmek için, çaba harcadıklarını bilmeyen kalmadı. Bugün de hükümet Kürt sorununu çözmek, PKK belasından bu ülkeyi kurtarmak için çabalıyor. Bu kez de sorun kesin bir sonuca kavuşmaz, bürokrasi diktasıyla onların siyasi uzantılarının engellerine takılırsa, gelecek kuşakları çok ama çok zor günler bekliyor demektir. Dilerim canavarlığın kol gezdiği 1993’e bir daha dönmeyiz!
Mardin’in kadrolu 15 eşeği!
Bu eşekler iki ayaklılardan değil, bildiğiniz dört ayaklılardan. Mardin Belediyesi’ne, İtalya Büyükelçisi 15 eşek armağan etmiş. Büyükelçi Belediyeyi ziyaret etmiş bir süre önce. Belediye Başkanı da, “ Bizim kadrolu 48 eşeğimiz var; bunların 10 tanesi yaş haddinden emekli oldu... Mardin’de işe alacak eşek bulamıyoruz!” diye lafa girince, Büyükelçi, “dert ettiğiniz şeye bakın! Bizim Sicilya’da çok iyi eşekler vardır size hemen 15 tane armağan edeyim!” demiş. Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu da Büyükelçi Carlo Marsili’ye çok teşekkür etmiş.
Aslında bu eşekler araba girmeyen daracık sokak
lara dalıp, oralardaki çöplerin toplanmasında kullanılıyor. Mardin’de sayısız dar merdivenli, ara sokak var. Belediye Başkanı eşeklerin 15 günde geleceğini söylüyor. Sonra da eğitimden geçip kadroya alınacaklar.
Kimi Mardin’lilerse çok bozulmuş İtalyan eşeklerin gelmesine: “Bizim ülkemizde dünya kadar eşek varken kalkıp İtalya’dan eşek getirmenin anlamı ne ola ki?! Hem İtalyan eşeği bizim memleketin huyuna suyuna alışabilecek mi?!” Alışır kardeş alışır. Eşek...
Her yerde eşektir. İster İtalyan olsun ister Türk.
Kaynak: Star